SERPOS EREVANENTS (1674- 1754)
1700 yılından itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılışına kadar İstanbul'da Galata'da yerleşmiş çoğu Osmanlı uyruğunda olan Ermeni , Rum, Yahudi ve Levanten kökenli , sarraflar ve daha sonra bankerler, devletin en üst mevkilerinde görev almışlardır. Kaybedilen topraklarla birlikte azalan vergi gelirleri ve kaybedilen savaşlarla elde edilemeyen ganimetlerin yokluğu devleti hızla mali sıkıntıya sokmuş, buna ek olarak Saray'ın ve üst düzey bürokrasinin giderek çoğalan savurgan harcamaları para ihtiyacını daha da arttırmıştır. Buna yapılan savaşların savaş masrafları ve kaybedilen savaşların tazminatları da eklenince, devlet sürekli para sıkıntısı içinde olmuştur.Kamunun, Sultan'ın, Saray'ın ve üst bürokratları bu kaynak ihtiyacı ilkin iç kaynaklardan, Sarraflar tarafından karşılanmıştır. 1854 Kırım Harbi ile borç alma işi yine sarraflar aracılığı ile dış kaynaklara yönelmiştir. 1830'lardan itibaren banka kurulması girişimleri ile ülkenin para işleri kurumsallaşmaya başlamıştır. Borçlanma giderek artmıştır. Bu giderek artan borçlanma ve ona paralel olarak öteden beri var olan kapitülasyonlar- yabancı devletlere verilen ticari ve hukuki imtiyazlar- imparatorluğun çökmesinde en önemli rolü oynamışlardır.
Para sıkıntısı içinde olan devlete ihtiyaç olduğunda para veren sarraflar - bankerler - ve daha sonra onların ortak olduğu bankalar ülkenin günlük mali sorununu çözmüşler , kendileri de verdikleri kredilerden ya da aracı oldukları finansman işlerinden faiz ve komisyon almışlardır. Bu gurup içinden bazıları kurların sabit tutulması ile devletçe görevlendirilmiş, bazıları vergi toplama ihalelerini alarak, vergi mültezimi olmuşlar, ya da ihale alanlar için teminat vermişler ve kefil olmuşlardır. Ayrıca ülke dış ticareti de ,bir anlamda, etkin dış ilişkileri nedeniyle, onların kontrolü altında olmuştur.
200 yıllık bu dönemde devlet maliyesini nerede ise büyük ölçüde yöneten ve yönlendiren bu gurup bu faaliyetlerinden dolayı büyük servet sahibi olmuştur. Bu çalışmanın amacı bu gurubun içinde öne çıkan bazılarının hayatını anlatarak , o günler hakkında bazı gerçekleri gün ışığına çıkarmaktır. Böylece ülkemizin bugünkü ekonomik durumu ile karşılaştırma yapabilmektir.