Asla erken seçim yok, erken seçim istemek vatan hainliğidir tumturaklı laflarını unutun…
Nasıl ki yapılan fiyat artışlarına artış değil de ‘fiyat güncellemesi' deniyorsa erkene alınmasını istedikleri seçim tarihine de ‘mevsimsel güncelleme' diyorlar. İstedikten sonra mevsim, sınavlar, hac-umre gibi bir sürü gerekçe bulunabilir.
İktidar istediği kadar üçüncü değil ikinci adaylığın önünde engel yok desin onlarda biliyorlar ki seçimler tam zamanında yapılırsa üçüncü kez adaylıkta meşruiyet tartışması olacak. Olası tartışmanın önünü kesmek için Meclis'ten muhalefetin desteğiyle en az 360 oyla seçimlerin tarihini erkene almak istiyorlar. Muhalefet bugüne kadar sürekli erken seçim talep ediyordu, erken seçimden kaçan taraf olmaz görüşüne karşı…
Muhalefet madem seçimleri erkene almak istiyorsunuz o zaman seçimlere ilişkin 7393 sayılı değişikliklerin yürürlüğe gireceği tarih olan 6 Nisan'dan önce yaparsanız olumlu oy veririz yok değişikliklerin yürürlüğe gireceği tarih yani 6 Nisan ve sonrası bir tarihi kabul etmeyiz iddiasında.
Bu konuda CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu seçim tarihi 18 Haziran 2023 olup bu tarihten önce seçimin yapılabilmesi ise, Meclis'te 360 milletvekilinin ya da cumhurbaşkanının seçim kararı alması ile mümkün olup bu da erken seçimdir. Zamanında yapılacak seçimlerin yasal başlangıç tarihi 20 Nisan'dır. Cumhurbaşkanı, ancak Meclis'in 20 Nisan'dan önceki bir tarihte erken seçim kararı alması ile aday olabilir.
Cumhurbaşkanının, Meclis'i feshetme gibi bir yetkisi yoktur. Anayasa madde 116'ya göre, cumhurbaşkanı yalnızca seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Bu durumda da seçim tarihi, yenileme kararından 90 gün sonraki ilk Pazar günüdür.
Sonuç olarak seçimlerin öne alınması, mevsimsel güncelleme adı altında yapılacak tüm girişimler erken seçimdir. Erken seçim kararını alma şekli, Anayasa'da yazılıdır, en az 360 milletvekilinin oyu gereklidir. Bu konuda YSK yetkili değildir.
Erken seçim kararı alabilmek için cumhur ittifakının (AKP 286, MHP 48) yeterli sayısal çoğunluğu yoktur. 6'lı masa hayır derse seçimlerin öne alınması ya cumhurbaşkanının kararıyla ya da HDP'nin desteğiyle mümkün olabilir.
HDP'NİN TUTUMU NE OLUR!
Ankara kulisleri her zamankinden daha hareketli. Ortalık kulis haberlerinden geçilmiyor!
İmralı ile rutin görüşme trafiğinin yeniden başlatılmak istendiği, İmralı'nın avukatları dışında kimseyle görüşmek istemediği iddiaları yanında…
Geçtiğimiz hafta en çok konuşulan kulislerden biri Ankara'nın malum yerlerinde cumhurbaşkanlığından önemli bir yetkilinin, eski bir Kürt siyasetçi ile birlikte Anayasa Mahkemesi üyesinin yediği yemek konuşuldu. Akabinde kapatma davası sürecinde daha önce reddedilen HDP'ye yapılacak olan Hazine yardımına hızla geçici bloke geldi.
Yine en ses getiren konulardan biri de HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan'ın, Kars'ta partisinin il kongresinde ‘'HDP kendi adayını çıkaracak, kendi adayını gösterecek ve seçimlere kendi adayıyla gidecek'' demesi oldu. Pervin Buldan, Cumhur ittifakı ile ya da Millet İttifakı ile ortaklıkları olmadığını ancak ilkesel yaklaşımları olduğunu ve bunun müzakere edilebileceğini söylemesi.
Siyaseti bir kez daha dalgalandırdı! İlkesel yaklaşım ve ucu açık müzakere… kim neyi anlarsa! Yani AKP ile de müzakereye açık oldukları mesajı veriyor.
Bu çıkışı AKP'ye bir destek açıklaması olarak yorumlayanlar olduğu gibi, 6'lı masayı sıkıştırmak için yapıldığını iddia edenlerde var. Sistemin getirdiği kaçınılmaz zorunluluk sürekli dışlanan-dövülen! HDP'yi anahtar konumuna getirdi.
Oysa kısa süre önce Edirne cezaevinden Selahattin Demirtaş'ın ortak aday çıkarmalıyız açıklamaları olmuştu. Demirtaş'ın iktidar karşıtı açıklamalarının aksine, Pervin Buldan'ın müzakere kapısını aralaması anlamsız değildir. HDP adına gelen açıklamanın iktidarın HDP'yi kapatma tehdidi sonucu gelmiş olabilir mi?
Son yaşanan Ülkü Ocakları eski genel başkanı, akademisyen Sinan Ateş siyasi cinayeti sonrası AKP, HDP ile ‘açılım benzeri' bir süreç başlatmak istese, İmralı ziyaretleri ve İmralı'dan gelen mektuba itiraz etmeyen MHP gelinen noktada yeni ‘pazarlıklara' yeni ‘açılım sürecine' itiraz edebilir mi?
Ah bu seçimler, iktidarda kalma mecburiyeti nelere kadir! Daha durun seçimlere kadar daha neler olur neler; kim kimle bir araya gelir, düne dair ne varsa unutulur, umulmadık yeni bir aradalıklar oluşur.