Sevgili kardeşim Tuncay Ertan'ın, YENİ ERDEK'te yayınlanan, “Nedir bu Erdek'in filmlerden çektiği(!)” başlıklı köşe yazısına aynen katılıyorum.
Ertan, Ata Demirer'in, yaz aylarında çekimlerinin bir bölümü Erdek'te yapılan “Bursa Bülbülü” filminde, Erdek'e yapılan yanlışların altını çizmiş.
Bunlardan biri, Erdek sahilinden bir çekimin altına yazılan “1986 Yazı-Mudanya Sahili” diye yutturulmaya çalışılması…Diğeri ise filmde, 10 numaralı Balıkesir otomobil plakalarının özenle saklanması…
Sevgili Tuncay, yazısının bir bölümünde, “Bursa Bülbülü” filminde Erdek'in kullanılmış bir malzeme gibi köşeye atıldığını öne sürerek, şunları belirtiyor:
“Çekimlerin yapıldığı mahalle esnafı günlerce boşuna iş yerini kapatmış, boşuna heyecan yapmış. ‘Film çekimleri için gelen ekibin ilçemize faydası ne?' diye sordum. Esnaftan çay bile içilmemiş, lokantadan yemek yenmemiş. Çok ilginç, Erdek sahilinde bulunan otoparka karavanlar kurulmuş, burada konaklama yapılmış, çaylar içilmiş.”
Ertan, yıllar önce Erdek'te çekilen “Benim Adım Feridun” isimli filmde Erdek'i küçük düşürücü ifadelere yer verildiğine, televizyon dizisi “Yasak Elma”da, “Handan” karakterinin, eşinin “tatilde çok para harcamışsın” demesi üzerine “ne yapacaktım, tatile Erdek'e mi gidecektim?” ifadelerine dikkati çekerek, “sosyal medyadan kuru bir selama kandırıldık. Bursa Bülbülü'nü Bursa'da çekseydin, Ata bey! Erdek'e gerçekten çok ayıp etmişsin. Ne diyelim, Erdek'i hiç olmazsa kötülememişsin diyerek kendimizi avutabiliriz” diyor.
“BENİM ADIM FERİDUN”UN GALASINDA TEPKİ GÖSTERMİŞTİM
Şimdi gelelim, 2016 yılında çekilen ve televizyonlarımızda halen sık sık gösterilen “Benim Adım Feridun” isimli filme.
Bu film, gençlik yıllarını Bandırma'da geçiren Mahir Ünsal Eriş'in, aynı ismi taşıyan bir öyküsünden uyarlanarak senaryolaştırıldı. Filmin galası ise Bandırma'daki bir sinemada yapıldı. Filmi önceden izlediğimde, filmdeki, “Erdek'ten kız alırsan, işte böyle olur!” ve “Eyvah, şimdi yandık! Erdekliler düğüne geldi!” gibi Erdek adına üzücü diyaloglar dikkatimi çekmişti. Galadaki çok kalabalık basın toplantısında filmin yönetmeni Çağan Irmak'a bu diyalogları sorup eleştirince çok öfkelenmişti.
Daha sonraki günlerde görüştüğüm Mahir Ünsal Eriş de, hem öyküsünün sinema filmine uyarlanışından memnun olmadığını hem de bu öyküsünde bulunmayan Erdek'i küçük düşürücü diyaloglara katılmadığını söylemişti.
Evet, bazı filmlerde Erdek'in doğasından, sıcak ortamından yararlandıktan sonra küçümser bir tavır içine girilmesi artık canımızı sıkmaya başladı.
Dilerim, bu davranışları bir daha yaşamayız.