YazıYorum (Mete Kozdağ)
Karar vermek; bir fikrin veya hareketin, mümkün olan diğer alternatifler arasından seçilmesiyle sonuçlanan, bir işlemdir.
Her karar, mutlaka bir seçimi ortaya koyar.
6 Şubat depremleri sonrasında kararlar verilmeye devam ediliyor. Verilen kararların doğruları ve hataları da sahada görülüyor.
Üniversitelerde sene sonuna kadar uzaktan eğitime geçilmesi, öğrencilerin devlet yurtlarını boşaltarak, buralara depremzedelerin yerleştirilmesine karar verilmesi de tartışılmaya devam ediliyor.
Bu, inceliği az olsa da zorunlu bir karar.
10 ilde şiddetli yıkıma neden olan depremler, vatandaşı evsiz bıraktı.
Bu nedenle evsiz kalan vatandaşlar, geçici olarak 800 bin kapasiteli devlet yurtlarında, Eylül-Ekim 2023'e kadar barınacak.
Bu kararı yanlış bulanlar ve karşı gelenler haklı olarak ‘oteller ve boş evler neden kullanılmıyor?' diye soruyor.
Turizm, otel, acente ve yabancı ortaklık, banka, uluslararası kuruluşlarla benzerlerinin lobilerini geçmek ve buradan gelecek gelirden vazgeçmek, çok zor.
Sıfır ve ikinci el boş evler için de benzer sorunlar ve hukuki problemler var.
Bu hususlar nedeniyle inceliği az olsa da zorunlu bir karar verildi.
Gelelim inceliklere ...
- Aynı kefeye konulmadan bazı üniversite bölümleri, eğitime devam etmeliydi.
- Deprem geçirmiş olan şehirlere dönmek zorunda kalacak öğrencilere, ayrıcalık yapılmalıydı.
- Öğrenci psikolojisinin düşünülmediği daha doğrusu yurt sorumluların empati (bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek ) yapması gerekirdi.
- Yurtları boşaltan öğrencilerin gidiş ve dönüş bilet masrafları karşılanmalıydı.
- Öğrencilerin aldığı burs ve kredi miktarlarının, uzaktan eğitim süresinde ödenmeye devam edilip edilmeyeceğine, açıklık getirilmeliydi.
Önümüzdeki günlerde inceliği az olsa da zorunlu bir karar alan yetkililerden, iyileştirmek kararları, gelecektir.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.
