“ Arzı halimizdir ”
KARESİ KAYMAKAMLIĞI BALIKESİR
Kent nüfusunun en yoğun olduğu bir semtte kocaman bir alan âdete boş tutuluyor. Son İzmir depreminden sonrada yazmıştık, sanki dipsiz kuyuya taş atmışız. Bırakın bir sonuç çıkarılması işitildiğimize ilişkin bir belirti bile hissetmedik.
Bildiğimiz gibi 180 km uzağımızda olmasına karşın ‘İzmir Depremi' Balıkesirde‘de aynı şiddette hissedildi. Ben o gün kaymakamlığımızın arkasında İnşaat Mühendisleri Odasının yanında ki cafenin önünde çay içmekteydim. ‘Yerin öfkesi' korkusunu saldığında düştüğüm dehşetle yerimden fırlayıp güvenli bir yere kaçmayı düşündüm. Ama engelli halim bir iki denemede kalkmada izin vermedi. Ama depremin salınımları henüz kesilmeden oğlum yetişip beni karşı kaldırıma taşıdı. Birde tel sandalye oturtturmuştu ki, sokağın bütün sakinleri ile sokaktakiler Kaymakamlığınız duvarı dibinde yerlerimizi almıştık. Karşımızda ki altı kat yüksekliğindeki binalar dökülmeye başlamak üzereydi ve aramız deki 6 metre yol 18 metre yüksekliğindeki bu binaların döküntüsünden bizi kurtarmaya yetmezdi. Kaçmayı elbette düşündüm. Engelimden dolayı benim için bu söz konusu değildi. Diğer insanlara gelince onlarında işi kolay değildi. Depremin yeniden vuracağı saniyeler ile ilgili olarak kadın çocuk ve ihtiyarların en az 50 m bir depar atması bunu da olimpiyat şampiyonları standart'ında yapması gerekiyordu. İşte bu noktada duvarınızdaki parmaklıkların üzerindeki sivrilikler, halkı dağılmadan, eksiksiz olarak enkazın altına yönlendiren mızraklar gibiydi. Ben bunu yazdım. Yerel basında ve sosyal medyada yayınlandı. Ama hiçbir geri Dönüş olmadı. Sayın Kaymakam bu ifade etmeye çalıştıklarım sivri bir senaristin zaman ötesi bir fantastik senaryosu değildir. Nitekim hemen yakınlarımızda paylaşılan ‘ciddiye alın almayılan' kaygılar hep bu soruna çözüm üretmek için. Ben hamile bir komşu hanımın deprem başladığında yardım edecek birini bulursa köşedeki çöp depolarının üzerine çıkıp kendini mızrakların ötesine atabileceğini çözüm olarak söylediğine tanık oldum. Evet Sayın Kaymakam,o sarı Türkiye Deprem Haritasının on binlerce kişiyi Adana, Kahramanmaraş Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Malatyada ‘da yok eden fayların o korkunç kırmızı renk tonu 1. Derece deprem bölgesi olarak tescilli Balıkesir'de de aynıdır. Yapılarımızda aynıdır. 99 Depreminin artığı, yetersizliği, çıkan yeni yönetmelikle itiraf edilmiş, yorgun yapılardır.
İstemimize gelince, Lütfen yarın sabahtan itibaren Kaymakamlık bahçesi kapılarının halka gerçekten açılması ve bunun tabelalarla duyurulması ve böylece Çarşıya “deprem toplanma alanından” vazgeçtik “deprem kaçış alanı” kazandırılmasıdır.
Kim bilir, beklide, artık çağ dışı olmuş kent duvarları anlayışı ile davranıp parmaklıkları kaldırırsınız. Hele birde 5-10 emekli kanepesi ile boğazı sıkılıp soluğu kesilen ‘Eski Kuyumculara' bir küçük park kazandırırsanız, dahası zaman içerisinde duvarların tümünü kaldırsanız işte o gün şairin dediği gibi, değmeyin keyfimize! ...