YazıYorum (Mete Kozdağ)
Siyaset ve siyasetçi kelimeleri, dilimizde oldukça çok kullanılmakta.
Türk Dil Kurumu (TDK) siyaseti; devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış, siyasetçiyi de parti politikasında faal olan bir kişi veya hükümette herhangi bir görevi elinde bulunduran bir kişi olarak tanımlıyor.
Günümüzde siyaset yapanların çoğunluk grubu; yaş almış, yaşlanmış ve bunamış olanlardan.
Yaş almışlar; bedenen, zihnen ve ruhen havlu atmamış olup tecrübenin zirvesindedir. Yaştan kaynaklı olarak kendisini sınırlamamış, enerjisini kaybetmemiştir.
Yaşlanmışlar; kendisini karşısındakinin yerine koyarak onun duygularını ve düşüncelerini doğru olarak anlamaz, dış dünyadaki bir şeyi bilmek, öğrenmek için dikkatini onun üzerinde tutamaz.
Bunamışlar; yaşlanmış siyasetçinin davranışlarına ilave olarak akıl sağlığı yerinde değildir, ne dediğini bilmez, ne yaptığını anlamaz, söylediklerini unutur ve kendi kafasında yaşadıkları hakkında asılsız hikayeler yazar.
Siyasette bir arada bulunanların aralarındaki ilişkilerin sağlıklı olması için uymaları gereken kurallar vardır.
Siyaset yapabilmek için düzenlemelere uymanın mecburiyeti vardır ki bu da itaat etmekle olur.
İtaat kelimesi anlam olarak, alınan emri yerine getirme, emre uyma ve emri dinleme şekillerinde ifade edilmekte.
Türk Dil Kurumuna göre itaat kelimesi, otorite olarak kabul edilen kişinin sözünü dinlemek, buyruğuna uymak ve onun isteklerine boyun eğmek şeklinde ifade edilmekte.
Siyaset yapanlar, kendilerini otorite olarak kabul edilen ve herşeyin en iyisini bilen kişi olduğunu sanarak, kendisine itaat edilmesini istiyor.
Yaş almışlara, itaat edilir, dinlenir ve saygı duyulur.
Yaşlanmışlar, dinlenir ve saygı duyulur.
Bunamışlara, saygı duyulur.
3 gruba ayrılmış siyaset yapanları, 6 Şubat-26 Şubat arasında gördük ve görmeye de devam edeceğiz.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.