YazıYorum (Mete Kozdağ)
6 Şubat depremlerinin yaraları sarılmaya devam ediliyor ama çok daha hızlı ve çok daha etkili olmak gerekiyor.
Deprem bölgelerinde yavaş ve etkisiz kalmak özellikle kadın ve çocukları doğrudan etkiliyor.
Bugün 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ...
Bugün 8 Mart ve depremin 30'uncu günü.
Bugün 8 Mart ve 8 Mart gününde depremzede kadını olmak ...! ! !
Deprem sonrası günlerde, kamuoyuna çağrı yapan kadın topluluklarının altını çizdiği ihtiyaçlar 30'uncu günde de karşılanabilmiş değil.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Mart başındaki raporunda; depremden etkilenen illerde, gezici-geçici hizmet birimlerine-cinsel sağlık ve üreme sağlığı malzemelerine, yüksek miktarda ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun ayrıca Türkiye'nin 17 Şubat 2023 tarihli durum raporundaki bazı verilerin özeti ise şu şekilde;
- 11 şehirde etkilenen kişi sayısı, 1.7 milyon mülteci dahil toplam 15.8 milyon.
- Hamile kadın sayısı, tahmini olarak 226 bin.
- Üreme çağındaki kadın sayısı tahmini olarak 4.1 milyon.
- Mart ayında gerçekleşmesi beklenen doğum sayısı, normal şartlarda ve tahmini olarak 25 bin.
Yukarıdaki sayılar, deprem bölgelerinde kadın ve kız çocuklarına özel çeşitli ihtiyaçların karşılanması konusundaki durumun çok acil/alarm durumunda olduğunu gösteriyor.
Bu arada İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in 20 Şubat günü yaptığı ‘... diğer bir konuda KYK yurtlarına yerleştirilen ailelerimiz. Buradan bir kez daha sesleniyorum. Ailelerimizin KYK yurtlarına konulması yanlıştır. Çünkü bu yurtlar, aile mahremiyetine uygun değildir. Acilen depremzedeler için güvenli bir alan oluşturulmalı' açıklamasını, yeniden hatırlatmak istiyorum.
Sayın Meral Akşener'in dikkat çektiği konunun ayrıntısını, uzun süreli kalkınma projeleri ve acil durumlar için muhtelif yardım projeleri yürüten uluslararası bir insani yardım kurumu olan CARE International'ın tespitlerinden okuyalım.
- Barınma alanları aşırı kalabalık durumdadır ve mahremiyetten, aydınlatmadan yoksundur. Ayrıca birçok barınma alanında kilitlenen kapılar da bulunmamaktadır. Bu durum; kadınlar, kız çocukları ve engelli insanlar için yüksek güvenlik ve koruma risklerine yol açmaktadır. Özellikle kadınlar, kız çocukları ve hamile ve emziren kadınlar için mahremiyet alanları yaratmak için toplu merkezlerde uygun bölmeler ve cinsiyete göre ayrım sağlanmalıdır.
- Gayriresmi ve/veya toplu barınakların çevresinde yanlarında erkek bulunmadan evlerini terk etmeyen topluluklardan kadınların ve kızların deneyimlerini ve ihtiyaçlarını anlamak için bağlama özgü daha fazla bilgiye hızla ihtiyaç vardır.
- Özellikle hamile ve emziren kadınların, bebekler ve engellilerin; sıcak ve güvenli barınak olmaması, ilaç ve diğer tedavilerinin aksaması nedeniyle tıbbi komplikasyon yaşama riski daha yüksektir.
- Menstrüasyonla ilgili sosyal ve kültürel tabular, yetersiz ve kirli su kaynakları gibi durumlar ile birleştiğinde, enfeksiyon riskinin artmasına sebep olmaktadır.
- Depremden etkilenen bölgelerde yetersiz beslenme yaygınlığı yüksektir ve özellikle hamile ve emziren kadınlar, yaşlı yetişkinler (>65) ve çocuklar olmak üzere en savunmasız kişiler için hedeflenen stratejiler sekteye uğramıştır.
- Afetlerin ardından, paylaşılan tesislerin daha sınırlı ve kalabalık hale geldiği durumlarda (özellikle tuvaletler ve su alanları çevresinde), kadınların cinsiyete dayalı şiddet riskinin arttığı ve genel hijyen ve sağlığa öncelik verme olasılıklarının daha düşük olduğu görülüyor.
Bugün 8 Mart ve 8 Mart gününde depremzede kadını olmak ...! ! !
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.