Bandırma Ticaret Odası, Bandırma Ticaret Borsası, TMMM Odası Bandırma Temsilciliği, BANSİAD ve Bandırma Esnaf ve Sanatkârlar Kredi Kefalet Kooperatifi'nden oluşan heyet, geçtiğimiz günlerde, Ankara'ya giderek, “Yükselen Şehir Bandırma” başlıklı raporunu, parlamentoda grubu bulunan dört partiye sundu.
Bandırma hakkında ayrıntılı bilgiler ve kentin beklentilerinin de dile getirildiği raporda, iki önemli saptama var:
Bandırma mutlaka il olmalı ve Bandırma'ya değer katacak, tercihen Bandırma'da yaşayan kişiler, milletvekili olarak TBMM'ye girmeli.
Son derece doğru iki saptama ve beklenti.
Ancak zor görülüyor. Çünkü siyasi partilerin, liderlerin yapacağı merkez yoklamasıyla belirleyecekleri milletvekili adayları sırasında buna dikkat edeceklerini hiç sanmıyorum. Yine parti çıkarları ve siyasi hesapların etken olacağı gerçeği ortada.
İşin acı tarafı, milletvekili koltuğuna oturmak isteyen kişiler, kesinlikle aynaya bakmıyor. “Ben bu önemli görevi üstlenecek bilgi ve yeteneğe, liyakate sahip miyim?” diye düşünmüyor.
Bazı eski siyasetçiler ise oğlunu milletvekili yapmayı düşünüyor. İşte, üç dönem milletvekili, bir dönem Bandırma belediye başkanlığı yapan, son olarak katıldığı bir toplantıda, “Cumhurbaşkanı bile istese artık milletvekili olmayacağım” diyen kişinin bu kez de oğlu aday adayı. Mübarekler, sanki ailece politikacı doğmuşlar! Onlardan başka bu işi yapacak kişi yok!
Adam, hiçbir alt yapısı ve kültürü olmadığı halde hasbelkader iki dönem milletvekilliği, bir dönem belediye başkanlığı yapmış, yaşı 75'i aşmış ama hâlâ koltuk rüyası görüyor. Belediye başkanının yanında, gölge başkan gibi çeşitli açılışlara, etkinliklere katılarak, kurdelenin ucundan tutmak için çaba harcıyor. En azından, “Belediye başkanından rol çalmaya hakkım yok. Belediye başkanını rahat bırakayım. Ayıp etmeyeyim” diye bir düşünce içine girmiyor. Yani utanmıyor!
Politikada elbette ki şansın rolü büyük. Dayarsın sırtını bir siyasi lidere, biat eder, boyun eğer, yağ çekersin, girersin, parlamentoya!
Bazı kişiler vardır, gerekli liyakate ve birikime sahip olmalarına ve çok para harcamalarına karşın milletvekili koltuğuna oturamazlar. Bazıları ise gerek şanslarının yaver gitmesi gerekse siyasilerin kuyruğuna yapışmaları sonucunda, ciddi hiçbir para harcamadan, milletvekili oluvermişler!
Bandırma'dan da böyle niteliksiz, değersiz çok sayıda milletvekili çıktı, yıllardır. Paraya tapan, hiç para harcamadan, parti ilçe teşkilatlarını ve bazı kişilerin parasını kullanarak, TBMM'nin yolunu tutanları da bir gün yazacağım.
Sözün kısası, Bandırma artık Ankara'da, Hüseyin Balyalı gibi ısrarla çaba ve emek harcayarak, Bandırma için tuttuğunu koparan, nitelikli ve “Bandırma'ya değer katacak” milletvekilleriyle temsil edilmeli ve ilçemizi, Balıkesir'in boyunduruğundan mutlaka kurtarmalıdır. Ancak siyaset kurumunun iyice yozlaştığı bu ortam ve koşullarda zor dostum, zor!
