CAMONDOLAR'DAN ÖNCEKİ YAHUDİ BANKERLER
1.GRACİA MENDES NASİ (1510 – 1569)
Portekizli ünlü philantropist- yardımsever – ve Rönesans Avrupası'nın en zengin kadını Gracia Mendes Nasi (1510 – 1569) 1554'te Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul'a göç etti. Onunla beraber göç eden yeğeni Joao Midas – Joseph Nasi Osmanlı devletinin siyasi hayatında önemli bir rol oynadı. Gracia , Joseph Nasi'nin teyzesidir. Joseph Nasi daha sonra Gracia'nın kızı Reyna ile evlendi.
Gracia Nasi, 1510'da Portekiz'de Beatrice de Luna olarak dünyaya geldi. Yahudi olan ailesi 1497'de Yeni Hıristiyanlığa dönmüş, fakat Yahudiliğini gizli olarak sürdürmüştür, bu nedenle doğduğunda Beatrice'e Yahudi ismi Hannah adı verilmiştir. Beatrice bir başka ‘'dönme'' , kıymetli taş ve baharat ticaretinden çok zengin olmuş Francisco Mendes'le evlenmiştir. 1536'da ailenin tek çocuğu Reyna beş yaşında iken Francisco ölmüş ve ailenin muazzam servetinin yarısı 26 yaşındaki karısı Beatrice'e kalmıştır. O tarihte Portekiz'de Inquisition – Hıristiyan olmayanları sorgulayan ve cezalandıran dini mahkeme - faaliyete geçmişti. O zamana kadar kendisi hakkında her hangi bir şüphe söz konusu olamayan Beatrice de Luna'ya, Lisbon'u kızı Reyhan ve kızkardeşi Brianda ile terk etme izni verilmiştir. Önce Flanders'in başkenti Antwerp'e kaçan üçlüye daha sonra Beatrice'in yeğeni Joao Migues – Joseph Nasi- katılmıştır. Antwerp'te yaşayan Francisco'nun kardeşi ve ortağı Diogo Mendes, Beatrice'in kızkardeşi , Francisco'nun yarı servetine sahip olan Brianda evlenmiş ve çok büyük bir servetin kontrolünü sahip olmuştur. Diogo Mendes ailenin iş konusunu genişletmiş ve bankerliğe başlamıştır. Bankerlik o zaman bir ülkeden diğerine para transferini, bunun için de borç senedi,bonoyu – Bill of exchange'i - kullanmayı kapsamaktaydı. Beatrice Antwerp' e yerleştikten sonra gizli bir örgüt kurarak Portekiz'deki dönmelerin servet transferlerini sağlayarak başka ülkelere göç etmelerini kolaylaştırmıştır.
Zengin ve saygın Mendes ailesinin bu çalışmaları sonucu ulaştıkları lüks yaşam , Flanders İspanya İmparatorluğu'nun bir parçası olarak devam ettikçe , Inquisition sürdükçe ve en önemlisi Mendel ailesinin dönme oldukları fark edilmedikçe devam edebilirdi. Bu nedenle aile güvensizlik içinde yaşıyordu. Aile Mendes varlıklarını daha toleranslı , Yahudi geleneklerini sürdürebilecekleri, bir ülkeye nakletme kararı aldı. Planı uygulamaya hazırlanırken Diogo öldü. Beatrice servetin kendine daha önce düşen yarısının yanısıra, kızkardeşi Beatrice ve onun daha kundaktaki çocuğuna ait diğer yarısını da yönetmekle görevlendirildi. İki kız kardeş arasında bu konuda çıkan uyuşmazlıklar uzun yıllar devam etti.
Beatrice de Luna bu durumda Avrupa'nın en büyük servetlerinden birini kontrol ediyordu ve bu ona Batı dünyasının liderleri ile çok yakın ilişkiler kurmasını sağlıyordu. Müthiş başarılı bir iş kadını olan Beatrice büyüyen servetine rağmen çeşitli tehlikelerden ailesini korumakta endişeli idi. Bu sırada 1536'da Katolik asılzade Don Francisco d'Aragon, Reyna ile evlenmek istedi. Beatrice bu tehlikeye karşı hemen önlem aldı. Hiçbir uyarı yapmadan kızı Reyna, kızkardeşi Brianda , Brianda ‘nın kızı Beatrice – ayni adı taşımakta – ile birlikte Mendes malikanesini terketti. Yanlarına alabildikleri kadar mücevher ve özel eşyalarıyla İtalya'ya göç ettiler . Kırk sandık değerli eşyalarını, geride Antwerp'te bıraktılar. Aile bir süre sonra Venedik'te ortaya çıktı. Kendilerini Yeni Hıristiyan sayan ve öyle gösteren aile Venedik Yahudi gettosunda yaşamaya zorlanmadı. 1545 -1549 arasında lüks içinde yaşayan aile barış içinde değildi. Beatrice'in kızkardeşi Brianda, aile servetinin Beatrice tarafından yönetimine karşı çıkınca , doğan ihtilafların çözümü olmadan Venedik'ten ayrılmalarına Venedik hükümeti izin vermedi.
İki kızkardeşi arasındaki uyuşmazlık 1549'da Ferrara'da II. Ercole d'Este'nin sarayında çözüldü. Ferrara düşeliği Yahudilerle dosttu ve onların koruyucusu idi. Yahudi Benvenida Abrabanel ailesi burada yaşıyordu. Beatrice burada Yahudi ismini Hannah'yı ve Garcia'yı kullanmaya başladı . Soyadı olarak da prens anlamına gelen Nasi adını aldı. Portekiz kripto Yahudilerinin Portekiz'den göç etmelerine yardımcı olmaya devam etti. Ayrıca Hebrew – Yahudi – kitaplarının ve 1553'te de Hebrew Bible'in İspanyolca'ya çevrilmesini ve hem Hıristiyanlar hem Yahudiler için basımını sağladı. Hebrew Bible ‘'The Ferrara Bible'' olarak anılmaya başladı.
1554'de Venedik'e dönen Gracia ve kızı Reyna İstanbul'a gitme hazırlığına başladı ve kısa bir süre sonra İstanbul'a göç etti. Yeğeni Don Joseph Nasi ayni yıl onları kendi korumaları ve hizmetçileriyle takip etti. Joseph İstanbul'da sünnet oldu ve Yahudiliğe döndü. Daha sonra Gracia'nın kızı Reyna ile evlendi.
Dona Gracia , İstanbul'da Yahudi cemaatinin lideri oldu. Ülkede baharat, hububat ve yün ticaretinde çok etkin oldu. Bu ticareti kendi gemileriyle yapıyordu . Ancona'da Yahudi boykotu olduğunda gemilerini şehirden çekti. Bu uluslararası sonuçlar doğurdu. Dona Gracia Osmanlı Sarayı ile çok yakın ilişki kurdu. Diğer Yahudiler için de güvenli bir yaşam ve iş ortamı sağlamak için uğraştı. Osmanlı kontrolündeki Filistin'de Tiberius kasabasında bir yer kiraladı. Burada kendi kendine yeterli bir Yahudi toplumu yaratmak istiyordu. Galilee'deki Yahudi cemaatinin nüfusu arttı ve Tiberius gelişmekte olan başarılı bir kent oldu. Burada Gracia için bir malikane inşa edildi. Fakat oraya geçmeden bu dünyadan ayrıldı. Bu girişim Yahudilerin Zion'a dönüşünün ilk girişimi olarak düşünülür. Fikir Garcia'nındır. Fakat uygulamayı yeğeni ve damadı Don Joseph Nasi gerçekleştirmiştir. Gracia Saray'dan izni almayı başarmış , yıllık yüksek kirayı kendisi devamlı olarak ödemiştir. Tiberius gelişen bir kent olmuştur. Gracia öldükten sonra Joseph kente hiç gelmemiş, kira süresi bitmiş, kiraya uzatma talebinde bulunulmamış ve kent kendi haline terk edilmiştir. 1569 yılında ölen Gracia ya 59 ya da 60 yaşında idi. Hayatında, bir çoklarının hayal edemeyeceği bir güce, üne ve servete ulaşmıştı. (Emile Taiz; http:// www.myjewishlearning .com /article/dona -Gracia -Nasi/amp/) .
Gracia Nasi'den önce de Osmanlı topraklarında Yahudi gurupları vardı. İzmir'e yakın Sardis'de M.Ö. 220 yılında bir Yahudi topluluğunun yaşadığı , Roma İmparatoru Augustus (M.Ö.63 – M.S. 14) döneminde de Ankara civarında bir Yahudi gurubunun bulunduğuna işaret edilmektedir. (Rabbi Menahem Levine – The History of the Jews of Turkey - aish – Jewish Geography . 4.12.2020). Bizans İmparatoru II.Theodosius (10.4. 401 – 28.7.450) zamanında 422 yılında Yahudiler Anadolu'dan kovuldu ve ancak 400 yıl sonra tekrar geri dönebildiler. Sultan Orhan zamanında (1280 – 1360) ilkin Yahudiler hala Bizans yönetimi altında olan Bursa'da görüldü.. Bursa alınıp Osmanlı başkenti yapıldıktan sonra Orhan Yahudilere Bursa ‘da Etz Hayim -‘'Tree of Life'' sinagogunu kurma izin verdi ve bu sinagog 600 yıl ayakta kaldı.