YazıYorum (Mete Kozdağ)

      Dün 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü'ydü.

      Mülteci; ırkı, dini, milliyeti, belli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle kendi ülkesinde zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan ve korkusu nedeniyle geri dönmeyen veya dönmek istemeyen kişi olarak tanımlanıyor.

      Başka bir ülkeye girdikleri gibi çıkmayanlar sadece mülteciler değil...!

      Girdikleri gibi çıkmayanlar arasında sığınmacılar,  düzensiz göçmenler ve  göçmenler var.

      Sığınmacı; ilgili ulusal ya da uluslararası belgeler çerçevesinde bir ülkeye mülteci olarak kabul edilmek isteyen ve mültecilik statüsüne ilişkin yaptıkları başvurunun sonucunu bekleyen kişi, düzensiz Göçmen; yasadışı giriş veya vizenin geçerlilik tarihinin sona ermesi yüzünden transit veya ev sahibi ülkede hukuki statüden yoksun kişi, göçmen de kişisel rahatlık amacıyla ve dışarıdan herhangi bir zorlama unsuru

olmaksızın, hür iradesiyle göç etmeye karar veren kişi olarak tanımlanıyor.          

      Yukarıda tarif edilen kişilerin grupları; göç eylemi yaparak, uluslararası bir sınırı geçiyor ve devlet değiştiriyorlar.

      Yasa dışı göç, insan kaçakçılığı ve insan ticareti, günümüzde sadece bir ya da birkaç devleti ilgilendiren bir durum olmaktan çıkarak, neredeyse tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeleri ilgilendiren seviyeye geldi.

      Yapılan tespitler sonucunda düşük ve orta gelirli ülkeler, dünya genelindeki mültecilerin ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyanların yüzde 76'sına ev sahipliği yapıyor.

      Uluslararası göç; siyasi istikrarı, demografik güvenliği, kültürel kimliği, sosyal güvenlik sistemini ve kültürel özellikleri, olumsuz etkiliyor. Ayrıca terör grupları için de ülkeye giriş kanalı oluşturduğundan, devletlerin güvenliği tehdit altında.

      Sayıları 100 milyonu aşan insan topluluğu, ülkesinden veya ülke içinde zorla yerinden edilmiş durumda.

      Ülkemiz, dünyadaki en büyük geçici koruma rejimine tabi insan/sığınmacı nüfusuna ev sahipliği yapmakta ve uzun süredir küresel mülteci krizinin ön saflarında yer almakta.

      Haziran ayı başında toplanan AB ülkeleri, yeni bir iltica ve göç sistemi konusunda, oy çokluğuyla anlaşmaya vardı.

      Yeni anlaşmaya göre;

- Sığınma şansı bulunmayan kişiler derhal sınır dışı edilecek,

- Sığınmacılar, AB genelinde daha adil bir şekilde dağıtılacak,

- Mülteci kabul etmek istemeyen ülkeler, AB'deki varış ülkesine kişi başı 20 bin euro ödeyerek, bundan muaf tutulacak.

      Göç ile başa çıkmak artık çok daha zor ve önümüzdeki günlerde de çoğalarak gelmeye devam edecekler..!

      Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.