Sanatçı, porteleri peyzaj resimleri ve kentlerin belleklerini yansıtan resimleriyle sanat dünyamızda yerini almıştır.
Toblolarında medeniyetimizin derinliği yanında bireysel kültürel birikimi görülmektedir. Eserlerini belli kesimlerin entelektüel izlenimleriyle sınırlandırmamış; her kesimin dikkatle izleyeceği beğenilerini, yaşantısını yansıtmıştır.İçinde bulunduğu toplumun duygu ve özlem dünyasından hareketle insanlığın duyarlığına uzanmış ve bu yönüyle sanatçımız kalıcılığın sağlamıştır.
Özgür ,zengin ve anlamlı resimlerinde sulu boya tekniğini kullanmıştır. Yerel bir kimlik taşıyan “Madımak toblosu “Sivas ve çevresinin yemek kültürü yanında zengin renk ve ifade çağrışımlarını barındırmaktadır.
Kırlarda ,tarla kenarlarında doğal olarak yetişen ve şeker hastalığına iyi geldiği söylenen madımak bitkisine yakılan türküler ve söylenen maniler Türk köylüsünün iç dünyasını yansıtır.
Yol kenarında yöresel kıyafetleriyle ve gözalıcı duruşuyla topladığı madımakları toptan satıp ev ekonomisine katkı sağlamak isteyen kadının duruşu ve hayvan sevgisi güçlü bir analık portresi veriyor. Resim gerçeği aşarak izleyiciyi yorum yapmaya yönlendiriyor.Resimdeki derinlik,orantı,renk uyumları sanatçının sanat gücünü gösteriyor.Tablo, madımağı bilmeyenin bile satıçı kadının ruh dünyasıyla iletşim kurmasını sağlayacak boyuttadır.Anadolu kadınının doğal durumunu içten anlatan bu tablo bir bakıma geleneksel kültürümüze yerel rengi katarken kadının hüzünlü yazgısını da dile getiriyor
Kuşbakışı görüntüsü veren eserlerinde mekanlar detaylarıyla aktarılmaktadır. Bunlar bir yönüyle tarihi bir belge niteliği de taşımaktadır. Bu eserlerde kendine özgü bir üslup oluşturulduğu görülmektedir. Değerlerimize sahip çıkarak ulusal birikimleri resim diliyle anlatmasında sanatçının öğretmen olmasının etkisi olabilir. “Divriği Uluğ Cami, İzmir Saat Kulesi” ve Sivas'ın sivil mimarlık yapıları ile ilgili tablolarını buna örnek gösterebiliriz. Bu tablolarda ışık-gölge etkisinin başarıyla kullandığı görülmektedir. Sivas'ta bir sokağı anlatan aşağıdaki resimde hafif rüzgârlı yumuşak bir havanın varlığı hissedilmektedir. Ağaçlar, evler ve insan figürü insanı geçmiş zamanlara götürebiliyor.
Portreleriyle tanınan sanatçı yakın çevresinden başlayarak birçok kişiyi çizgileriyle ebedileştirmiştir. Portrelere ve kişilere bakıldığında aynı kişiye ait portreler olduğu rahatlıkla söylenebilir. Portrelerdeki gözler alın yapıları saçlar bakış resmi yapılan kişiyle her yönüyle aynı olmasıyla dikkat çeker. Atatürk'ün portresi bunu kanıtlar.1965 Sivas ilk öğretmen Okulu mezunu olan ve 27 yıl öğretmen olarak ülkemize hizmet eden Menşur'e Hanım'a sağlık ve güzellik dolu yıllar dilerim.