Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Bandırma İlçe Kongresinde ilginç olaylar yaşandı.
İki dönem Bandırma Belediye Başkanlığı ve bir dönem Balıkesir milletvekilliği yapan Sedat Pekel, kongrede konuşma yapmak için kürsüye geldiğinde, delegeler ve üyelerin önemli bir çoğunluğu salonu terk etti.
Bu protesto da gösterdi ki Pekel, CHP'de sevilmiyor ve sayılmıyor. Tabii ki hatayı öncelikle kendisinde aramalı. Çünkü siyasi yaşamı boyunca hep kendisi için çalıştı. Önemli koltukları hep kendisi için düşündü. Bunun için dönemin CHP Genel Sekreteri, Manyaslı hemşerisi Önder Sav'ı da gerçekten çok iyi kullandı. Parti içinde hep gruplaşmaların içinde yer aldı. İlerleyen yaşına karşın parti içinde hiçbir zaman düşüncesine saygı gösterilen bir “ağabey” konumunda olamadı. Şimdi de ektiğini biçiyor. Konuşmasını dinlemek istemeyen partililer, salonu terk ediyor.
Pekel, bu protestonun anlamını anlar mı? Hiç sanmıyorum. Bugün, belediye başkan adaylığı veya milletvekilliği adaylığını teklif etsinler, “hayır” diyeceğini düşünmüyorum.
İşte bir politikacının acı tükenişi!
HAVUTÇA'YA ŞAŞIRIYORUM
CHP'nin önceki Balıkesir Milletvekillerinden Namık Havutça'ya zaman zaman çok şaşırıyorum. Ne zaman kürsüye çıksa ve karşısında Sedat Pekel'i görse, onun için “duayen belediye başkanımız” diyor.
Sevgili Namık Havutça, belediye başkanlığı ve milletvekilliği yapan her kişinin “duayen” olamayacağını artık öğrenmeli. “Duayen” denilen kişilerin, bu unvan için uzun süre görevde kalmasının yetmeyeceğini, geniş kitleler tarafından sevilip sayılması, güven vermesi gerektiğini anlamalı, Havutça.
Ama Havutça, popülist davranmayı tercih edip, onore ettiğini sanarak Pekel'e bol keseden “duayen” rütbesini verip, kendisinin de tepki topladığının farkına varamıyor.
ENSAR AYTEKİN'İN GAFI
Kongreye damga vuran olaylardan biri de Divan Başkanlığına seçilen Balıkesir Milletvekili ve TBMM İdare Âmiri Ensar Aytekin'in gafıydı. Aytekin, önce divan yazman üyeliği için aday gösterilen Hüseyin Çeri için oylama yaptı. Kararı da “Hüseyin Çeri, oybirliğiyle yazman üyeliğe seçilmiştir” diyerek duyurdu. Çeri, divandaki yerine oturdu. Bu sırada, Ensar Aytekin, eline yeni bir önerge geldiğini, yazman üyelik için Nermin Mutlu'nun da aday olduğunu belirterek, iki aday arasında oylama yapacağını açıkladı. Oylamada Mutlu'ya daha çok oy çıkması üzerine Hüseyin Çeri, divandaki yerinden kaldırıldı. Bu sırada Çeri'nin, “Yazıklar olsun bu partiye verdiğim emeklere” dediği duyuldu. Bu olay yaşanırken, delegelerin bir grubu “Hak, hukuk, adalet” sloganını attı. Milletvekili Aytekin bunun üzerine yaptığı gafı anlayarak, divanda hem Çeri hem de Mutlu'nun yazman üye olarak yer almasına karar verdi.
Deneyimli bir politikacı olan Ensar Aytekin, bu hatayı yapmamalıydı.
Divanda görev yapacak bir yazman, neyi etkilerdi ki, anlayamadım.
Bu arada, konuşmaları 5'er dakika ile sınırladığı halde bu süreye çok sayıda konuşmacının uymamasına gerekli müdahaleleri yapamadı.
Kısacası, bu hatalar Aytekin'e hiç yakışmadı.
