YazıYorum (Mete KOZDAĞ)
Büyük Önder Atatürk, kazandığı zaferden tam iki yıl sonra 30 Ağustos 1924 günü, Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı'nın temel atma törenine katılmak üzere, Zafertepe-Çalköy'e geldi.
Atatürk ‘büyük zaferi' şu cümlelerle anlattı:
''Afyonkarahisar-Dumlupınar Meydan Savaşı ve onun son parçası olan 30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, çok parlak zaferlerle doludur ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil dünya tarihine yeni bir adım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbellidir ki yeni Türk devletinin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır. Türk ulusu burada kazandığı zaferle, açığa vurduğu gücü ve istemiyle, bu belli gerçeği bir kere daha tarihin bağrına çelik kalemle koymuş bulunuyor.''
30 Ağustos sonrası; ülke topraklarının geri alınacağını, müjdelemiştir.
30 Ağustos sonrası; İzmir'de düşmanın denize dökülmesinin ardından İtilaf Devletlerinden çeşitli teklifler gelmeye başladı. İtilaf devletlerinden İstanbul'da bulunan Fransız Fevkalade Komiseri General Pell, İzmir'de Gazi Mustafa Kemal Paşa ile görüşerek, Türk Askerinin Trakya'ya girmemesi ve ateşkes tavsiyesinde bulundu.
Mustafa Kemal Paşa ise Trakya'yı da kurtarmadıkça ordularımızın durdurulmasına imkan olmadığını söyledi.
Bunun üzerine İzmir'e İtilaf Devletleri Dış İşleri Bakanları imzasını taşıyan 23 Eylül 1922 tarihli bir nota geldi. Bu notada iki önemli nokta yer alıyordu. Bunlardan biri askeri harekatın durdurulmasıyla diğeri de Barış Konferansı ile ilgiliydi.
30 Ağustos sonrası; Bu notaya Gazi Mustafa Kemal Paşa tarafından şöyle yanıt verildi: ”Biz, Rumeli'de Doğu Trakya'yı milli sınırlarımıza kadar tamamen almadıkça askeri harekattan vazgeçemeyiz. Ancak, yurdumuzun bu bölgesinden düşman birlikleri çıkarıldığı takdirde böyle bir harekata devam etmeye kendiliğinden gerek kalmayacaktır. Bu notada, Venedik veya başka bir şehirde toplanacak olan İngiliz, Fransız, İtalyan, Japon, Romen, Sırp-Hırvat-Sloven Devleti ile Yunanistan'ın da çağrılacağı bir konferansa, delegelerimizi göndermeyi kabul edip etmeyeceğimiz sorulmakla birlikte, görüşmeler sırasında Boğazlardaki tarafsız bölgelere bizden asker gönderilmemesi şartıyla, Edirne dahil olmak üzere Meriç'e kadar Trakya'nın bize iadesiyle ilgili talebimiz olumlu karşılanacaktır.”
30 Ağustos sonrası; Türkiye'nin kaderini değiştirecek anlaşmalar yapılmış ve sonrasında Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü sınırlarının çizilmesine başlanmıştır.
30 Ağustos sonrası; vatanımızın asla bölünemeyeceğini, milletimizin asla esir alınamayacağını, bayrağımızın gönderden indirilemeyeceğini ve gök kubbeyi inleten ezan seslerinin dindirilemeyeceğini, bütün dünyaya ilan ettik.
Cumhuriyetimizin 100. yılına geliyoruz. Milli bayramlarımızı, il ve ilçe kurtuluşlarını, içimizde hissetmemiz; egemenliğimiz için gereklidir.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.