Mustafa Kemal Atatürk ne demişti?
‘'Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır…''
Ben de bu önemli sözden yararlanıp, ‘'konu Balıkesir ise, gerisi hikayedir'' diyorum…
Balıkesir'in tarihi istasyon binasında 1912'de Fransızların yaptığı, istasyona giren yolcuların gözüne çarpacak şekilde yan cephelerine hem kendi alfabeleriyle BALIKESSIR, hem de arap harfleriyle yazdıkları Balıkesir yazılan, Cumhuriyet sonrasında ve harf devrimimizle, o başka milletlerin alfabesiyle yazılmış isimler üzerine levha koyup ,Türk alfabesiyle BALIKESİR yazılan kentimizin kurtuluş günüdür bugün…
6 Eylül 1922…
6 Eylül tarihi ile 2014'den bu yana merkez ilçemizin ismini taşıyan, Türkiye'de iki denize kıyısı olan ilimiz Balıkesirin kurtuluşu…
Yanmış, yıkılmış, işgal edilmiş, düzenli orduları için tasfiye kararı alınmış bir milletin, yeniden doğuş hareketidir Kuva-yı Milliye…
Balıkesir kenti de, bu hareketin ilk ve en kuvvetli halkasıdır.
Kuva-yi Milliye, Cumhuriyeti, Mustafa Kemal Atatürk'ü, onun önderliğinde Türk milletini ve Türkiye'yi yeniden tarih sahnesine çıkaran harekettir.
Yunanlıların Ege Bölgesindeki bu işgallerini, Balıkesirli vatanseverler şimdiki Balıkesir Lisesi'nin bulunduğu binadaki "Okuma Yurdu“nda bir araya gelip işgalleri protesto etmişlerdir. 8 Mayıs 1919 günü Mehmet Vehbi Bey İzmir'in işgali sonrası yaşanan zulümden bahsettikten sonra;
‘'Bu faciaların Balıkesir'in başına gelmesi yakındır. Bu iş yazışma ,protesto ile engellenemez.Yapılacak ilhak il fiilen reddetmek için ,bir Reddi-i İlhak heyeti kuralım.Bu cemiyete girmek her müslümanın borcudur.Bizim atacağımız her kurşun,Şark ve İslam aleminin ebedi kurtuluşuna ,yoksa maazallah ebedi esaretine sebep olacaktır.“
Böylesine heyecan ve zorluklarla Alaca Mescit'teki gizli toplantılar da Milli Mücadelenin temelleri atılmıştır.
Bu münasebetle, Alaca Mescit'te mücadeleyi başlatan 41 bayrak adamı ve Balıkesirliler 15 Mayıs 1919´da İzmir´in işgali üzerine, o günün Belediye Reisi Keçecizade Mehmet Emin Efendi'nin çağrısını, iliklerinde hissettiler…
Kimler vardır orada:
Karesi Mebusu Mehmet Vehbi Bey,
Belediye Reisi Keçecizade Mehmet Emin Bey,
Yırcalızade Şükrü Efendi,
Hasan Basri Çantay hoca ve diğerleri…
Her türlü kararı almaya tam yetkili 41 bayrak adam…
Mehmet Vehbi Bolak Bey başta olmak üzere,
Şehrin ileri gelenleri şimdiki Kuva-yi Milliye Müzesi'nin bulunduğu yerdeki Okuma Yurdu'nda toplanmışlar, yapılan toplantıda hiçbir şeyin fayda etmeyeceği anlaşılmış ve Leblebici Raşit Efendinin;
“Düşmanı geri döndürecek kuvvet, namlunun ucundadır" sözleri karar olmuştur. İşte, kıvılcım bu cümleyle çakılmış, Kuva-yi Milliye ateşlenmiştir.
8 Mayıs 1919´da Alaca Mescit'te mevlit vesilesiyle toplananlar, dinledikleri mevlitten sonra, ilhakı red ve milli mücadeleye karar vermişlerdir. Ardından sürekli toplanılan Alaca Mescit'te ise silahlı mücadele kararı alınmıştır.
Okuma Yurdu, Alaca Mescit toplantıları ve Balıkesir Kongreleri ile düşmanın bölgedeki işgallere karşı ilk ciddi ve şuurlu hareketi Balıkesirli sivil ve aydınlardan gelmiştir. Köylüsü ve kentlisi ile Balıkesirliler hiç bir yerden talimat almaksızın vatan müdafaasına koşmuşlardır.
Beş kongre yaparak bir araya gelen Balıkesirliler, 14 ay boyunca dört cephede Yunan orduları ile savaşarak, Balıkesir halkının ve Türk milletinin işgal ve esareti kabul etmeyeceğini Dünya kamuoyuna duyurmuşlardır. Bütün bunlar, ilk kongrenin Balıkesir´de toplandığını, ilk kurşunun Balıkesir Ayvalık´ta, son kurşunun da Bandırma´da atıldığını göstermektedir.
Ege'de kendi imkanlarıyla düşman işgaline son veren tek şehir yaşadığımız kent Balıkesir'dir.
Bundan sonra daha gelişerek, büyüyerek daha nice yıllar daha güzelliklere ev sahipliği yaparak, kendi adını taşıyan Milli Fuarının tekrar canlandırılarak, tülüdabaklarıyla, kurtuluş etkinlikleriyle 6 Eylül'ü nice yıllar kutlamak üzere,
M.Akif Ersoy'un Ses Gazetesinin ilk sayısına gönderdiği yazıyla son verelim cümlelerimize bu önemli günde…
”Düşman sesi duymak istemezsen
Kardeş sesidir, uyan bu sesten;
Kalkınca görür ki aksam olmuş
Vaktiyle uyanmayan bu sesten”