Sıcaklar bitmek bilmiyor.
Sıcağı hiç sevmem. Benim mevsimim sonbahardır. Ancak sonbahara girmemize
karşın sıcaklar sürüyor.
O zaman da sonbahar şiirlerine sığınmanın tam zamanı.
İşte Attila İlhan'ın unutulmaz, “Adın Sonbahar” isimli şiiri:
“nasıl iş bu
her yanına çiçek yağmış
erik ağacının
ışık içinde yüzüyor
neresinden baksan
gözlerin kamaşır
oysa ben akşam olmuşum
yapraklarım dökülüyor
usul usul
adım sonbahar”
X X X
Sonbahar yağmurlarına bile hasret kaldık. Toprak, suya özlem duyuyor.
Türk Edebiyatı'nın ünlü şairi Ahmet Muhip Dranas, “Yağmur” isimli dizelerinde
şöyle diyor:
“Ekseri sonbahar gecelerinde
Sızarken camlardan ince bir yağmur,
Düşünürüz, her şey yerli yerinde
Ama gözlerimiz niçin doludur?
Bazen ellerinde gümüş bir tasla
Ümitler yaklaşır bize, bin nazla,
“Kapa gözlerini, derin uyu hazla!”
Sızarken camlardan ince bir yağmur”
X X X
Ulusal ve uluslararası düzeyde ses getiren Bandırmalı şair Ayten Mutlu'nun
“İçelim” isimli dizeleriyle noktalayalım yazımızı.
“işte sonbahar
tanıktır güneş ve şarap
dalında sararan yaprakları
asmaların
ışığın bilediği bıçaklar tanıktır
zamanın bağından derlediğimiz
pişmanlıklara
ona gidelim bugün
belleği tülden etekleriyle
örten kızıl tanrıçaya
içmeden döktüğümüz bir testi
şarap gibi
bizde olandan fazlasını
çoktan yitirdik nasılsa
unutulacak ne çok şey var
ne az hatırlanacak
tanıktır göğüne yaslandığımız aşk
hadi içelim
ömrümüzün kalanını
bir ayrılık şarkısı gibi inerken
akşam
son bir vuslat demi olsun
kanımıza yudum yudum
yayılan şarap”
Bu yazı 197 defa okundu.