YazıYorum (Mete Kozdağ)
İlk çocukluk sonrasında öğretmenlerimiz ve arkadaşlarımız, hayatımızda ailemizden daha fazla yer kaplamaya başladı. Ergenlikte bizi en çok onlar şekillendirdi.
Öğretmenler de tıpkı arkadaşlarımız gibi çeşit çeşitti. Kimine hayran olduk, kimini sevmedik. Kiminden korkarken, kimine gizliden aşık bile olduk, çocuk aklımızla. Ama hepsinden mutlaka öğrendik. Farklı farklı bilgileri, kendimizi ifade etmeyi … en önemlisi, öğrenmeyi öğrendik öğretmenlerimizden.
Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk ne diyor; Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da milleti esaret ve sefalete terk eder ...
Okulun amacı; kendi kendine yeten, özgüvenli, düşünen, üreten, problem çözebilen, sosyal, ruhen ve bedenen sağlıklı bireyler yetiştirmektir. Bu amacı gerçekleştirmek için en önemli görev şüphesiz öğretmenlere düşmektedir. Ancak artık öğretmenler bambaşka bir kuşakla karşı karşıya. Öğrenciler, eski öğrenciler değil. Bilgi her yerden ulaşılabilir durumda. Bambaşka yöntemler, bambaşka kaynaklar var.
Durum böyle olunca öğretmenler “bilgiyi veren kişi” olmanın ötesine geçmek zorunda. Sadece öğretmekle yükümlü olan kişiden, öğrenciye koçluk yapan, ona liderlik eden kişiye ihtiyaç var. Bilgiyi aktaran öğretmen yerine hem toplumsal gelişime hem de öğrencisinin, velilerin, meslektaşlarının bireysel gelişimine ön ayak olabilecek, yol gösterecek lider öğretmen modeli uygulanmalı. Bu dönüşümü yakalayabilen, değişime direnmeyen, öğrencileri yanına katıp liderlik yapabilen öğretmenler, öğrencilerin hayatlarında fark yaratabilir.
Günümüzde, bütün dünyada insana ilişkin sorunlar konuşulurken eğitimin liste başı olması, eğitim ve eğitim sorunlarının her zaman gündemi işgal etmesi, var olan sorunların bir göstergesidir.
Ülkemizde de eğitimin istenen nitelikte olmadığı konuşulmakta, yazılmakta ve tartışılmaktadır. Hatta ülkede yaşanan bütün sorunların kaynağının nitelikli eğitim yoksunluğu ile açıklanmaktadır.
24 Kasım 1928'de Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik ünvanı verilmiştir. Bu yüzden, ülkemizde her yıl 24 Kasım Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler, bilgi öğretmeyi benimseyerek meslek edinen kişilerdir. Bugüne kadarki tüm meslek dallarının icra edilebilmesi sevgili öğretmenlerimizin bizlere öğrettikleri sayesindedir. Ben de başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bizi okutan, aydınlatan tüm öğretmenlerimizin 'Öğretmenler Gününü' bugünden kutluyorum.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.