Bildiğiniz gibi ceza ve infaz yasası Akp Ve Mhp oyları ile meclisten geçti.
Devletin ceza evinde yatan insanların sağlığını düşünmesi ve gerekli önlemleri alması olumlu bir gelişmedir. Bu bağlamda düşünce suçlularının ve siyasi mahkumların bu “ceza infaz erteleme” yasasından yararlanması gerekliydi.
Fakat AKP ve MHP'nin hazırlamış olduğu 70 maddelik infaz paketi muhalefetin tüm çabasına rağmen maalesef dün gece mecliste kabul edildi.
Paket için yapılan itirazlar kulak ardı edilerek yaklaşık 90 bin kişiye tahliye yolu açıldı.
Tahliye yolu açılan tutuklular arasında maalesef Chp , İyi parti ve Hdp'nin tüm çağrılarına rağmen düşünce suçluları, siyasiler tutuklu gazeteciler, akademisyenler, sosyal medyada paylaşım yapanlar, kapsam dışı bırakıldı.
Kısacası kendileri çaldı, kendileri oynadı.
Muhalefetsiz demokrasi olmaz.
Ama bu iktidar kendilerinden olmayan herkesi yok sayıyor.
Tek adam rejiminde büyük oranda meclis baypas edildi.
Yargı saraya bağlandı özgür basın etkisiz duruma getirildi.
İktidar maalesef infaz yasasında toplumsal bir uzlaşmadan yana olmadı.
Yapılan tüm çağrıları iktidar kanadı duymadı yada duymamazlıktan geldi,
ama yapılanları halkımız duymalı ve duyurmalıyız.
7 gün süren paket çalışmalarında bazı suçlarda infaz oranı yarı yarıya indirildi,
denetimli serbestlik süresi geçici olarak 1 yıldan 3 yıla çıkarıldı ve açık ceza evlerinde
bulunanlara salgın nedeniyle izin verilmesi yasalaştı.
Bu 7 günlük süreçte CHP İyiparti Ve Hdp'nin eşit bir infaz yasası çıkması için yaptığı tüm
çalışmalar yok sayıldı.
3 partinin değişiklik için verdiği toplamda 210 önergesi, yasa teklifi reddedildi.
Ceza evlerinde bulunan muhalif kimlikleri ile bilinen siyasetçilere, gazitecilere,
akademisyenlere, hukukçulara ve 44 bin tutukluya yönelik hiç bir çalışma ve düzenleme yapılmadı.
Zaten yetkileri kısıtlanmış tek adama dayanan bir mecliste de herkesimi kapsayacak, eşit yargılanma hakkının verilmesini beklemiyorduk, nitekim dediğimiz gibi de oldu.
Yapılan ceza infaz düzenlemesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın onaylamasının ardından yürürlüğe girecek.
Fakat yapılan bu kanun değişikliğinde adalette hukukta yargıda eşitlik sağlanamadı.
Adaletin toplumda güven, huzur ve barışın sağlanmasında temel koşul olduğuda herzamanki gibi unutuldu.
Çıkan bu yasanın toplum vicdanını yaraladığı, açıkça ortadadır.
Devleti soyanlar hırsızlar maalesef dışarda, devletinin yararına eleştriri yapanlar ise yine içeride kaldı.
Sözlerimi Sabahattin Ali’nin şu cümleleri ile bitirmek istiyorum.
Biz istiyoruz ki, bu memlekette yapılan her iş üç beş kişinin çıkarına değil, bu toprakları dolduran milyonların yararına olsun. ...
Biz istiyoruz ki, bu topraklar üzerindeki insanlar, kafalarında taşıdıkları fikirlerden dolayı değil, bu yurdun ve bu halkın yararına ya da zararına yaptıkları işlerden hesap versinler..
İşte biz sadece bunları İstiyor ve böyle düşünüyoruz."
Sevgi ve saygılarımla evde kalın, sağlıkla kalın.
