Her vatandaşa, her aileye birebir dokunan, ilgilendiren devlet kurumları vardır. Sağlık Bakanlığı ve kuruluşları, Milli Eğitim Bakanlığı ve kuruluşları gibi.
Devletin birçok kurumu vatandaşı dolaylı ilgilendirir. Örnek, Dışişleri Bakanlığı, Merkez Bankası, Kızılay, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na çok az vatandaşın işi düşer.
****
Sağlık Bakanlığı ve kuruluşları, halkın her an temas kurduğu kurumlardır. Doğumdan ölüme kadar sağlık kurumlarının desteğine muhtacız. Yaşamakta olduğumuz virüs salgını, sağlık politikalarının önemini bize bir kez daha önemle gösterdi.
Hemen burada doktor, hemşire ve diğer sağlık personelimize ne kadar teşekkür etsek az geleceğini belirtelim. Gösterdikleri fedakarlık haberleri gözlerimizi yaşartıyor. Onlara sevgilerimizi, şükranlarımızı iletiyoruz.
Burada üzerinde durmak istediğimiz sağlık politikalarıdır. Görüldü ki, salgın insanlar arsında hiçbir ayırım yapmıyor. Ekonomi de büyük oranda etkileniyor. Yarınlar için endişe duymaya başladık. Ülkedeki her kesimi endişelendiren sağlık politikalarını devletimizin kontrolünde yürütmeliyiz.Sağlık, devletin baş görevi olmalıdır. Ona uygun bütçe payı ayrılmalıdır. Kamucu sağlık politikaları desteklenmelidir.
Özel sektör de sağlık yatırımları yapmak istiyorsa, yapsın. Hatta devletçe desteklensin. Kamunun, Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde olsun. Bazı vatandaşlarımız tedavisini özel hastanelerde istiyorlarsa yaptırsınlar.
Devlet sağlık hizmetlerini tam olarak yapsın ki, dar gelirli yurttaşlar devletin sağlık şemsiyesinin altında yer bulup tedavi hizmeti alabilsinler. Vatandaşı özel sektörün insafına teslim edemeyiz. Rekabet olacakmış, bu yalan. Hiçbir zaman olmadı ki….
Sağlıklı bir toplum yaratmak, devletin baş görevidir.
****
Milli Eğitim Bakanlığı ve bağlı kuruluşları da her ailenin bire bir ilişkili olduğu bir hizmet alanıdır. Çocuğu olan her aile okulun yolunu bilir. Salgın nedeniyle şu anda okullar kapalı, ancak koşullar iyileştiğinde tekrar açılır. Öğrenciler ve öğretmenler okullarına kavuşur.
Sağlıkta önerdiğimiz gibi, eğitim hizmetleri de devlet tarafından tastamam verilmelidir. Devlet eğitim politikalarını ve bütçesini en önemli görevi olarak bilmelidir.
Eğitim alanında da özelleştirmeye karşı çıkmak, halkın çıkarını savunmaktır.
Eğitim sektörüne yatırım yapmak isteyen girişimcilere de gerekli destek verilmelidir. Çocuğunu özel okullarda okutmak isteyen varlıklı aileler okutsunlar. Benim devletim, devlet okullarının en temel ihtiyaçlarını karşılayacak bütçeyi kısarken, özel okul öğrencisinin okul taksitini ödeyemez. Öderse bu büyük bir haksızlık olur. Adaletsizlik olur.
Eğitimin iki temel unsuru öğrenci ve öğretmendir. Öğrenci öğrenmeye hazırdır. Öğretmen ne durumdadır? Buna bakalım.
Yüzbinlerce öğretmen okulunu bitirmiş. Atama bekliyor ama atanamıyor. Elinizde öğretmen fazlalığı varsa, öğretmen okullarının kontenjanını düşürün. Yetişmiş öğretmenleri başka iş kollarında değil, eğitimini aldığı kendi alanında görevlendirin.
-Öğretmen,Sözleşmeli öğretmen,Ücretli öğretmen,adı altında öğretmen alımları bu mesleği itibarsızlaştırır. Öğretmenler arasına nifak sokar. Veliler de bu durumdan rahatsızlık duyarlar.
Okullar da ülkenin ihtiyaçlarına göre açılmalıdır. Planlı ve bilimsel gerçeklere göre hareket edilmelidir. Okul yapıları sağlam ve hizmete uygun yapılmalıdır.
Gerekenden fazla İmam Hatip Okulları açılması yanlıştır. Ülkemizin ihtiyacı kadar öğretmen okulu, tıp okulu, mühendis okulu, imam hatip okulu açılmalıdır.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Eğitim Şurası vardı. Belli zamanlarda toplanır, bakanlığa tavsiye kararları alırdı. Bilim kurulu gibi idi. Yıllardır bu şuranın neden toplanmadığını merak ediyorum.
****
Bu yazımızda sağlık ve eğitimle ilgili görüşlerimizi dile getirdik. Çok ayrıntılara girmeden düşüncelerimizi belirttik. Yetkililer bu fikirleri kullanırlarsa halkımızın yararına iş yapmış olurlar diye düşünüyorum.
Siyaset halk için de yapılabilir, çıkar çevreleri için de… Koronavirüssüz günler dilerim.
