Yaşadığımız virüsten dolayı 1 Mayıs’ta tüm Dünya’da emekçiler, demokrasi ve özgürlükten yana olanlar bugün meydanlarda
olmayacaklar.
Ama her şeye rağmen 1 Mayıs bayramını en çoşkulu şekilde kutlayacaklar ve evlerinden, sosyal medya üzerinden haklı
taleplerini dile getirmeye devam edecekler.
Türkiye emekçileri, ülkede oluşan bütün zenginliklere bütün değerlere, daha da önemlisi demokratik kültüre büyük katkı koymuş ve emek vermişlerdir.

Bilinmelidir ki, alın teri, emek olmadan sermaye ve zenginlik asla olamaz.

Bugün ülkemizde tüm çalışanlar, ezilenler yoksulluğun ve toplumsal adaletsizliğin içinde yeni bir çıkış yolu aramaktadırlar.
Bu çıkış yolu, işçi sınıfının ve bozuk düzenden zarar görenlerin dayanışması ile mümkün olacaktır.
Ülkemizin emekçileri, 1 Mayıs’a bir kez daha büyük sorunlarla giriyor.
Ülkemizi etkisi altına alan Corona vüris nedeniyle binlerce insan işinden oldu.
Corona virüs en çok emeği ile geçinen insanları etkiledi.
Çalışanların bir çoğu işsiz kaldı.

Ve açlık ile karşı karşıya bırakıldı.
Çalışanlar da zor koşullar altında bu virüs tehlikesine rağmen işine devam etmek zorunda kaldılar.
Çalışma hayatının, örgütlenme ve grev hakkının çağdaş standartlara kavuşturulmadığı bir dönemi yaşıyoruz.
Halen ülkemizde işsizlik, hayat pahalılığı, zamlar artarak devam ediyor.
Ülkemizde İşçi sınıfının üzerinde baskılar giderek artıyor.
İşçilerin kazanılmış grev hakları bile güvence altına alınmıyor.
Düşünce, ifade özgürlüğü ve örgütlenmeden neredeyse söz etmek mümkün değil.
Gazetecilerin, aydınların, yazarların, milletvekilleri ve siyasetçilerin cezaevlerinde tutulduğu bir ülkede yaşıyoruz.
İktidar seçilmiş belediye başkanlarının bir kısmını görevden alarak milli iradeyi yok saydı ve kayyımlarla idare ediyor.
Geri kalan belediye başkanlarını baskı altına alarak, halka hizmet etmelerini engellemeye çalışıyorlar.
Ancak tüm bu olumsuz tabloya rağmen, büyük bir mücadelenin içinden gelen, Türkiye emekçileri insanca yaşamak için mücadele etmeye devam edeceklerdir.
Asla baskılara boyun eğmeyeceklerdi.
Türkiye işçi sınıfı 1 Mayıs 1977’de Taksim’de ve 15,16 haziran direnişlerinde gücünü tüm dünyaya göstermiştir.
AKP 18 yıllık iktidarı boyunca, emeği ve alın terini yok saydı.
İş güvenliğini piyasalaştırdı, esnek çalışma adı altında iş güvenliğini ortadan kaldırdı.

Akp’nin iktidarında en çok işçi ve emekçiler mağdur oldu.
Ülkemizde durum o kadar vahim ki corona virüsüne rağmen işçi ve emekçiye değil, yandaşlarına destek verildi.
Açıkladıkları her destek paketi mağdur olanların dertlerine çare bulacaklarına, daha çok yandaşlara ve sermayeye destek paketleri oldu.
Ülkemizde yapılacak ilk genel seçimlerde başta işçi sınıfı ve halkımız bunlara gereken dersi verecektir.
CHP olarak iktidara geldiğimizde sosyal devlet anlayışını sözde değil özde yaşama geçireceğiz.
Aile sigortasını acilen hayata geçireceğiz.
Bizim iktidarımız döneminde açlık, yoksulluk tarihe karışacaktır.
Bu duygularla, 1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik ve Dayanışma Gününü kutluyor, Yaşasın 1 Mayıs! Yaşasın işçi sınıfı.