Türkiye nüfusunun büyük oranda Hanefi mezhebine mensup olduğu bilinir. Fakat bu mezhep hakkında ve bu mezhebin kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife hakkında, mezhep mensubu halk tarafından bilinenler çok azdır. Sayın Prof.Dr,Yaşar Nuri Öztürk’ün, bu konuyu ayrıntılı bir şekilde işlediği, İmamı Azam Ebu Hanife isimli kitabından yararlanarak , onun kısa özgeçmişini , fikir ve düşüncelerini , bundan önceki iki yazımda özetlemiştim. Sayın Öztürk’e göre “Ehlisünnet mezhebinin
en büyük İmamı sayılan Ebu Hanife , en büyük iftiralarla karalanmış en büyük mağdur ve mazlumlardan biridir.” Bilindiği gibi Ebu Hanife , onun devrimsel fikir ve düşüncelerine karşı olan, Abbasi Halifesi Mansur tarafından 68 yaşında şehit edilmiştir.
Ebu Hanife’nin devrimsel görüşleri , gelenekçilikden çıkamayan ve mevcut otoriteyi destekleyen din bilginlerince kabul görmemiş, onu bu din üleması şer , hatta dinden çıkmış ilân etmiştir. Bu ülemadan bazılarının görüşleri şöyledir;(a.g.e 13)
“Bu ümmet içinde , Ebu Hanife’den daha uğursuz birini analar doğurmadı”. Onun ölüm haberini alan, ünlü sufi-müfessir- muhaddis Süfyan es Sabri , bu sözüne ek olarak şöyle demektedir ; “Toplumun büyük kesimine musallat olan bir belâdan bizi kurtaran Allah’a hamd olsun. Ümmetin fitne kaynağı yok oldu”
Ünlü fakih Evzâi ise şöyle diyor “ Ebu Hanife İslâm’ın can damarlarına musallat oldu ve onları birer birer parçaladı”
Mesledaşı Şerik ise “ Elime imkân geçse senin kelleni uçururum” diyor.
Ünlü tarihçilerden Hâtip el- Bağdadi “Onun hakkında , dinin hem esaslarına hem de füruatına ilişkin şenaatleri (çirkin söz ve davranış) yüzünden çok sözler söylenmiştir. Gerçek şu ki, Ebu Hanife, bütün ilmi kudretine rağmen , bizim bu eserimizde tanıttığımız ulema gibi örnek alınacak türden bir insan değildir” görüşündedir.
Fâkihlerden Abdurrahman bin Mehdi ise “ İslâm bünyesinde , deccal fitnesinden sonra zuhur eden tek fitne Ebu Hanife’nin görüşleridir” diyor.
Bir mezhebin kurucusu ve büyük önderi – imamı – olan Ebu Hanife’ye yapılmış bu saldırı niteliğindeki eleştirilerin yanısıra onun yapmak istediğini ve yaptıklarını anlayanlar da bulunmaktadır.
“Cenaze namazını Bağdat Kadısı Hasan bin İmâre kıldırdı. Ve mezarı başında şunu söyledi;(a.g.e 218)
“Allahın rahmeti seni kucaklasın! Sen bizim için, eskilerin halefi idin. Ama senin yerini alacak bir halef yok. İlimde öyle bir halef çıksa bile ruh büyüklüğünde sana halef olacak biri çıkamaz”
“Ebu Hanife’nin yazdıklarını okumadan hiç kimse fıkıhda derinlik kazanamaz” İmam Şafii.
“İnsanlar fıkıhda Ebu Hanife’nin çocukları gibidir “ İmam Şafii ( a.g.e 226)
“İmamı Azam işte buydu. O, kiyamete kadar dini önderler arasında sayılacaktır. O en büyük imamdır”
Mısırlı Bilgin Ebu Reyye (a.g.e 403)
Nietzche’nin dediği gibi “Sen çoklarını fikirlerini değiştirmeye zorladın. Bunun intikamını senden alacaklar” (a.g.e 458).
Nietzche’den den yüzyıllar önce Ebu Hanife , insanların İslâm dini hakkındaki anlayışlarını değiştirmeye çalıştı. Ve bu konuda ilk şehitlerden biri oldu.
Bir dahaki yazımda Sayın Öztürk’ün Hz Muhammed , Ebu Hanife ve Mustafa Kemal arasında kurduğu ortak köprü hakkında bilgi vereceğim.