Aslında beklenmeyen bir olay da değildi. Çünkü hakemlere yönelik sözlü saldırılar, yerli-yersiz yönetici, teknik adam, futbolcu eleştirilerinin dozu her geçen gün artmıştı.
Hakem Halil Umut Meler, Ankaragücü-Çaykur Rizespor maçının ardından Ankaragücü Kulübü Başkanı Faruk Koca'nın yumruklu, yanındaki kişilerin tekmeli saldırılarına uğradı.
Bu çirkin saldırıda bir kişinin daha sorumluluğu vardı. Maç boyunca kulübeden hakeme centilmenlik dışı davranışlarda bulunan, seyircileri tahrik eden, maçın sonlarına doğru ise parmağını sallayarak hakemi tehdit ettiği görülen, ettiği küfürler medyada da yer alan Ankaragücü Teknik Direktörü Emre Belezoğlu. Sözüm ona şimdi Türk futboluna teknik adam olarak hizmet eden Belezoğlu'nun, futbolculuk yaşamı da centilmenlik dışı davranışlarla doluydu. Aynı şimdi Hatayspor Teknik Direktörü olan Volkan Demirel gibi…
Sözcü Gazetesi Yazarı Emin Çölaşan'ın bu konudaki yazısının şu cümlesini de son derece doğru:
“Çoğunluğu eski hakemlerden ve eski futbolculardan oluşan birkaç kişi, hemen her kanalda, stüdyoda veya gazete köşelerinde buluşuyor, özellikle hakemlere saydırıyor, eleştiri kisvesi altında alay etmeler, hakaretler gırla gidiyor.”
Bunlardan biri de Erman Toroğlu, tabii ki. Oysa Toroğlu'nun, hakemliği döneminde yaptığı inanılmaz hataları gösteren uzunca bir klip bile hazırlanabilir.
Şimdi bu hakem eskileri, göreceksiniz ki hakem eleştirilerinde bir süre “usturuplu” davranmaya çalışacaklar, olay unutulunca yeniden “hakemlere atış serbest” demeyi sürdürecekler.
Elbette ki hakemler de hata yapıyorlar ve yapacaklar. Aynı futbolcular, yöneticiler, teknik sorumlular gibi. Futbol, hatalar oyunu. Avrupa ülkelerinde, bir maçta yüzde 40 hata yapan bir hakem başarılı kabul ediliyor.
Bu ülke artık hakemleri “günah keçisi” yapmaktan vazgeçmeli.