Geçmişi ve masalları sevmem, geçmiş kelimesi miş hecesi ile bittiği için midir nedir, ben geçmişi sevmem. Bir de okullarda bize öğrettikleri masal, hikaye ve roman kavramları var ya onların anlamını da öğrendikten sonra, geçmiş bana masal gibi geliyor, geçmiş eşittir masal diyorum.
Ağızdan, ağıza, dilden dile aktarıla gelen, olağanüstü kişi ve yaratıkları kendisine kahraman olarak seçen halk öykülerine masal denir. Gerçekle hiç bir alakası ve organik bağı yoktur. Tamamen hayal ürünüdür.Masallar, halkımız arasında çocuk avutmak ve çocuk uyutmak için kullanılır.Yazılı masal kitapları olmasına rağmen esasen sözlü edebiyatımızın bir parçasıdır.
Oysa, hikaye ve romanların konusu, yaşanmış ve yaşanması muhtemel olan olaylardır. Tarih başkadır, tarih sosyal ve pozitif bir bilimdir. Sosyal bir yaratık olan insanın geçmişte yaşadığı olayları yer ve zaman göstererek, sebep ve sonuç ilişkileri içinde inceleyen bir bilimdir.
Fert ve birey olarak, geçmişimizi düşüne düşüne kafamızdaki keşkeleri çoğaltmayalım. Her zaman pişman olan ve pişmanlık duyan talihsiz bir kişi durumuna düşmeyelim.
Şöyle yapsaydım, keşke öyle yapmasaydım, şöyle oluverseydi de alıverseydim, kazanıverseydim, elimdekini ona kaptırmasaydım. Çok çalışsaydım, biriktirseydim, hiç harcamasaydım, keşke demeseydim, sevmeseydim, gitmeseydim , gelmeseydim, vermeseydim, sabretseydim…vb, tüm bu olumsuzlukların üzerine şöyle bir sünger çekelim ve sünger çekmesini bilelim. Hiç kimseye kendimiz için, aman… sen hala orda mısın dedirtmeyelim.
Geçmişimizi bilelim, öğrenelim, geçmişimizden dersler alalım ve gerekirse övünelim ama, onunla yetinerek hiçbir yeni hareket, eylem ve üretimde bulunmaz isek olmaz, sakın öyle yapmayalım diyorum…
Çalışalım, daha çok çalışalım, ilim, bilim ve fen'e önem verelim, çağa ayak uyduralım, bilim ve teknikte ulaşılan seviye ve hedefleri yakalayalım, yeni icat , buluş ve keşifler yapalım.
… bu sayılanları tek başımıza değil, milletçe bir ve beraber yapalım, hatta diğer milletlerle birlikte ve onların imkan ve kabiliyetlerinden de istifade ederek, tüm insanlık için yapalım. Her zaman fikir, bilgi ve düşünce birliği içinde olalım ve elbirliği ile güçlerimizi birleştirelim. Bu konuda her türlü imkan ve olanaklarımızı maddi ve manevi güç birliği için kullanalım.
Artık masal yazmayalım, bu kadar masal yeter diyelim, hikaye ve romanlar (olabilir) yazalım, onları okuruz ve hatta paylaşabiliriz. Milletler destan bile yazarlar, az sayıda da olsa tarihte çok güzel destan örnekleri vardır;
Yunanlılar'ın İlyada, Türkler'in Ergenekon, Finliler'in Kalavala, Almanlar'ın Nibelungen, Hintler'in Ramayana, Fransızlar'ın Chanson De Roland destanları olduğu gibi.
Biz millet olarak ilim , bilim ve fen ile uğraşalım, teknik gelişmeleri takip edelim, modern çağa uyalım, çağı yakalayalım, çağın gerisinde kalmayalım. Çağımızın gerektirdiği gibi yaşayalım.
Bütün bunlara rağmen, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkalım, dilimizi ve kültürümüzü koruyalım. Aslımızı inkar etmeyelim, soyumuzu ve neslimizi de koruyalım. Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK'e , O'nun İlke ve devrimlerine sımsıkı sarılalım. Devrimlerin bekçisi olalım. Bizim için en doğru yol ATATÜRK'ün gösterdiği yoldur.
Okunuyor olmak dileklerimle, Balıkesir için 16'lı hece ölçüsü ile yazdığım şiirimi ve Balıkesir'in özellik ve güzelliklerini anlatan kendi derlediğim “Balıkesir'in 10 K'sını “ sizlerle paylaşıyorum.
2024 yılının sağlık , huzur ve mutluluklar getirmesini temenni ediyorum ve yeni yılınızı kutluyorum.
Muharrem KAYNAK
BALIKESİR MEMLEKETİM
Balıkesir memleketim, zeybek oynar efelerim
Harmandalı çalınca, hemen kanım kaynıyor benim
Şimdi gurbetteyim, özlüyorum, kan ağlıyor içim
Balıkesir benim memleketim, bende bir efeyim
İki keklik türküsünü hem dinlerim, hem söylerim
Yanık sevda türküsünün, sonunu tez getiririm
Balıkesir Bengi'si çalınca, kendimden geçerim
Kaymak yerim, bal yerim, ben höşmerimi çok severim
Artık geçti, hemen varılmıyor, serde gençlik mi var
Yıllar geçti, koynumda yatıyor, vefalı nazlı yar
Tam elli yıldır benimle aynı yastığa baş koyar
Çok memleketler gördük biz, senin yerini tutmuyor
Bekle, belki bir gün yine sana döneriz ikimiz
Varsa yiyecek ekmeğimiz ve içecek suyumuz
Çıkarız biz Milli Kuvvetler'le, Anafartalar'a
Bu yılımız da böyle geçti, belki başka bahara
Muharrem KAYNAK
BALIKESİR'İN GÜZELLİK ve ÖZELLİKLERİ, BALIKESİR'İN ( 10-K )'SI
1.KIZLARININ GÜZELLİĞİ
2.KAYMAĞI ve KOLONYASI
3.KAPLICALARI
4.KURT DERELİ MEHMET PEHLİVANI
5.KARESİ OĞULLARI ve BEYLİĞİ
6.KUVA - YI MİLLİYE RUHU
7.KIYILARININ GÜZELLİĞİ
8.KEKLİK TÜRKÜSÜ (İKİ KEKLİK)
9.KAZ DAĞI ( İDA )
10.KUŞ CENNETİ
BALIKESİR'İN GÜZELLİK ve ÖZELLİKLERİ, BALIKESİR'İN 10 - K'sı diye sıaralanan bu özellik ve güzelliklere bakınca, gerçekten dünyanın başka yer ve yörelerinin böyle güzelliklere sahip olmadığını anlıyoruz. BALIKESİR'in trafik plaka numarası “ON” dur ve Balıkesir “ON” numaradır.
10 K'ya eklenecek ve asla unutulmayacak diğer bir kahramanımızda KOCA SEYİT'tir. KOCA SEYİT 18 Mart 1915 ‘de Çanakkale Harbinde son kalan 275 kg.lık top mermisini “Ya Allah” diyerek tek başına topuna dolduran ve topunu ateşleyerek, İngiliz Donanması'nın Ocean gemisini batıran yiğittir O'da Balıkesir'in Havran İlçesindendir.
BALIKESİR bal ile başlar, madendir BALYA'daki bütün taşlar, altın dahil BALYA'dan oniki kalem maden çıkar. Balıkesir'in bu özellik ve güzelliklerinden başka 11,12,13…'ncü özellikleri ve daha nice sonsuz güzellikleri vardır ancak halkımız kanaatkardır ve bu kadarını saymakla yetinmektedir.
Bu özellik ve güzelliklerin bu şekilde tespitini ve (10 K diye) sıralamasını yaparak 2009 yılında yayınladığım KAYALAR KÖYÜ ve TARİHİ kitabım ile okuyucularıma sunmuştum. Keza bu maksat ile bin adet renkli broşür ve el kitabı da bastırıp eş, dost ve hemşerilerime dağıtmıştım.
Balıkesir'in GÜZELLİK ve ÖZELLİKLERİ'ni BALIKESİR'in10 K'sı olarak sıralayan ve halkımız için akılda kalma ve ezberleme kolaylığı da sağlayan bu tespit ve sıralama bana aittir. Arz ederim.