Bu kaçıncı defa hatırlamıyorum ama ne zaman ekonomi sıkışsa AKP, İş Bankası hisselerini CHP'nin elinden alacağım yaygarasını koparır…
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda halen hukuk devleti olduğu yazılmasına rağmen algı yönlendirerek hem yandaşını cüretkârca kandırır hem de kötü giden gündemi değiştirmeye çalışır...
Ancak her defasında da yürürlükte olan yasalar karşısına çıkar!
Hemen söyleyeyim. CHP'nin elinden İş Bankası hisseleri ALINAMAZ! Çünkü CHP'nin İş Bankası'nda hissesi yoktur!
***
İş Bankası, Cumhuriyet'in ilk ulusal bankasıdır! İzmir Birinci İktisat Kongresi'nde alınan kararlar doğrultusunda Atatürk'ün talimatıyla 26 Ağustos 1924 tarihinde kurulmuştur.
İlk Genel Müdürü Celal Bayar'dır ve iki şube, 37 personel ile hizmete başlamıştır. Nominal sermayesi 1 milyon TL olan ve fiilen ödenen 250 bin TL'nin Atatürk'ün şahsi birikiminden yatırıldığı İş Bankası, bugün dünyanın 74'üncü büyük bankası konumundadır…
Yani İş Bankası'nın %28.09 hissesi Mustafa Kemal Atatürk'ündür!
***
5 Eylül 1938 tarihli VASİYETİ uyarınca Atatürk, hisselerinin rüçhan hakkının korunması vekaletini CHP'ye vermiştir!
Vasiyette; İş Bankası hisselerine düşen yıllık kâr payının mirasçıları ile Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumları arasında paylaştırılması istemiştir.
Elde edilen gelirin takibi ve paylaşımın denetlenmesi görevini de CHP'ye bırakmıştır. Nitekim son 10 yılda, Atatürk'ün payı olan 1.703.357 TL şimdiki adıyla “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu” hesabına İş Bankası tarafından doğrudan aktarılmıştır.
***
Her yıl İş Bankası Genel Müdürlüğü tarafından aktarılan bu kâr payı hesapları, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmektedir.
CHP vasiyet gereği kâr paylaşımının denetim görevini yapmakta ve elde edilen bu gelirden tek kuruş para almamaktadır!
***
İş Bankası CHP'nin yalanın arkasındaki asıl neden, her vesile saltanat ve halifeliği kaldırdığı gerekçesiyle kin besledikleri Atatürk'ün eserlerini yok etmek ve ülkede tek varlığı olan banka hisselerine el koymak!
***
İş Bankası'nı kuran Atatürk'ün hisselerinin Hazine'ye devretmeyi ilk deneyen Demokrat Parti oldu.
Tıpkı bugün gibi şişilmiş bir egoyla ülkeyi yöneten, anayasa, yasa dinlemeyen DP, çıkardığı 14.12.1953 tarihli 6195 sayılı yasayla, İş Bankası'ndaki Atatürk hisseleri ile CHP'nin tüm mal varlığına el koymuştu.
***
CHP, mal varlığını geri almak için 1963 yılında Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
AYM,11.10.1963 tarih ve 1963/243 sayılı kararıyla DP'nin çıkardığı yasayı oy birliğiyle iptal etti. Böylece Atatürk'ün hisselerini tekraren CHP'nin denetimine bıraktı. AYM gerekçesinde;” Atatürk'ün vasiyetiyle CHP'den alınan malların dayandığı yasanın, mülkiyet haklarına, miras hukukuna ve anayasaya aykırı olduğunu” açıklamıştı.
***
12 Eylül faşist darbesi sonrası partilerin kapatılmasıyla birlikte Atatürk'ün İş Bankası hisseleri ikinci kez Hazine'ye devredildi.
1992 yılında SHP/DYP İktidarı, partilerin açılması ve mal varlıklarının iadesini sağlayan düzenlemeyi yaptı.
CHP, Atatürk'ün vasiyeti için yeniden yargıya başvurdu.
Yargıtay 11. Dairesi; “CHP'nin İş Bankası hisselerinin korunması aziz Atatürk'ün vasiyeti olup, rüçhan hakkının korunması gereği ve müdahalede bulunulmayacağı gerekçesiyle hisselerin CHP'ye geri verilmesi…” kararını aldı.
Görüldüğü gibi; gerek Anayasa Mahkemesi kararı, gerekse Yargıtay içtihattı Atatürk'ün hisselerinin korunması hakkını tartışmasız olarak CHP'ye vermektedir.
***
Ancak; AKP'nin İş Bankası'nı ele geçirme hedefi yabana atılmamalıdır!
Çöküşte olan ekonomiye kan bulmak zorundadır Varlık fonu güvence gösterilerek artık Türkiye dışarıdan borç alamamaktadır!
***
Ülkemizin en büyük bankası olan ve ekonomiye 2018'de 351.6 milyar TL katkı sunan, aktif büyüklüğü 416.4 milyar TL, öz kaynağı ise 49.7 milyar TL'ye ulaşan dünyada itibar sahibi İş Bankası'nın Varlık Fonu'na aktarılması, yeni borç kaynakları bulunmasında etkili bir güvence olacaktır.
***
Laik demokratik Cumhuriyet'in kazanımlarından sadece biri olan İş Bankası'nın dünyadaki gücü Atatürk'ün kurucu dehası göstermektedir!
Şayet Türkiye bir hukuk Devletiyse Atatürk'ün vasiyeti yok sayılamaz!
*F.S 20.02.2020 günü
BirGün'deki yazımı yineliyorum.
3 ay önce AKP yine aynı havadaydı!
