Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin(TBMM) "Balıkçılık ve Su Ürünleri Sorunlarının Araştırılması Komisyonu" Bandırma'da önemli bir istişare toplantısı gerçekleştirdi. Komisyonda bulunan 6 üye Adalet ve Kalkınma Partisi, 1'i ise CHP Milletvekilinden oluşuyordu.
Toplantıda, Balıkesir ili sınırları içinde balıkçılık ve su ürünleri sektörü içinde yer alan balıkçı reisleri, balıkçılık kooperatifleri başkan veya temsilcileri, il ve ilçe tarım müdürleri, Bandırma Kaymakamı Engin Aksakal ve Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı da vardı.
Sektörün paydaşları, toplantıda sorunlarını dile getiriyorlar. Kiminin değerlendirmesi yerinde olsa da birçoğu, günü birlik kazançlarını düşünen değerlendirmelerde bulunuyorlar. Gelecekte sürdürülebilir balıkçılık genelde umurlarında değil! Hele hele bazılarının, balıkçılığın sorunları arasında oltalarıyla amatörce kıyı balıkçılığı yapanları suçlamaları da akıl alacak gibi değil. Sanki onların çoğu, çok gelişmiş radarlarla denizdeki balığı çevirip, bilinçsizce avlamıyorlarmış gibi!
SİNOP MİLLETVEKİLİNİN AKIL ALMAZ SUÇLAMASI
TBMM Araştırma Komisyonu'nun CHP'li tek üyesi ise Sinop Milletvekili Barış Karadeniz.
Ancak bu milletvekili, kendisinden önce konuşan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı'ya inanılmaz bir şekilde, "Balıkçı düşmanısın" diye suçlamada bulunuyor. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nin ve ülkemizin saygın akademisyenleri arasında yer alan, dürüst ve güvenilir bir bilim insanı olan Prof. Dr. Sarı, neden "Balıkçı düşmanı" olsun ki? Sayın Sarı, toplantıdaki konuşmasında, balıkçılığın sorunlarının çözümü için bilimsel çalışmalar yapılması, ülkemizdeki balıkçılık filolarının, mevcut balık stokları göz önüne alındığında çok fazla olduğu, bu filoların azaltılması gerektiğinin altını çizerek, "Böyle giderse 2048 yılında tüm sularımızda balık stokları tükenecek" derken haksız mı?
Sarı'nın bu konuşması, elbette ki toplantıda bulunan bazı balıkçıların işine gelmiyor.
İşte bu ortamda, Komisyonun tek CHP'li üyesi olan Sinop Milletvekili Barış Karadeniz ortaya çıkıyor ve popülist bir yaklaşımla dürüst bir bilim insanı olan Prof. Dr. Mustafa Sarı'yı, "Balıkçı düşmanlığı" ile suçluyor. Bu popülist davranış, tabii ki toplantıda bulunan bazı balıkçıların alkışlarıyla karşılanıyor. Gerçekten şaşırtıcı! Van'da çalışırken "İnci Kefali"nin soyunun korunmasında önemli pay sahibi olan, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi'nde göreve başladığı günden beri müsilaj başta olmak üzere PİNA'ların ve deniz çayırlarının korunması, balıkçılığın sorunlarının bilimsel yöntemlerle çözülmesi ve sürdürülebilir bir balıkçılığın önünün açılması için çaba harcayan dürüst ve çalışkan Dekan Prof. Dr. Mustafa Sarı "Balıkçı düşmanı" demek ki!
Milletvekili Barış Karadeniz'in bu talihsiz sözlerine elbette ki Sarı'dan, anında tepki geliyor. Sarı, "Bu sözünüzü asla ve asla kabul etmiyorum. Size iade ediyorum" diyor. Daha sonra da söz alarak, şunları söylüyor:
"Provoke edici, kötü sözler sahibine aittir. Tüm balıkçılar benim kardeşim. Onlara neden düşman olayım? Ben dürüst bir bilim insanıyım. Bilimin ışığında gerçekleri söylemek zorundayım. Balıkçılık yönetiminde karanlığa gidiyoruz. Ben devletten maaşımı alarak, köşeme çekilemem. Doğruları söyleyerek bilimsel anlamda namusumu korumayı sürdüreceğim. Benim değerlendirmelerimin tersine elinizde bilimsel bulgular varsa onu da tartışmaya hazırım."
VAN MİLLETVEKİLİNDEN SARI'YA DESTEK
Bu arada söz alan AKP Van Milletvekili Kayhan Türkmenoğlu da Prof. Dr. Mustafa Sarı'ya destek vererek doğruyu yaptı. Sinop Milletvekilini de kırmamaya özen gösteren Türkmenoğlu, "Sanırım bu konuda bir yanlış anlaşılma var. Mustafa hocamı Van'da görev yaptığı yıllardan tanırım. Dürüst bir bilim insanıdır. Van'da görevliyken İnci Kefali'nin korunması konusunda ciddi emekleri ve kitapları vardır. Onun Van'dan gitmemesini istiyorduk ama olmadı. Hocama bugün haksız yükleniliyor" diye konuşarak, gerginleşen havayı dağıtmaya çalıştı.
Kısacası CHP Sinop Milletvekili Barış Karadeniz'in, Prof. Dr. Mustafa Sarı'ya yönelik bu popülist sözleri çok yakışıksızdı ve toplantının içeriğine hiç yakışmadı.
Sayın vekilin, gerçekleri söylemeyi bilimsel ahlak edinen bir akademisyeni "Balıkçı düşmanı" diye suçlayarak, balıkçılığın ve su ürünlerinin sorunlarının çözümüne nasıl katkı sağlayacağını gerçekten merak ediyorum. Anlatsa da dinlesek!
2 SAATLİK GECİKME AYIPTIR
Önceden açıklanan programa göre toplantı 17.30-19.30 arasında gerçekleşecekti. Ancak komisyon üyeleri Bandırma'ya iki saate yakın bir gecikmeyle geldi. Bu toplantıya görüşlerini açıklamak için Kocaman Balıkçılık İthalat ve İhracat A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kocaman da geldi. Ama Kocaman, komisyonu bir saat bekledikten sonra konukları olduğu için haklı olarak salondan ayrıldı.
TBMM gibi bir çok önemli bir kuruma ait komisyonun, sektör paydaşlarını iki saat bekletmesi saygısızlıktır ve ayıptır!