Asıl adı Fatma Mefharet Tüzün olan Mefharet Hanım'ın 1906 Erdek doğumlu olduğu yazılı ise de 2.3.1914 - İzmir doğumlu olduğu Erdek İlçe Nüfus Müdürlüğünden öğrenilmiştir.
*Temin edilen bir başka bilgiye göre de Balıkesir - Balya İlçesi Nüfusuna kayıtlıdır ve 1906 doğumludur, ailesi Balkan göçmenlerindendir denilmektedir.
1942 yılında verdiği bir veraset ilamında İstanbul Cumhuriyet Savcılığının Cezaevinde “Hâkim Adayı” olarak görev yapmaktadır kaydı vardır… Ankara Hukuk fakültesini bitirdikten sonra nerede göreve başladığı ve nerelerde görev yaptığı tespit edilememiş olmasına rağmen 1951 yılına (45 yaşına) kadar uzun müddet Kütahya - Tavşanlı'da görev yaptığı tespit edilmiştir.
Ölümünden bir gün önce arkadaşları ile Milas'ta Zeki Duygulu'nun konserine gider ve üst üste üç kez “USLU DUR KADINIM BENİ ÇILDIRTMA” şarkısını ister ve okutur. O günlerin hemen akabinde intiharını duyan Zeki Duygulu'nun bu şarkıyı bir daha hiçbir yerde söylemediği rivayet olunur. Bodrumlular çok sevdikleri Mefharet Hanım'ın ölümü üzerine ve onun adına bir TÜRKÜ yakarlar ve yıllarca dillerde dolaşır. İntiharı ve ölüm sebebiyle ilgili olarak değişik rivayetler vardır;
-Bir ay önce çok sevdiği nişanlısı vefat ettiğinden üzüntüsüne dayanamayıp intihar ettiği söylenir.
-Bir başka rivayete göre de idam cezası verdiği Bodrum'lu bir gencin ağabeyi tarafından Bodrum - Turgutreis'in karşısındaki Çatal Adasına kaçırılarak kendisine tecavüz edilmesini gururuna yediremediği için intiharı seçtiği söylenir.
-Bir başka rivayete göre de kendi meslektaşlarından olan ve ismi açıklanmayan bir savcıya âşıktır. Ancak âşık olduğu kişi evlidir ve ona kavuşamayacağını bildiği için intiharı seçmiştir denilmektedir.
*Buraya kadar olan bu bilgiler; Bodrum Belediye Bşk.lığının kültür hizmeti olarak sunduğu (Dr. Halil Atılgan'ın 2020 - Ankara Bodrum Hâkimi - Bodrum Türküleri ve Oyunları.) dergiden alınmıştır.
ÖNEMLİ NOT: 1927 Balya - Kayalar doğumlu Amcamız, Hâkim Davut KAYNAK köyümüze izinli olarak geldiği tarihlerde Bodrum Hâkimi / Mefharet Hanım Türküsünü söyler ve şöyle anlatırdı. 1942 yılında Astsubay çıktığımda Ankara'ya Harita Genel Müdürlüğüne Sağlık Astsubayı olarak atandım. Ankara'da dışarıdan Liseyi bitirdim.
-1945 - 1946 öğretim yılında Ankara Hukuk Fakültesine girdim ve 1948 - 1949 öğretim yılında bitirdim. 1950 yılında Kore Tugayı ile Kore'ye gittim, Kore Gazisiyim, berat ve madalya sahibiyim derdi….1951'de tekrar Ankara'daki birliğime döndüm, mecburi hizmetim dolunca da TSK' dan ayrıldım ve hakim olarak göreve başladım.
-Yurdumuzun birçok yerinde hâkim olarak görev yaptım Çankırı -Yapraklı, Ağrı - Diyadin, Uşak - Eşme, Ankara - Altındağ… der ve bu türküyü her söyleyişinde, Mefharet Hanım'ın güzelliğinden bahseder ve türkünün yakılmasına vesile olan o acı olayın hikayesini de üzülerek anlatırdı.
-Hatta Uşak - Eşme Hâkimi iken Mefharet Hanım'ın intihar olayının aydınlatılması amacı ile yapılan otopsiyi de (altın makas, gümüş bıçak, çifte doktorlar ile…) bizlere detaylı bir şekilde anlatırdı.
Fatma Mefharet Hanım ile 1945-1946 yıllarında Ankara'da tanıştık, arkadaşlık da ettik, bana hemşerim diye hitap ederdi. Yaşça benden büyüktü ama doğum tarihini hiç söylemezdi. Henüz 40 yaşıma girmedim derdi, yaşını hiç belli etmezdi. Çok güzel bir Hanımefendi idi… diye anlatırdı.
Muharrem KAYNAK
BODRUM HÂKİMİ TÜRKÜSÜ
Aşağıda iki ayrı versiyonu da bulunan Bodrum Hâkimi Türküsü “Bodrum Hâkimi Fatma Mefharet Tüzün Hanım” adına Bodrum Halkı tarafından yakılmış, ANONİM bir türküdür. Buna rağmen TRT'deki kayıtlar incelendiğinde; hepimizin bildiği aşağıdaki şekli ile olan türkü için araştırma yapmak lüzumu hasıl olmuştur. Sonuçta;
Türkünün Sözleri ; Mustafa BACAKSIZ'a aittir.(Bu doğrulanmıştır)
Notaya Alan ; Halil ATILGAN (06.05.1988) yazılıdır. (Bu da doğrulanmıştır.)
Türkünün Bestesi ve Güftesi : Bodrum YENİKÖY'den Mustafa BACAKSIZ'a aittir.
BODRUM HÂKİMİ TÜRKÜSÜ
(ANONİM SÖZLERİ İLE)
Bodrumlular erken biçer ekini
Feleğe kurban mı gittin Bodrum Hâkimi
Nasıl attın Mefharet Hanım ipe de kendini
Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini
Hâkim Hanım'ın memleketi Kütahya Tavşan
Hâkim Hanım sen eyledin bizleri perişan
Nasıl attın Mefharet Hanım ipe de kendini
Çifte doktorlar doğradı o beyaz tenini
(Bodrum Yeniköy'den)
Mustafa BACAKSIZ
BODRUM HÂKİMİ TÜRKÜSÜ'NÜN İKİNCİ VERSİYONU
Türkünün ikinci versiyonu; TRT kayıtlarına (35932 numara ile ) şöyle geçmiştir. Türküyü derleyen Nazmi YÜKSELEN, Notaya alan Hamdi ÖZBAY'dır. Türkünün bu versiyonundaki nakaratlar birincisinden aynen alınmıştır.
Bodrum dağları fundalık orman
Hâkim Hanım yazamadın mı masana ferman
Nasıl attın Mefharet Hanım ipe de kendini
Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini
Bodrum kalesi her gün denize bakar
Hâkim Hanım'ın ölümüne herkesler yanar
Nasıl attın Mefharet Hanım ipe de kendini
Çifte doktorlar doğradı o beyaz tenini
Şu Bodrum'un dağlarında ceylan dolaşır
Kara haber Mefharet Hanım pek tez ulaşır
Nasıl attın Mefharet Hanım ipe de kendini
Altın makas gümüş bıçak ile doğradılar tenini
Bodrumdan geçerken onu görmüşler
Cenazesini duyanlar çarşıya inmişler
Nasıl attın Mefharet Hanım ipe de kendini
Çifte doktorlar doğradı o beyaz tenini
Türküyü Derleyen: Nazmi YÜKSELEN
USLU DUR KADINIM ÇILDIRTMA BENİ ŞARKISI
(ŞARKI SÖZLERİ ve HİKAYESİ)
BESTE : Zeki DUYGULU
GÜFTE : Rıza Polat AKKOYUNLU
MAKAM : Uşşak
USUL : Aksak Sofyan
USLU DUR KADINIM ÇILDIRTMA BENİ
(ŞARKI SÖZLERİ - GÜFTESİ)
Uslu dur kadınım çıldırtma beni
Ben artık bildiğin o ten değilim
Bir başka yağmurla ıslandı mendilim
Yeter artık ağlatma beni
Uslu dur kadınım çıldırtma beni
Dökülmüş yaprağım, sararmış güzüm
Çiğli kirpiklerde yaşlıdır gözüm
Bu gurbet ellerde ben bir öksüzüm
Yeter artık ağlatma beni
Uslu dur kadınım çıldırtma beni
NOT: Bu şarkı “USLU DUR KADINIM ÇILDIRTMA BENİ” Bodrum Hâkimi (Mefharet Hanım) Türküsü'nün yakılmasına da sebep olan; Hâkim Fatma Mefharet TÜZÜN Hanım'ın vefatından birkaç gün önce Milas konserinde ÜÇ KEZ üst üste icracı, müzisyen sanatçı ve şarkının Bestecisi Zeki DUYGULU'dan dinlediği şarkıdır. Rivayete göre Sn. Zeki DUYGULU yaşamı boyunca bir daha bu şarkıyı hiçbir yerde söylememiştir.
BODRUM TÜRKÜLERİNİN GENEL ÖZELLİKLERİ
Genel olarak; Ezgilerde ZEYBEK tarzı ve üslubu hakimdir. Genellikle yakılan AĞIT ve MANİLER'den oluşur.
*Kesinlikle; BAĞLAMA, KAVAL, KABAK KEMANE, ZURNA, DAVUL ve SİPSİ yoktur.
HALKIMIZ TARAFINDAN BİLİNEN ve SEVİLEN BORDUM TÜRKÜLERİ'nden
(BAZI ÖRNEKLER)
Muharrem KAYNAK