28.05.2020
GEZİ RUHU
Bugün, 28 Mayıs 2013'te Taksim Parkında başlayan tarihimizin en gerici en karanlık ve tek adam anlayışına karşı başlayan Gezi olaylarının 7.
Yıl dönümüdür.
Taksim Parkını rant uğruna yok etmek isteyen iktidara karşı duyarlı vatandaşlarımızın bir ağaca sarılarak başlattığı olaylar, gençliğin direnişinin sembolü oldu.
Tarihe Gezi Ruhu olarak geçen bu eylemler kurulmak istenen dikta düzenini korkuttu ve çökertti.
Çünkü bu faşizan yönetim şunu çok iyi anladı ki bu ülkenin kadınları, gençleri ve halkı haksızlıklar karşısında susmayacak, susturulamayacaktır.
Gezi ruhu bu ülkenin gençlerinin diktatörlüğe dur deyişinin sesidir.
Gezi ruhu dayanışmadır, sevgidir, saygıdır, şarkıdır, mizahtır, gençliktir ve en önemlisi özgürlüktür.
Gezi direnişindeki dayanışma ruhu her zaman ülkemizin geleceği adına, umut kaynağımız oldu.
Artık ülkemizde nerde bir haksızlık, bir talan, rant uğruna bir katliam olsa Gezi Ruhu hep orada oldu.
Önce Cerattepe 'de, Artvin Halkı ile direndi.
Sonra Yeşil Yolda Karadeniz yaylarında, kendini gösterdi.
Gezi ruhumuz bu gün hala talana karşı koymak, ranta dur demek için Kaz dağlarında, Madrada, Munzurda, Salda gölünde direnişlerini sürdürüyor.
Ne yazık ki Gezi direnişinde kazandığımız zafere karşı çok ağır bedeller ödedik.
Gencecik fidanlarımızı toprağa verdik.
77 ilde 603 eylemle destek verilen gezi direnişinde 4.500'ün üzerinde gözaltı yapıldı, yüzlerce yurttaş tutuklandı.
11 kişi gözünü kaybetti, 100 kişi kafa travmasına uğradı, 59'u ağır 7822 kişi yaralandı.
Berkin Elvan'la birlikte 7 kişi hayata veda etti. 600 öğrenci devlet yurtlarından atıldı.
Onlarca gazeteci işinden oldu.
Sanatçılar dizilerden film setlerinden kovuldu.
Tüm bunlara sebebiyet veren siyasal iktidar ise hesap vereceği yerde, hak arayan, doğamıza sahip çıkan ve ranta izin vermeyen
tüm duyarlı vatandaşlarımızı çapulcu ilan etti.
Fakat sonuç ne olursa olsun bu haksızlıkların ve cinayetlerin katilleri er-geç tarih önünde hesap vereceklerdir.
Bugün hala gençlerimiz siyasal iktidarı korkutmaya devam ediyor olacak ki, Adana'da soru sorduğu için tutuklanan EREN YILDIRIM
hala ceza evinde tutuluyor.
Yandaş olmadığı ve doğru haber yaptığı için Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Murat Ağırel, Hülya Kılınç, Ferhat Çelik, Aydın Keser ve daha nice gazeteciler cezaevinde tutulmaya devam ediliyor.
Siyasal iktidar güç kaybettikçe halk üzerindeki baskıyı da artırıyor.
Ama ne yaparlarsa yapsınlar kaybedecekler.
Halkımız yeniden gezi ruhu ile ayağa kalkacak bu sömürü ve zulüm düzenine son verecek.
Kazanan halkımız olacak…
Gezi direnişinin 7. yılında yaşamlarını yitiren Mehmet Ayvalıtaş ,
Abdullah Cömert , Ethem Sarısülük , İrfan Tuna , Selim Önder , Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan'ı saygı ile anıyorum.
Bu yazı 598 defa okundu.