YazıYorum (Mete Kozdağ)
Yarın, her yıl gelen ama değişmeyen 8 Mart - Dünya Kadınlar Günü.
Yarın, bir kere daha etkinlikler, görüş karmaşası, marka kampanyaları, eleştiriler ve kadınların dünya genelindeki gösterileri, gündem olacak.
8 Mart günü, 1857'de New York'ta 40 bin tekstil işçisi daha iyi çalışma şartları için greve başladı. Polisin saldırısı sebebi ile kendilerini fabrikaya kilitleyen işçilerden 129 kadın çıkan yangında can verdi ve cenazelerine on binlerce insan katıldı.
Ağustos 1910, Kopenhag 2. Enternasyonale bağlı Uluslararası Sosyalist Kadın Konferansında Alman Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin'in önerisi ve oy birliği ile 120 kadın işçi anısına Kadınlar Günü olarak kutlanması kabul edildi.
1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansında (3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı) Lenin'in önerisi ile tarih 8 Mart olarak saptandı ve adı da “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” oldu.
1977 BM Genel Kurulu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edildi.
Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin ilanından dokuz ay önce Şubat 1923 'de şöyle diyor: "Bizim sosyal toplumumuzun başarısızlığının sebebi, kadınlarımıza karşı gösterdiğimiz ilgisizlikten ileri gelmektedir. Yaşamak demek faaliyet demektir. Bundan dolayı bir sosyal toplumun, bir organı faaliyette bulunurken, diğer bir organı İşlemezse, o sosyal toplum felçlidir."
‘Kadına yönelik şiddet' günlük ve toplumsal yaşamda artık çok kolay söylenen bir tanımlama. Yaşayarak görüyoruz işte!
Bu nedenle Mustafa Kemal Atatürk Türk kadınına şöyle hitap ediyor: ''Ey kahraman Türk kadını! Sen yerde sürünmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın.''
Her yıl gelen ama değişmeyen 8 mart günü yerine; yaşamı ve hayatı güzelleştiren, her ana değer katan kadınlara yönelik şiddetin, sosyal ayrımcılığın olmadığı, kadınlara hak ettikleri değerin, saygının, hakkın ve hukukun gösterildiği, kadınların öncelikle sosyal ve siyasi hayat içindeki erkeklerle eşit faaliyette bulunduğu, gerçek 8 Mart günleri olmalı artık.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.