Sokağımızın hayvanlarının “uyutulması”, yani katledilmesi önerisi hayvan severleri haklı olarak ayağa kaldırdı. Bu konudaki düşünce ve duygularımı daha önce yazmıştım.
Gelelim, konunun bir başka boyutuna.
Hayvanları çocukları için karne armağanı ya da bahçeli bir evin tamamlayıcısı gibi alıp, sonra bakamayarak sokağa terk edenler var. Bunun adı da tek sözcükle “vicdansızlık”tır.
Konuyla ilgili olarak sosyal medyada gördüğüm duygulu bir yazıyı paylaşmak istiyorum, bugün.
“Şimdi bizim memlekette bir moda çıktı.
‘Çocuğunuzun gelişimi için kedi, köpek alın' diye racon kesenler var
Aileler de çocuklarına kedi, köpek alıyorlar
Beraber yazlığa Bodrum'a, Çeşme'ye, Marmaris'e gidiyorlar.
Çocuk, yazlıkta hayvanla oynuyor.
Hayvan, yazın sıcak havada bahçede yaşıyor.
Yazlıktan dönüş başlıyor.
Hayvanı yolda arabadan indirip, bir ağaç altına bırakarak ailecek kaçıyorlar.
Hayvan da peşlerinden koşuyor. Yorgun düşüp tek başına kalıyor.
Aile dönüyor.
Hayvanın yaşama şansı olursa barınağa gidiyor.
Şimdi bu çocuk, bu şekilde yetişti.
Sıkıştığın yerde can bildiğin hayvanı bırak, gel.
Bunun adı ‘kişisel gelişim'
Bunlar da anne, baba.
Sıkışınca bırak, kaç!
Çocuk, küçüklüğünde bunu öğrendi.
Kişiliği oturdu.
Verdikleri eğitim bu.
Bırak, kaç!
Sonunda sıkışınca,
Eşini bırakacak,
Sonunda ana babayı da,
Huzurevine bırakacak…
Sizde vicdan yok mu?
İnsanlık yok mu?
Ailenin babası,
Sorsan adamdır.
Bilmem ne bölüm başkanıdır.
Eşi de bilmem ne derneği üyesidir.
Sorsan, çocuk gelişim konusunda saatlerce konuşur.
Ama üç kiloluk köpeği sokağa bırakacak kadar vicdansızdırlar.
Karşınızdaki canlı.
Bakmayacaksan alma.
Ev köpeği, sokakta yaşayamaz.
Yemek bulamaz.
Bu ölmüş ananızın eski ayakkabısı değil ki,
Kaldırıma koyunca alsınlar.
Aldığı hayvanı bırakan, onun dışarıda yaşayacağını ummasın.
Sevgiyle kalın…”