Edincik'in son belediye başkanı Mehmet Yağcı'dan söz ederek başlayalım önce. Yağcı, Edincik altında, Kemerönü bölgesinde küçük ama güzel bir düzenleme yapmış, oturma yerleri koymuştu. Sonra ne mi oldu? Belediye Başkanı Mehmet Yağcı, sit alanına müdahale ettiği gerekçesiyle yargılanıp, ceza aldı. Böylece halk adına yapılan güzel bir uygulama ödül yerine cezayla karşılaştı.
Şimdi de Edincik altında, yıllardır vatandaşların özellikle ilkbahar ve yaz aylarında, piknik yaptıkları, denize girdikleri Kemerönü bölgesine araç girişleri Balıkesir Büyükşehir Belediyesi'nce yasaklandı. Bunun gerekçeleri arasında başta bazı kişilerin, tuvaletlerini çevreye yapmaları gösteriliyor. Şimdi bölge, bomboş! Sanki sorun böylece çözümlendi!
Yasaklarla, yasakçı anlayışla hiçbir yere varılamaz. Yasaklar, hiçbir zaman çözüm değildir.
Bu bölgeyi yasaklayacağınıza, yeniden düzenleseniz, mobil tuvaletler koysanız olmaz mıydı? Çağdaş belediyecilik budur. Belediyeler, halkın yaşamını kolaylaştırmaları gerektiren kuruluşlardır.
Gerçekten anlamıyorum. Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın'ın danışmanları yok mu? Eğer varsa, “Başkan, bu bölge, özellikle ekonomik durumları çok kısıtlı halkın çok rağbet ettiği, nefes aldığı, denize girme olanağı bulduğu bir yer. Yasaklamak bir yana, onların burada bulundukları sırada yaşamlarını kolaylaştırmalıyız” demezler mi?
Adalet ve Kalkınma Partisi'ni yasaklamaları nedeniyle eleştirirken, aynı yasakçı anlayışı CHP'den görmek gerçekten şaşırtıcı!
Dilerim, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, bu yanlıştan döner ve gerekli önlemleri alarak, vatandaşları yeniden Kemerönü halk plajıyla buluşturur.
Yazıma, Cemal Süreya'nın çok anlamlı bir dizesiyle son veriyorum:
“Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak…”