05.06.2020
CUMHURİYET ÖYLE KOLAY KURULMADI (2-4)
YAZININ DEVAMI....
Erzurum Kongresi 56 delege ile 10 Temmuz yerine 23 Temmuz'da toplanabildi. Bu arada hükümet, Mustafa Kemal'i asi ilan etti ve yakalanması için ilgili makamlara
gerekli talimatı gönderdi. Erzurum Kongresi on kişilik bir heyeti temsiliye seçti ve başına O'nu getirdi. Artık ülkede bir ulusal hareket başlamış ve bu hareketin lideri de kesin olarak belli olmuştu. Sivas Kongresinin gerçekleşmemesi için hem işgal kuvvetleri hem İstanbul hükümeti, hem de Hürriyet ve İtilaf Partisi teşkilatı var gücüyle uğraştı ve onu Sivas' a sokmak istemediler.
Türkiye'nin kurtuluşu için üç görüş çarpışıyordu. İlki padişah ve taraftarlarının ne kurtarabilirlerse kârdır diyen, onun için uysal bir politika güdülmesini isteyen görüşüdür. Bu idari teşkilâtda ve halk arasında büyük destek görüyordu. İkinci görüş Amerikan mandası isteyenlerin görüşü idi. “İstanbul'daki milliyetçi (!)Türk aydınlarının büyük çoğunluğu kurtuluşu Amerikan mandasında görüyordu…(çünkü) Emperyalist Avrupa karşısında haklarımızı savunacak imkânlara sahip değiliz” (a.g.e 449) inancında idiler.
“Modern bir millet ve devlet hâline gelebilmek için lüzumlu para, ihtisas ve kudrete sahip değiliz. Böyle bir Türkiye'yi ancak yeni dünyanın kabiliyeti meydana getirebilir” diyorlardı. Sonradan milli mücadeleye katılan Halide Edip de bu görüşü şiddetle savunuyordu. 4 Eylül'de başlayıp 11 Eylül'de biten 38 delegenin katıldığı Sivas kongresinde manda konusunda uzun tartışmalar oldu ise de üçüncü görüş bağımsız bir Türkiye'nin ancak ulusal bir mücadele ile kazanılacağı görüşü ağırlık kazandı.
Parasız, silâhsız ve ordusuz bir kurtulus savaşının kazanılabileceğine Mustafa Kemal ve bir avuç arkadası dışında inanan olmamıştı. Söz konusu iki kongrede de Mustafa Kemal'in başkanlığına karşı olanlar da bulunuyordu.
Sivas kongresinin sonuçlarından biri Batı ve Doğu Anadolu'daki bağımsız direniş haraketlerinin bir çatı altında toplanması olmuştur. Ve Heyeti Temsiliye hükümet yetkilerini kullanmaya başlamıştır. Doğu'da bu kongreler olurken Batı'da da 48 delege ile Birinci Balıkesir Kongresi (26 -30 Temmuz 1919), Nazilli Kongresi (7-9 Ağustos), Alaşehir Kongresi (16-25 Ağustos) gerçekleşmişti.
Sivas'da 3.5 ay kaldıktan sonra, milli hareketin merkezi olarak seçtiği Ankara'ya gitmek üzere 18 Aralık'ta Sivas'tan ayrılan, Heyeti Temsiliye üyeleri Mustafa Kemal ve üç arkadaşı, Rauf, Mazhar Müfit ve Hakkı Behiç'in dokuz gün süren yolculuklarının masraflarını karşılayacak kadar bile paraları yoktu. Kaldıkları yerlerde bahşiş vermekte bile sıkıntı çektiler. Ancak, Ankara'da Ankara müftüsü Rifat Börekçi'nin, istenmeden getirdiği 1000 lira kendilerini rahatlattı.
1.Kasım 1919'da Türk Ordusu'nun mevcudu şöyledir; Subay 4648, er 48707
(muamele memuru ve astsubaylar dahil), Hayvan 21526, piyade tüfegi 58110, Ağır makineli tüfek 313, top 345, araba 3088, binek otosu 62, kamyon 300. Batı Anadolu'yu işgal eden Yunan tümenleri asker bakımından 2 – 3 misli daha fazla kuvvete sahip ve silah ve teçhizat bakımından fevkalâde üstün durumda idiler. Sadece İstanbul ve civarında 32.000 İngiliz askeri, 38.100 Fransız askeri 200 İtalyan askeri ve 1300 Yunan askeri bulunuyordu.
Bu yazı 546 defa okundu.