YazıYorum (Mete Kozdağ)
Dünün çalışanı olan X kuşağı artık çalıştıran konumuna gelmiş durumda.
İş hayatında şu anda X, Y ve Z olarak adlandırılan 3 farklı kuşak bulunmakta.
Bu 3 kuşak arasında en büyük yaşa sahip olanlar X kuşağı.
1965 ile 1980 yılları arasında doğan X kuşağı; günümüzde, hayatımızın vazgeçilmezi olan teknolojilerin ortaya çıktığı zamana şahit olan ve dünya çapında sosyal, siyasi, ekonomik açıdan zorlu zamanların yaşandığı bir dönemin temsilcisi.
Bu nedenle de sürekli çalışmak ve mücadele etmek, hayatlarının merkezinde yer alıyor.
1981-1996 arasındaki Y kuşağı ile 1997-2012 arasındaki Z kuşağı ise işkolik olmayıp rahat ve mutlu yaşam hakkı olduğuna kesin bir şekilde inanmakta.
X'lerin çalışmak zorunda olduğu 'Y' ve 'Z' ikilisi arasındaki;
- İsteksizlik,
- İletişimsizlik,
- Takım olamama,
- İşi çabuk ve kolay bırakma konuları, gün geçtikçe çoğalarak toplumsal bir sorun yumağı haline gelmiş durumda.
Happy Place to Work tarafından bu yıl 3'üncüsü gerçekleştirilen ‘Türkiye'nin En Mutlu İş Yerleri Araştırması' sonuçlandı.
Capital Dergisi'nin Mayıs 2024 sayısında yer alan araştırmaya göre; çalışan mutluluğunda ciddi bir düşüş var ve 25 yaş altındaki çalışanlar, bir önceki yıla göre daha mutsuz.
Ülkemiz çalışanların iş stresinin gün içerisinde öfkeye dönüşme oranı, % 48 ve her 2 çalışandan 1'i gün içerisinde öfke yaşıyor.
Ayrıca çalışanların sadece % 18'i, iş yerinde kendini mutlu ve iyi hissediyor.
Şanslı olan % 18'lik grubun çalıştığı şirketlere bakıldığında, X'lerin çalışmak zorunda olduğu 'Y' ve 'Z' ikilisi için 8 özellikle, mutluluk sağladığı görülüyor.
1- Esnek çalışma ve uzaktan çalışma
Çalışanların iş ve özel hayat dengesini kolayca sağlayabilmesi için esnek ve uzaktan çalışma seçenekleri sunuyorlar. Bu yaklaşım, çalışanların kendi zamanlarını daha etkili yönetmesine olanak tanıyor.
2- Açık iletişim ve şeffaflık
Karar alma süreçlerinde açık bir iletişim politikası izliyor ve çalışanların görüşlerini önemsiyorlar. Bu politika, çalışanların şirketin geleceği ve günlük işleyişi hakkında bilgi sahibi olmasını sağlıyor. Herkes şirketin bir parçası gibi hissediyor.
3- Kariyer gelişimi
Çalışanların hem profesyonel hem kişisel gelişimlerine önem veriyorlar. Kariyer planlaması, mentorluk programları ve sürekli eğitim imkanları gibi çeşitli kaynaklar sağlayarak çalışanlarının gelişimini destekliyorlar.
4- Takdir ve ödüllendirme
Başarılı çalışanları öne çıkarmak ve onları ödüllendirmek için çeşitli takdir mekanizmaları kullanıyorlar. Bu, çalışanların motivasyonunu artırıyor ve onların sıkı çalışmalarının tanınmasını sağlıyor.
5- Sağlıklı çalışma ortamı
Fiziksel ve zihinsel sağlık programları, spor salonu üyelikleri ve iş yerinde düzenlenen sağlık ve wellness aktiviteleri düzenliyorlar. Bu tür imkanlar, çalışanların iş yerinde daha enerjik ve pozitif hissetmesine katkı sağlıyor.
6- Katılımcı yönetim
Çalışanların fikrini ve geri bildirimlerini ciddiye alıyorlar, onları işin her alanında karar alma süreçlerine dahil ediyorlar. Bu, çalışanların işe olan bağlılığını ve sorumluluğunu artırıyor.
7- Çalışan refahına yatırım
İş yerinde düzenlenen sosyal etkinlikler, takım inşa faaliyetleri ve stres yönetimi seminerleri gibi aktivitelerle çalışan refahını ön planda tutuyorlar. Bu aktiviteler, çalışanların bağlarını güçlendirirken iş yerindeki mutluluk seviyesini de artırıyor.
8- Çeşitlilik ve kapsayıcılık
Herkesin kendi benliğini iş yerinde özgürce ifade edebildiği ve tüm çalışanların çeşitliliğinin kutlandığı bir kültür oluşturuyorlar. Bu yaklaşım, çalışanların kendilerini daha değerli ve kabul görmüş hissetmesini sağlıyor.
Eveeet X'ler... Durum bu!!!
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.