20.05.2020
KADIN VE ÇOCUK
Merhaba sevgili kadın ve çocuk haklarının farkında olan dostlar…
Bundan böyle bu köşede kadın ve çocuk haklarının farkındalığını arttırmak ve telafisi mümkün olamayacak mağduriyetlere ulaşamamak için, haklarının farkında olmayan, kadınlar ve çocukların sesi olabilmek için ve özellikle de bu konularda bakış açınızı değiştirmek için yazacağım.
Çok kıymetli bir günde yazmaya başlıyorum!
Osmanlı'da 1860'lı yıllarda yavaş yavaş başlayan kadın hareketi ve hak arayışları, kadın erkek fırsat eşitliğinin ülkemizdeki ilk mimarı ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK sayesinde sağlanmıştır. İleri görüşlü ve insan odaklı bakabilen bir lidere sahip olduğumuz için çok şanslıyız.
Gençlik (genç; çağdaş düşünebilen kişidir.) ve Spor Bayramımız kutlu olsun! Pandemi süreci Toplumun kadınlara biçtiği rollerin baskın bir şekilde dikte edildiği günler yaşıyoruz.
Pandemi dönemi ile kadınlar iyice evlere sıkışmış vaziyetteler. Evde bitmek bilmeyen işlerle boğuşmak durumundalar. Bunlar çocukların bakımı, yemek yapmak ( ki bu konuda hepimiz yaratıcılığı had safhada, yemek beğenmeme, bir türlü doymak bilmeme ve sürekli bir memnuniyetsizlik hali!!!) çay demlemek, kahve yapmak, atıştırmalık hazırlamak, sofra kurmak, sofra kaldırmak, bulaşıkları yıkamak veya bulaşık makinasına yerleştirmek, çamaşır yıkamak, sermek, toplamak, katlamak, yerleştirmek, ütülerini yapmak, temizlik (ne kadar yaparsan yap hiçbir yer temiz kalmıyor ki!) gibi her türlü işten tek başına sorumlu ev işçilerine dönüşmüş durumdayız. Gerçekten tüm bunları yazarken yoruldum! (yaparken ki halimizi düşünün bir de…) kim bilir neleri unuttum arada! Düşünüyorum da Medeni Kanun'da evlilik şartları olarak “BÜTÜN BUNLARI TEK BAŞINA KADIN YAPACAKTIR.” diye yazsa, hiçbir kadın nikâh defterine imza atmazdı eminim.
Hele bir de o samimiyetsiz tebessüm yok mu???
Kadınlar tek başına sorumlu tutuldukları bu işlerden yakındığı zaman erkeklerin yüzünde beliren o tebessümden hiç hoşlanmıyorlar gerçekten. Bu mimik hareketinin “Biliyorum ama böyle davranmaya devam edeceğim.” demek olduğunu biliyorlar. Evet sevgili dostlarım, önemli olan birilerinin bize hak vermesi değil haklarımızı BİLMEMİZ ve TALEP etmemizdir. “Bedava peynir fare kapanında” demiş atalarımız. Bugün sahip olduklarımız için kadınlar yıllarca mücadele etti unutmayın! Kimse haklarımızı getirip avuçlarımızın içine bırakmadı, bırakmayacak. Her konuda olduğu gibi bunun için de mücadele edeceğiz. Okuyacağız, soracağız, sivil toplum örgütlerine katılacağız. Yani bilgiye ulaşmak için her yolu deneyeceğiz. Senin için mücadele eden yine senin haklarının farkında olan (kadın-erkek) dostların olacaktır.
Kadın ve çocuk haklarına dair başlıklarda görüşmek umuduyla...
ŞİRON
Bu yazı 437 defa okundu.
