10.06.2020
DEMOKRASİ BİR GÜN HERKESE LAZIM OLABİLİR
Ülkemizde milletvekillerinin, aydınların, akademisyenlerin, gazetecilerin ve sıradan yurttaşların bile iktidarı eleştirdiği için ceza evlerinde tutulduğu tarihi bir dönemi yaşıyoruz.
Ülkemizde hala darbecilik geleneğinin devam ettiğini geçtiğimiz günlerde İstanbul milletvekilimiz Enis Berberoğlu ile 2 HDP'li milletvekili hakkında yargı kararını okutarak
milletvekilliklerinin düşürülmesi ile yeniden yaşadık.
Ne yazık ki saraydan gelen talimat doğrultusunda halkın seçtiği üç milletvekilinin milletvekillikleri düşürüldü.
Bu talimatla ne yazık ki halkın özgür iradesi yok sayıldı ve ülkemizde demokrasinin yandaşa ve yandaş olmayana göre işlediği ispatlandı.
Ülkemizde bu gün demokrasi olsaydı eğer sadece Cumhurbaşkanını eleştirdi diye akademisyenler, gazeteci ve yazarlar, siyasetçiler ceza evlerinde olmazdı.
Böyle bir ülkede demokrasiden söz etmek pekte mümkün değil artık.
Oysa bizim; ülke olarak, tam demokrasiye, barışa, kardeşliğe, birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.
Bu gün ülkemizin geldiği durum ne yazık ki içler acısı.
Her gün milli iradeden söz edenler bu gün milli irade adına hiçbir şey bırakmadılar.
Her geçen gün biraz daha güç kaybeden iktidar hukuk tanımazlığı ve demokrasi bilmezliği ile gücü elinde tutmaya çalışıyor.
Oysa ki demokrasinin olmadığı yerde ekonomi gelişmez.
Barış ve istikrar olmaz.
Huzur ve refahtan söz edilemez.
İktidar yaptığı bu hukuk dışı uygulamalar ile ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik kriz, işsizlik gibi büyük sorunları görmezden geliyor, onlara çözüm üretmiyor onun yerine gündemi değiştirerek halkımızı kandırmaya devam ediyor.
Daha önce de halkın seçtiği belediye başkanlarını görevden uzaklaştırılarak yerlerine kayyum atayarak gücü elinde tutmaya çalışmışlardı.
Ne yazık ki kendi partisinden olmayan tüm siyasetçiler, belediye başkanları ve gazeteciler hakkında soruşturmalar açarak korkutup sindirmeye çalışmaları AKP hükümetinin çöküşünün birer ispatıdır aslında.
Çünkü bunların yürüttüğü yanlış politikalar nedeniyle ülkemiz uçurumun eşiğine geldi.
Halkımız da artık bunu görüyor ve biliyor.
Bizler demokrasiye inanan, demokrasiyi savunan ve demokrasiden yana olan tüm kesimler ile bu demokrasi düşmanlarına karşı mücadelemizi sonuna dek sürdüreceğiz.
Asla tek adam anlayışına ve saray faşizmine teslim olamayacağız.
Her şeye rağmen, tüm baskıcı politikalara ve her türlü darbeci zihniyete karşı bizler daima demokrasiyi savunmaya devam edeceğiz.
Ülkemizi ve demokrasimizi korumak adına ben buradan tüm halkımıza bir çağrı yapmak istiyorum.
Hangi partiye oy verirseniz verin.
Gelin Hep birlikte ülkemizde yapılan bu hukuksuzluğa karşı sandıktan çıkan iradeye sahip çıkalım.
Bu gün bize yapılan bu haksızlık ve hukuksuzluk ile yok ettiğiniz demokrasi yarın size de lazım olabilir unutmayalım.
Bu yazı 682 defa okundu.