Temel kurum aile, giderek zayıflamaktadır

Bahçesiz ve küçülen evlerde yaşanmaya başlandı.

Aile yapısı, kişilerin dünya görüşlerinin şekillendirdiği bir yapıya dönüşüyor

Bu durum, sosyo ekonomik yapıyı temelden değiştirmektedir

Geçmişten gelen ailede çocuklar ve büyükler, bir arada yaşamaktaydı
Geleneksel aile yapısı, aile bireylerinin dayanışma içinde olduğu, her türlü desteğin karşılıklı sağlandığı ortak değer yargılardan oluşmaktaydı. Duygusal iletişimler güçlüydü. Akrabalık bağlarının önemi aile içinde idrak edilirdi.

Saygı ve sevginin doğurduğu ortam, dış dünyanın oluşturduğu gerginlikleri, kaygıları azaltabiliyordu

Toplumsal tecrübeler, ilk önce aile içinde kazanılır. Manevî ve moral yapımız dayanışma alışkanlıklarımız, aile içinde güçlenir

Aile güçlüyse kişi, topluma sağlam adımlarla karışır. Bu yönüyle toplumsal becerinin ilk belirleyici yeri ailedir

Aile, birçok işlevi olan ve yaşama sanatının ilk öğrenildiği kutsal çatıdır.

Sanayileşme ve teknolojik gelişmeler ve kültür yozlaşmaları aile yapımızı olumsuz yönde değiştirmektedir.

Günümüzde bağımsız hareket eden aile bireyleri, geleneksel aile tipinin eğitici yönünden mahrum kalmaktadır.

Rastgele eş seçimleri; boşanmayla sonuçlanmakta, kan bağları zayıflamaktadır.

Kadın ve yaşlı bakım evlerinin hatta çocuk yuvalarının artmasının nedenlerinden biri sağlıksız aile kurumudur.

Modernleşme sürecinde ferdiyetçilik yaygınlaşmaktadır. Toplumun değerlerini görmezden gelme çabaları insanı yalnızlaştırmaktadır.

Bu süreç hayatı kolaylaştırmamakta, zorlaştırmaktadır.

Birlikte yaşamayı, öğreten bu kutsal kurumun önemi, okul öncesinden çocuklara öğretilmelidir.

Kendisiyle, toplumla sorun yaşamayacak insan tipi, sağlam aileler sayesinde gerçekleşir. Bunu gerçekleştirmek için herkese görev düşmektedir.

Yetkili olsaydım başarılı, mutlu ve topluma yarar sağlayan evlâtlar yetiştiren ailelere her yıl ödüller verirdim. Onların hayatlarını gelecek nesillere aktarırdım.

Aile varsa millet ve vatan vardır, gerçeğini hepimizin idrak etmesi gerekir.