ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

15.06.2020

Bitmeyen tartışma-istismar; AYASOFYA ibadete açılsın

İstanbul'un fethinin yıldönümünde fetih suresinin okunmasıyla, 1934 yılından beri müze olan Ayasofya'nın ibadete açılması tekrar gündem oldu. Geçen hafta önümüzdeki süreçte Ayasofya siyasetin en önemli tartışma konusu olacağını yazdık. Son bir haftadır yazılmayan, bilinmeyen, konuşulmayan bir şey kalmadı, daha çok konuşulacak, yazılacak.
Ayasofya'yı 90 yıldır siyasetin istismar konusu yapanlar, bugüne kadar Danıştay kararlarını beğenmediklerinde tanımayanlar şimdi, Danıştay'da devam eden davanın Temmuz ayındaki sonucuna göre karar vereceklerini kamuoyuna ilan ettiler.
Danıştay'ın bu konu ile ilgili daha önce 2008'de verdiği müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına yönelik karar ortada olduğu halde…
Ne olacak? Danıştay daha önce verdiği karar gibi müze olarak kalsın derse; Biz bir hukuk devletiyiz, ibadete açmak istesek de, hukukun verdiği karara saygılıyız mı diyecekler!
İktidar istediğinde yargı kurullarından istemediği bir kararın çıkmayacağı bilindiği halde; iktidar yargının kararına istemediği halde boyun eğmiş mi olacak!
Ayasofya'nın ibadete açılmasının önünde yasal bir engel var mı? Egemen bir ülkenin Cumhurbaşkanı olarak Erdoğan uluslararası eleştiri-saldırıları göze alarak bir kararname ile ibadete istediği an açabilir yasal hiçbir engel yok.
CHP İstanbul Milletvekili İbrahim Kaboğlu Meclis kürsüsünden Müze kalmasını savunurken hızını alamayıp Sultanahmet'inde müze olmasını savunarak siyaseten berbat etse de; CHP sözcüsü Faik Öztrak Erdoğan'a seslenerek ‘hiç durma, kararname ile hemen aç' diyerek bir anlamda istismarın önünü kapatmak istedi.
Sağ siyasetin özellikle Milli Görüş geleneğinden gelen siyasetin çok uzun yıllardır ‘'Zincirler kırılsın Ayasofya açılsın…'' sloganlarıyla mitinglerde kalabalıklar coşmuştur. Erdoğan'da Milli Görüş gömleğini henüz çıkarmadığı gençlik yıllarında kalabalıkları bu sloganla coşturmuştur.
Milli Görüş gömleğini çıkarmış aynı Erdoğan 2013 yılında Ayasofya yeniden ibadete açılsın çağrılarına, bunun bir oyun olduğunu, neyi ne zaman yapacaklarını bildiklerini söylüyordu.
Yine o yıllarda ‘'Sultanahmet çok boş. Sultanahmet dolarsa Ayasofya'yı gündeme alabiliriz'' benzeri açıklamaları kayıtlarda.
En son 2019'da Tekirdağ mitinginde bir vatandaşın Ayasofya'nın cami yapılması isteğine Erdoğan birazda azarlayıcı bir dille ‘'Mesele o değil, bu işin bir siyasi boyutu var, siyasi yanı var. Yan tarafta Sultanahmet'i doldurmayacaksın, Ayasofya'yı dolduralım… Bu oyunlara gelmeyelim, bunların hepsi tezgah. Biz ne zaman neyin nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Bu namussuzlar böyle dedi diye biz adım atmayız'' sözleriyle cevap verdi.
Ne diyelim geçmişte, yakın zamanda ve bugün söylenenler ortada; söyleyenler aynı, kararı verecekler aynı ise…
İstedikleri kararı vermeyince yargı kararlarını yok sayanlar şimdi yargı kararlarına niye bel bağlarlar ki!
VAZGEÇİLMEYEN GAZETECİ NAGEHAN ALÇI
Bu konuda da bir bilen! duayen! TV'lerde konuşuyor, köşesinde Pazar günü yazmış!
Kendisini yaşam tarzı olarak seküler, siyasi düşünce olarak da liberal-demokrat olarak tanımlıyor. Alevilerin ve Kürtlerin gasp edilmiş hakları için mücadele ettiği gibi dindarların gasp edilmiş haklarının iadesi içinde çok mücadele etmiş herkes bilirmiş!
Yani nerede bir hak mağduriyeti yaşayan kesim varsa ödünsüz savunucusu buymuş!
Başlangıçta Ayasofya tartışmalarında dindarların hassasiyetini kavrayamamış.
Atatürkçü aileden geliyormuş ailesinin gündeminde hiç Ayasofya'nın ibadete açılması özel gündem olmamış. Yani, Atatürkçü ailelerin gündeminde Ayasofya diye bir gündem yok diyerek herhalde vermek istediği mesajı veriyor.
Biz sekülerler dindarların duygularını anlamamız gerektiğine inanıyorum diyor. Öte yandan dindarların da ülkemizde yaşayan gayrimüslimlerin, Alevilerin ve seküler kesimin hakları ve özgürlükleri konusunda duyarlı olması gerekirmiş.
Bu önerilerini desteklerini esirgemediği iktidar bugüne kadar yok saydı bu uyarıdan sonra herhalde göz ardı etmez!
Ayasofya dindar Müslümanların nezdinde İstanbul'un ulu camisi olarak görünüyor. Düşünün Bursa'da Ulu Cami ibadete kapatılıp içine ayakkabıyla girilen müze haline getirilse Bursa halkında büyük infial olur. Ayasofya da İstanbul'un ulu camisi. Öte yandan dindarlar da cemevlerine yönelik söylemlerine dikkat etmeliler. Keyif evidir gibi rencide edici ifadeler asla kullanılmamalı, demeyi ihmal etmiyor.
Bursa Ulu Cami ile Ayasofya hiç kıyas edilecek yapılar mı?
Ve diyor ki; Ayasofya yeniden ibadete açılmalı. Madımak da kesinlikle bir insanlık müzesi haline getirilmeli diyor.
E yani mesaj mesaj üstüne. Sanki Ayasofya'nın cami olarak açılmasına Atatürkçüler, Aleviler itiraz ediyor, karşı çıkıyormuş gibi. Erdoğan yetkisinde olan konu ile ilgili bir kararnameyle ibadete açma kararı alsa Atatürkçüler, Aleviler açılmasına karşı gelecekmiş gibi.
Veya sanki bazı verilmeyen haklar Ayasofya ibadete kapalı olduğu için verilmiyormuş gibi!
90 yıldır süren Ayasofya istismarı bugünde olanca şiddetiyle devam ediyor.
Siyasi irade bugün Ayasofya'yı ibadete açma kararı alsa kararı alanları daha önce bu bir siyasi oyundur dedikleri oyunun aktörleri dışında hiçbir vatandaştan itiraz gelmez.
 

Bu yazı 430 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans