20.Madde: Adi, ufak suçlarından dolayı, hür bir insan ancak suçuna uygun şekilde cezalandırılacaktır. Ağır suçlarda da suçun ağırlığına göre ceza alacaktır.
Burada cezanın işlenen suça oranlı olması kuralı getirilmektedir.
35.Madde: Bütün ülkede şarap, bira ve hububat standard ölçü ile satılacaktır.
Bu madde ile ticari işlemlerde sahtekarlığın ve yolsuzluğun önüne geçilmektedir.
39.Madde: Hiçbir hür kişi tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, hakları ve mal varlığı elinden alınmayacaktır. Bunlar ancak çağdaşlarının ortak kararı ya da yasalar yoluyla olacaktır.
Bu madde bir kişinin ancak bir jüri tarafından tarafsız şekilde yargılanması sonucunda cezalandırılabileceği ilkesini koymaktadır.
40.Madde: Hiç kimse bir hakkı ve adaleti satamaz, inkar edemez ve geciktiremez.
Bu ilke, kıralın (ve daha sonra devletin) adaleti, bütün ülkede, zamanında gerçekleştirmesini zorunlu kılmaktadır.
41.Madde: Bütün tüccarların- iş erbabının- ticaret amacıyla İngiltere'ye giriş çıkışı ve ülkede seyahatı serbesttir.
Bu madde ile ticaret amacıyla seyahat özgürlüğü ilkesi konulmaktadır.
61.Madde: Baronlar kendi aralarından seçecekleri 25 kişi ile, bütün güçleriyle, bu anlaşmanın getirdiği ve teyit edilen ilkelerin ve özgürlüklerin uygulanmasını sağlayacaklardır.
Böylece kıralın anlaşmaya uymasını kontrol mekanizması oluşuyor ve kıralın gücünün ülke yasalarıyla, sonsuza kadar, sınırlı olduğu saptanıyordu.
Magna Carta 1215, 1216,1217,1225 ve 1297'de yayınlandı. Orijinal dört kopyadan birisi 800 yıl sonra The British Library'de sergilendi.
1350 yılında, bütün dünyada 200 milyon kişinin ölümüne neden olan veba'dan kurtulan köylüler, feodalizmin ayaklarına taktığı zincirlerden arınmış, emeklerinin karşılığı para talep ediyordu. Bazıları yeni kavuştukları özgürlüklerini pahalı elbiseler alarak gösteriyordu. Magna Carta asiller tarafından yazılmıştı. Amma, 35 maddesi gereğince bundan herkes eşit şekilde faydalanacaktı.
1450'de Johannes Gutenberg'in icad ettiği baskı makinesinin ve matbaanın sonucu ucuz kitap yayınlamak mümkün oldu. Artık İncil'i kolaylıkla satın alan ve okuyabilen halk, günahlarının affı için Roma Katolik Kilisesi'ne – Vatikan'a-para ödemelerini yersiz bulmaya başladı. Hatta bazıları kendi dini inançlarına kendilerinin karar vermesini talep etti. Dini özgürlük Magna Carta'nın temel ilkesi idi. Daha ilk maddesinde İngiliz Kilisesi'nin özgür olduğu ve haklarının ve özgürlüklerinin azaltılmadığı ve kıralın kiliseye müdahale edemeyeceği belirtiliyordu.