YazıYorum (Mete Kozdağ)
90 yıl öncesinde gidelim ...
5 Aralık 1934, kadınlarımız genel seçimlere katılma ve milletvekili seçme/seçilme hakkına kavuştu ve 1935 yılı seçimlerinde, bu haklarını kullandılar.
1934 yılından daha da geriye, 1930 yılına gidelim.
1930 yılında çıkarılan yasa ile önce belediye seçimlerine katılma, sonra köylerde muhtar olma ve ihtiyar meclislerine seçilme hakkı tanınan kadınlarımızın, millet
Bu kanunlarla kadının konumu, “tebaadan yurttaşa geçiş, karşıt cinsle eşit statüye ulaşma” noktasına çıktı.
İlk Kadın Muhtarımız, Gül Esin hanım ve İlk Kadın Belediye Başkanımız Müfide İlhan hanım oldu.
Mecliste olan ilk kadın vekillerimizin isimlerine ve seçildikleri şehirlere bakalım; Mebrure Gönenç (Afyon), Satı Çırpan (Ankara), Şükran Örsbaştuğ (Antalya), Sa
Yıl 1934 Mustafa Kemal Atatürk, Türk Kadınına Seçme ve Seçilme hakkının verilmesinin ardından şöyle seslenmiştir;
“Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasi hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medeni mevkiini salahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir. Siyasi hayatla, belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu sefer de milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu salahiyet ve liyakatle kullanacaktır.”
Türk Kadını 1935 yılında seçimlere katılırken, bu hakkı; Fransa 1944, İtalya 1945, Yunanistan 1952, Belçika 1960 ve İsviçre 1971 yılında, kadınlarına verebildi
Uluslararası Kadın Hakları Derneği'nin 12. Kongresi, 22 Nisan 1935 tarihinde Türkiye'de düzenlendi ve İstanbul'da Beylerbeyi Sarayı'nda Türk Kadınlar Birliği'nin ev sahipliğinde yapıldı. Uluslararası Kadın Hakları Derneği Romanya Temsilcisi Aleksandrine
Kadınlarımızın siyasi hayata katılması için adaletli yasalar çıkarılmalıdır. Seçilecek kişilerin belirlenmesinde uygulanacak usullere Anayasa ve ilgili kanunlara özel hükümler eklenerek, kadınlara belli oranda yer ayrılması, kota sisteminin hayata geçirilmesi gerekiyor.
Sonuç olarak; Türkiye'de kadınların siyasal kararlara eşit katılımını sağlayacak, gerçekçi ve samimi siyasal iradenin oluşması ve kamu hizmetinin bu eşitliği gerçekleştirecek içerikte yapılandırılması, önümüzdeki dönemde ulaşılması gereken toplumsal bir hedef haline gelmelidir.
Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.