İş hayatı içinde olanların, çalışma alanlarını ve görevlerini ayırmak amacıyla beyaz yakalı ve mavi yakalı terimleri, sıklıkla kullanılıyor.
      İlk kez 1924 yılında ortaya çıkan mavi yaka kavramı; seri üretim fabrikası, atölye, depo, maden ocağı, sanayi merkezi, inşaat, şantiye ve diğer yerlerde kol/kas gücü ve fiziksel emekleri ile çalışan kişileri temsil ediyor. Mavi yakalı işçiler, imalat sürecinde de el emekleri ile aktif rol alıyor.

      Mavi yakalı meslek grupları genel olarak yüksek öğretime sahip olmayan kişiler oluyor.
      Avrupa ülkeleri işçi açığını kapatmak amacıyla mavi yakalını geçişi için hızlı vize veriyor.
      Özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkeler altyapı projelerindeki işçi ihtiyacını ülkemizden karşılamayı tercih ediyor ve bunu da yüksek ücret ödeyerek yapıyor.
      Avrupa ülkeleri; ülkemizin turist, öğrenci ve iş insanlarına vize konusunda yüksek duvar örerken, mavi yakalının geçişi için bütün kolaylıkları sağlıyor.
      Kalite ve kabul edilebilirlik yönünden geriye giden üniversite mezunları arasından kendini göstermek çok zorlaştı ama mavi yaka eğitimi almış, yetenekli diplomalı mezunlar, aranan eleman olmuş durumda.
      Tüm gençlerimizi üniversite diploması sahibi olmaya yönlendiren anlayışı, elbirliği ile ortadan kaldırmalıyız. 

      Eğitim sistemimizi, ekonomimizin ihtiyaçlarına göre şekillendirmeli, üniversite mezunlarımızı da hem nitelik hem de nicelik olarak bir planlamaya ve geliştirmeye tabi tutulmalı.
      Okunuyor olmak dileğiyle, saygılar.