MAGNA CARTA ÖZETİ VE SAN MARINO CUMHURİYETİ
Magna Carta'nın başlangıçtan bugüne kadarki serüveni aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Magna Carta bütün insanlık için bir haklar anlaşması olarak ortaya çıkmamıştır. 1215 yılında o, İngiliz baronlarının sahip olduğu haklarının, günün kıralı John'a karşı korunması için, baronlar tarafından Kıral John'a, neredeyse zorla kabul ettirilmiştir. Ona büyük anlaşma - Magna Carta- denmesinin nedeni The Forest Charter'dan – Orman Yasası'ndan - farklı oluşudur. Orman anlaşması Kıralın sahip olduğu, avcılık için kullanabileceği ormanlardaki faaliyetini sınırlandıran anlaşmadır. Magna Carta ise kişisel hakları içerir. İki anlaşma da kıralın ne yapıp ne yapamayacağını saptar, kıralın hareket yeteneğini sınırlar. Magna Carta imzalandıktan sonra ülkenin bütün şehir ve kasabalarına gönderilmiş ve halkın kıralın yetkilerinin sınırını anlaması sağlanmıştır. Zaman içinde Magna Carta bazı ufak değişikliklere uğramıştır.
Magna Carta 63 maddeden oluşur. Birçok maddehukuk ilkeleriyle ilgili değildir,daha çok feodal gelenekler ve hukuk sisteminin işleyişiyle ilgilidir. Vergi, kasabalarda ticaret, kıraliyet ormanlarının yönetimi, borçlanmave barışın sağlanması ve korunmasıyla ilgilidir. 63 maddeden sadece 4'ü bugün hala geçerlidir. Bunlar 1.maddenin bir kısmı ve 13,39 ve 40.maddelerdir. 800 yılı aşkın zamandır hala insanların ilgisi çeken özellikte olan 39. ve 40.maddelerdir.
‘'Hiçbir özgür insan, ülkenin yasaları ve çağdaşları – jüri – tarafından karar olmadıkça, göz altına alınamaz,hapsedilemez, malına el konamaz, suçlu sayılamaz, yurt dışı edilemez ya da herhangi bir şekildeperişan edilemez ya da kendisine karşı harekete geçilemez.''
‘'Hiç kimseye hak,hukuk satılamaz, hiç kimse hukuktan kaçındırılamazve hukuk geçiktirilemez.''
Bugün bu maddeler birer yasa haline gelmiştir. İngiliz hukukunun temel ilkelerini oluşturmuştur. Daha sonra ABD'ye ve İngilizce konuşan ülkelere de aktarılan bu ilkeler ABD anayasasının temelini meydana getirmiştir. ‘'Hiçbir ve Hiç kimse'' deyimleri bu ilkeleri evrensel ilkeler haline getirmiştir.
301 yılında kurulan, 34,000 kişilik bir nüfusa ve 61km2'lik toprağa sahip ve parlementer demokrasi ile yönetilen, 2020'deGNP'si 1,7 milyar dolar, kişi başına ulusal geliri 50,934 dolar, nüfusunun %97'si Hıristiyan, okuma yazma oranı %99, ortalama yaş süresi 83,6 yıl ve işsizlik oranı %5,8 olan San Marino Cumhuriyeti, 1600 yılında kabul edilen ve değiştirilmemiş biranayasa ile bugüne kadar yönetilmiştir.San Marino'nun Avrupa'nın en eski anayasal sistemine sahip olduğu kabul edilir.
San Marino'nunRoma İmparatorluğu döneminde, İmparator Diocletianus'un Hıristiyanlara uyguladığı zulümden kaçan Dalmaçyalı taş ustası Saint Marinus tarafından 3 Eylül 301'de kurulduğu kabul edilmektedir. Marinus'un, Marino kentini kurmadan önce Rimini'ye gittiği, daha sonra daTitano'da bir kilise inşa ettiğine inanılmaktadır. 13.yüzyılda cumhuriyet yönetimini kabul eden kent 1243 yılından beri bir meclis tarafından yönetilmektedir. Bu özelliğiyle dünyanın en eski cumhuriyet yönetimine sahip ülkesi olmuştur. Devlet başkanı 1243'ten bu yana altışar aylık dönemlerde eş başkanlık şeklinde el değiştirmektedir. Devlet başkanları parlemento tarafından seçilmekte ve Ekim – Nisan ayları arasında dönüşümlü olarak görev yapmaktadır. Yasama organı 60 üyeli Büyük ve Genel Konsey'dir. Üyeler 5 yılda bir seçilmektedir. 2019 seçimlerinde %33 oy alan Hıristiyan Demokrat Partisi 21 ve % 24 oy alan Yarın için Hareket Partisi 15 oy sahibidir ve ülkeyi onların koalisyon hükümeti yönetmektedir.
En sonuncusu 1463'te olmak üzere kendine kattığı çevre kasabalarla bugünkü halini alan ülke, İtalya'nın koruması altındadır. İtalyan Birliği'ne katılmamıştır. II.Dünya Harbi'nden sonra kurulan Komünist hükümet 1957'e kadar iktidarda kalmıştır. Demokratik yollarla ilk kez iktidara gelen Komunist hükümet ayni yollarla iktidardan ayrılmıştır. Ülke 1988'de Avrupa Konseyi'ne 1992'deBirleşmiş Milletler'e üye olmuştur.
