ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

26.01.2025

MAGNA CARTA - 24

MİTHAT PAŞA VE İLK ANAYASA-1

 

Türk tarihinde ilk anayasa Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ve son anayasası olan Mithat Paşa'nın (1822 – 26.4.1883) hazırladığı, 1876 yılında 1. Meşrutiyet dönemini başlatan anayasadır. Bu anayasa üzerinde durmadan önce Mithat Paşa'yı tanımak gerekir.

Mithat Paşa Türk tarihinin çok önemli devlet adamlarından biridir. Ziraat Bankasını, Emniyet Sandığını, sanat okullarını o kurmuştur. Asıl adı Ahmet Şefik olan Mithat Paşa, kadılıklarda bulunan Rusçuklu Hacı Eşref Efendi'nin oğludur.  On yaşında Kur'anı ezberlemiş, hafız olmuştur. Mithat Paşa, on üç yaşında Bab-ı Ali'nin Divan-ı Hümayun kaleminde çalışmaya başladı (Bilal N. Şimşir: Mithat Paşa'nın Sonu, Bilgi, Ankara, 2020).  Özel dersler alarak Arapça ve Farsça ve Büyük Reşit Paşa'nın desteği ile yurt dışında Fransızca öğrendi. 1844-1849 arasında katiplik göreviyle Şam, Konya ve Kastamonu'da bulundu. İstanbul'da Mektupçu kaleminde ve Mazbata Odası Başkatipliğinde görev aldı. Suriyede olan yolsuzluğu buldu ve Kıbrıslı Mehmet Paşa'nın görevden alınmasını sağladı. Bu nedenle Mustafa Reşit Paşa'nın güvenini kazandı. Kıbrıslı Mehmet Paşa sadrazam olunca Mithat Paşa'yı görevden aldı, uydurma bir dava ile mahkemeye verildi. Aklandı. Ali Paşa'nın sadrazamlığı sırasında altı ay Avrupa'yı dolaştı.1861'de vezir rütbesiyle Niş valiliğine getirildi.

Niş valisi iken yollar, köprüler, sulama tesisleri yaptırdı. Büyük başarı kazandı. İmparatorlukta ilk kez kurulan il yönetimi olan Tuna valiliğine atandı. Burada kaldığı üç yılda büyük bayındırlık yatırımları yaptı ve Ziraat Bankası ve Emniyet Sandığı'nın temellerini attı. Genel eğitime büyük önem verdi, sanat okulları açtı. Ana ilkesi ‘'camiden önce okul'' idi. Belediye teşkilatı kurdu. Gemicilik ve nakliye şirketlerinin kurulmasını sağladı. Onun çabalarıyla Tuna ili örnek bir il oldu. Bu başarısından dolayı Şura-i Devlet Reisliği'ne atandı. Fakat Ali Paşa'nın her emrini dinlemeyen bir karakteri vardı. 1969'da Bağdat Valiliğine atandı.  Orada yararlıkları gösterdi. Yeni atanan sadrazam Mahmut Nedim Paşa ile geçinemedi. İstifa etti. İstanbul'a döndü. Mahmut Nedim Paşa'nın yolsuzluklarını padişah Abdülaziz önünde kanıtlayınca, Edirne'ye gönderildi, daha sonra ilk kez sadrazamlığa getirildi. Padişahın israf ve savurganlığına karşı çıkınca üç ay içinde görevden alındı. Altı ay kadar Adliye Bakanlığı, daha sonra da üç ay Selanik Valiliği yaptı 

İmparatorluğun kurtuluşunu o yıllarda Meşrutiyet yönetiminin kurulmasında gören Yeni Osmanlı Cemiyeti üyeleri Namık Kemal ve Ziya Paşa gibi değerli yurtseverler, reformcu  Mithat Paşa'yı önderleri gibi görüyordu. Mithat Paşa ve arkadaşları müstebit ve müsrif  padişah Abdülaziz'i  tahttan indirme girişiminde bulundu. Feride  sarayında ikamete mecbur edilen Abdülaziz, Haziran 1876'da bilek damarlarını makasla keserek intihar etti. Yerine V. Murat tahtta çıkarıldı. Fakat üç ay sonra akılca rahatsız olan Murat da tahttan indirildi ve yerine, 30 Ağustos 1876'da, yeni Osmanlıların fikirlerini destekleyen II. Abdülhamit padişah oldu.20 Aralık 1876'da Mithat Paşa tekrar sadrazamlığa getirildi. Mithat Paşa'nın hazırladığı Kanun-i Esasi – Anayasa - 23 Aralık'ta ilan edildi. Padişah, 113. maddeye tehlikeli bir ek koyarak, Osmanlı Devleti'nin ilk anayasasını ilan etti. Bu ek şöyle idi;'' Hükümetin emniyetini ihlal ettikleri idare-i zabıtanın tahkikat -ı mevsukası üzerine sabit olanları metalik-i mahsusa-i şahaneden ihraç ve teb'id etmek münhasıran Zat-ı Hazret-i Padişahın yed-i iktidarındadır''. Böylece Padişah tehlikeli gördüğü kişileri yurt dışına sürebilecekti (Şimşir,13).

Bu ek fıkra, ilk kez anayasayı yapan Mithat Paşa'ya uygulandı. 5 Şubat 1877'de sadrazamlıktan indirildi. İzzettin vapuruyla sürgüne gönderildi. Yurt dışına çıkarma görevi Bahri Süleyman isimli bir alay beyine verilmişti. Paşa vapura götürülürken ‘'yazık devlet ve millete yazık! Inna lillah ve inna ileyhi ractun ‘'  diyerek ve ağlayarak yürüyordu. 1877-78  Türk – Rus Savaşı sırasında ülkeden uzak kaldı. İtalya, İspanya, İngiltere ve Avusturya'yı dolaştı. Özel görüşmeler yaptı. Yazılar yazdı.

Avrupa temasları Abdülhamid'i şüphelendirdi. Yalnız Girit'te oturması şartıyla yurda geri dönmesine izin verildi. Bu sırada Suriye'nin Mısır'a katılmasının istendiği üzerine Abdülhamit'e bir journal geldi. Sadrazam Safvet Paşa'nın önerisiyle, bu kez Mithat Paşa Suriye valiliğine atandı. İki yıllık çok sorunlu bir Suriye valiliğinden sonra 1880 yılı Ağustos'unda Mithat Paşa İzmir (Aydın) valiliği görevine getirildi. 1881 Nisan'ında bu görevde iken, Abdülhamit, beş yıl önce intihar etmiş olan Abdülaziz'in ölümü ile ilgili olarak bir kovuşturma başlattı. Buna Mithat Paşa da dahil edilmişti ve davayı Abdülhamit yakından takip ediyordu. Kovuşturma başlar başlamaz Mithat Paşa gözaltına alındı. 17 Mayıs 1881 gecesi İzmir vali konağında İzmir mevki komutanı tarafından tutuklanması girişiminden önceden haberi olan Mithat Paşa İzmir Fransız Başkonsolosluğu'na sığındı. Adliye bakanının verdiği garanti üzerine Mithat Paşa, başka çaresi kalmadığından, devlet kuvvetlerine 18 Mayıs'ta teslim oldu. Hızla yargılandı ve 27/28 Haziran1881'de idama mahkum edildi. Muhtemelen İngiltere'nin araya girmesiyle, idam hükmü infaz edilmedi, padişah cezayı müebbet küreğe çevirdi (Şimşir,58). 1881-1884 arasında Taif'te kalan Mithat Paşa,1884'de ağır bir hastalığa tutuldu ve 7 Mayıs 1884'de bu dünyadan ayrıldı. Bazı tarihçileri göre zindanda boğduruldu. Osmanlı İmparatorluğu'nda her yurtseverin, her üst düzey reformcu, namuslu kişilerin başına gelenler Mithat Paşa'nın da başına geldi.


Bu yazı 63 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans