23.06.2020
SAVUNMA YÜRÜYÜŞÜ ANAYASAL BİR HAKTIR
Bağımsız yargının ve hukuk devletinin yapı taşlarından biri de anayasa ve yasalarla teminat altına alınan ve en az yaşama hakkı kadar kutsal sayılan savunma hakkıdır.
Savunma hakkımız konusunda bizleri bilgilendiren, bu hakların alınıp korunmasında yönlendiren, üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğünü savunan yargının mihenk taşı olan, adaletin yılmaz savunucuları avukatlarımıza ve bağlı bulundukları meslek odaları ve barolara ne yazık ki
müdahale edilmek isteniyor.
İktidarın avukatlık yasasına ve baroların yapısına yönelik müdahale hazırlığına karşı, baro başkanları cuma günü bulundukları illerden Ankara'ya doğru “Savunma Yürüyüşü”nü başlatmıştı.
İktidar kanadı barolar başta olmak üzere meslek kuruluşlarının yapısı ve seçim sistemini değiştirmeye yönelik çalışmasında savunma yürüyüşüne rağmen geri adım atmadı.
Bağımsız yargıya güven sorunlarının yaşandığı ülkemizde, eşitlik, özgürlük ve barış için mücadele eden ve bu görevi yerine getirirken gücünü hukukun üstünlüğünden alan barolarımızı baskı altına almak ne yazık ki yargıya vurulacak ağır bir darbeden başka bir şey olmayacaktır.
Barolarımızı baskı altına almak yerine, çalışma şartlarını iyileştirmeli, bağımsız yargının yeniden tesis edildiği bir hukuk sistemini kurmalıyız.
Zaten ülkemizde 18 yıldır savunma hakkının kısıtlandığı ve bağımsız yargının yok edildiği bir hukuk sistemi ile mücadele ediyoruz.
Ne yazık ki böyle bir sistemde halkın yargıya güveni de kalmadı.
Halkımızın yargıya olan güvenini yeniden sağlamak adına barolarımızı özgür bırakmalı, taleplerini dikkate almalı ve yargıyı yeniden bağımsız hale getirmeliyiz.
Şu anda Ankara'nın girişinde polis barikatıyla durdurulan avukatlarımızın savunma yürüyüşüne izin verilmelidir.
Ankara'ya ulaşıp oradaki meslektaşları ile buluşup Anıtkabir'i ziyaret etmek isteyen baro başkanlarımızın Anayasal hakları engelleniyor.
Bu durum bu yürüyüşün bizlere ne kadar gerekli olduğunu bir kez daha gösteriyor.
Ülkemizde yapılan her türlü haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz. Baro başkanlarımız yalnız değildir ve yaptıkları yürüyüş
tamamen hak arama mücadelesi adına yapılan bir yürüyüştür.
Umarım siyasi iktidar on binlerce avukatın sesi olan barolara kulak verir, onların taleplerini dikkate alır.
Bu yazı 745 defa okundu.