MİTHAT PAŞA VE İLK ANAYASA-2
Sadrazam Mehmet Rüştü Paşa başkanlığında toplanan Bakanlar Kurulu onun tahttan indirilmesine ve anayasayı kabul etması koşuluyla Abdülhamit'in tahtta çıkarılmasına aksi halde onun kardeşi Mehmet Reşat'ın tahtta geçmesine karar verdi. Mithat Paşa tarafından bu durum veliaht Abdülhamit'e bildiridi. O anayasayı ve Meşrutiyet yönetimini kabul etti. Böylece 31 Ağustos 1876'da II. Abdülhamit tahtta geçmiş oldu. Abdülhamit yayınlayacağı Hatt-ı Hümayun'un hazırlanmasını Mithat Paşa'ya verdi. Mithat Paşa'nın hazırladığı metindeki ‘'yeni yönetim'', ‘'meşrutiyet'', ve ‘'ıslahat'' kelimeleri padişahı memnun etmedi. İlk görüş ayrılıkları bu sırada ortaya çıktı.
Sonunda Abdülhamit ülkenin içinde bulunduğu çok kötü şartlar karşısında, bir anayasa hazırlanması için mülkiye memurlarından, ‘'ulemadan'' ve ikisi de askerden olmak üzere 28 kişilik bir komisyon kurdu, başına da Mithat Paşa'yı getirdi. İlk toplantısını 24 Eylül 1876'da yapan komisyon Ziya Paşa ve Namık Kemal'in de yardımlarıyla Fransa ve Belçika anayasalarını, daha önce hazırlanan anaysa metnini, inceledi. 140 maddelik bir anayasa metni hazırladı. Meşrutiyet karşıtları buna karşı çıktı. Özellikle Sadrazam Mehmet Rüştü Paşa padişahın ve hükümetin yetkilerinin sınırlandırılmasını istemedi. Bunun üzerine bazı değişiklikler yapıldı.II. Abdülhamit de tasarının 113. maddesine, daha önce belirtildiği gibi, ekleme yaptırttı. Gerek görüldüğünde bazı kimseleri yurt dışına sürme yetkisini padişaha veren bu yetkiye Mithat Paşa, Ziya Paşa ve Namık Kemal şiddetle karşı çıktı. Fakat bu madde anayasaya kondu.
Bu tartışmaların olduğu sırada, Abdülhamit Mithat Paşa'yı, 20 Aralık 1876'da sadrazamlığa getirdi. O paşayı pek sevmiyordu fakat, yerli ve yabancı kamuoyunda Mithat Paşa'nın etkisi nedeniyle, bu yolu seçmişti (Dr. Rifat Üçarol, Siyasi Tarih, Der , İstanbul,2006, shf ;372). Böylece onu takdir ediyor görünüyordu. Kendi makamını tehlikelerden korumuş oluyordu.
1876 yılı büyük zorluklarla geçti. Üç padişah dönemi yaşandı. Anayasa hazırlanması ve onun tartışmaları ve kabulü süreci büyük zaman ve enerji aldı. Yıl sonunda Balkan bunalımına çare bulmak için İngiltere, Fransa, Rusya, Avusturya, Almanya , İtalya ve Osmanlı temsilcileriyle İstanbul Konferansı toplandı.
Konferans toplantı halinde iken 23 Aralık 1876'da Bab-ı Ali avlusunda devlet adamları ve halk huzurunda anayasa ilan edildi. Böylece Türk toplumunun ilk anayasası hayata geçmiş oluyordu. Anayasanın acele ile ilanı konferans kararlarını etkilemek içindi
Bu anayasa 119 maddeden ibaret idi. İmparatorlukta ilk kez milletvekillerinden oluşan bir Millet Meclisi ve bir Ayan Meclisi -Senato- padişaha bağlı olarak devleti yönetecekti. Üyeler seçimle gelecekti.