Grevlerin hak alma vasıtası olması, üzüntüyle belirtmek gerekirse hizmet satın alanların güvenirliliklerinin olmayışı ve az oluşundandır. Ne yazık ki gözüken durum bu. Böyle olacağına, hak edişler anında ödense hizmetin verimi artar, kalitesi de gelişir. Hizmetin devamı, tökezlemeden sağlanırken verimliliği ve kalitesi de niteliğini korur. Hizmet alanlar, hizmet üretenlere hak edişlerini zamanında ödemeyerek onlara gereken değeri de vermediklerini göstermektedir.
Uzun zamandan beri, toplu taşımaya dahil bütün hizmet alımlarının hatta taksi sektörünün de hizmetleri havuzdan ödense daha verimli bir hizmet alım ve satımı gerçekleşir düşüncesindeydim. Özel halk otobüslerinin ürettiği hizmetlerin karşılığını bulmaması faciasıyla karşılaşınca, fikriyatım tepe taklak oldu. Yine de gerekli düzeltmeleri yaparak kadim düşüncemden vaz geçmedim.
İnsan taşımacılığını, şehir (vilayet, kaymakamlık) şehir taşımacılık sektörü esnafının hasılatlarının bir havuzda toplanması(biriktirilme) fikr-i sabitindeyim. Her anımız, hemen sonra duyacağımız bir yeniliğe gebe. Vaziyet buysa ki bu. Davranışlarımızı, buna göre geliştirmeli ve ayarlamalıyız. Kanaatimce, toplu taşımacılıkta, ücret tahsili, İlgili belediye makamlarınca, Belediye kasasına elektronik ortamda gerçekleşiyor. Paraya, eli dokunan yok. Çok âlâ bir sonuç. 50-60 sene öncesini bilenler hatırlarlar. Otobüslere ön veya arka kapıdan binerken ücret tahsilatı, nakitti zor iş, bilete dönüşünce, kolaylaştığını kabul ile hoşlanmıştık. Kart okutmaya geçince dahada rahatlamıştık. Bunlar peş peşe gelişmişlik özelliklerindendi. Pek güzel, pek âlâ. Daha güzel olmasını kim istemez? Ne isteyeceğini, niçin isteyeceğini, nasıl isteyeceğini bilmeyenler veya düşünmeyenler istemez. Ahalinin yerine benim isteklerim:
1-Toplu taşımada kullandığımız elektronik ödeme unsurlarımız, bulunduğumuz her beldede toplu taşıma yapan sektörün araçlarında kullanılmalı. Her şehir belediyesinden kullanım kartına lüzum kalmamalı.
2-Toplu taşıma yapan otobüs firmalarının belediyeye kiraladıkları araçlarının kart okutucuları her otobüsün sahibinin hesabına düştüğüne, ilgili makam bu hesaba bakarak firmaya ödediğine göre ödemediği zaman, özel toplu taşıma araçları devre dışı kalıp halkı zora soktuğuna göre problem bohçası haksızlıklarla dolu demektir.
3- Çözüm ne? Toplu taşıma sektörünün kontrolünün sebebi, halkın eziyetine ve mağduriyetine mâni olmaktır. Şöyle yapalım. Belediye denetimli bütün araçların taşıma ücreti, havuzda toplanıyor. Sonra belediye araç sahiplerine ödüyor. Ödemeyince de olanlar halkın aleyhine oluyor. Bunun çözümü şu: Yine lâfı uzatıyorum. İsmini hatırlayamadığım bir şair, Bizans'ı kast ederek “Küfrü yenmenin çaresi Tektür/ Bunun çün rızay-ı Bari içün fetih gerektür.” demişti. Evet, bu keşmekeşliğin de çaresi tektir. Bunun için taşıma ücretleri, havuzda birikirken her aracın yüzde payı araç hesabına akmalı, sahibi dilediği zaman gidip hesabından kimseyi görmeden, kimseye minnet etmeden kazancını almalı. Belediye de bu kazancı muayyen bir süre kullanmayı kâr saymayıp verimli, kaliteli hizmet aldığının kâr olduğunu görmeli. Bu elektronik hesap ayırımları bilinmeyen teknolojik verilerden değildir, siz, benim cahilliğime bakmayınız.