ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

31.05.2025

Toplumsal Mutabakat mı, Siyasi Makyaj mı?

Türkiye'de siyaset, her dönem anayasa tartışmalarıyla şekillendi. Ancak bugün gelinen noktada, anayasa değişikliği sadece bir reform meselesi değil; bir sistem tercihi, hatta bir rejim sorunu haline gelmiştir.

Mevcut iktidarın, başta 2017 referandumu olmak üzere pek çok düzenlemeyle oluşturduğu "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi", artık sadece muhalefetin değil, bizzat sistemin kurucularının da sessiz sorgulamalarına sahne oluyor. Bugünlerde yeniden dillendirilen anayasa değişikliği talepleri ise, kamuoyunda ciddi kuşkular yaratmakta. Zira bu girişimler yalnızca bir “yenilenme” arzusunu değil, aynı zamanda mevcut Cumhurbaşkanı'nın üçüncü kez aday olabilmesinin önünü açma hedefini de taşıyor.

Anayasa'nın 101. maddesi açıktır: “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir.” 2018 ve 2023 seçimleriyle bu iki dönem fiilen tamamlanmıştır. Oysa şu günlerde, bu açık hükme rağmen iktidar cephesi, “yeni anayasa” başlığı altında bu kuralın etrafından dolanmanın yollarını aramaktadır. Bu girişim, yalnızca teknik bir hukuk tartışması değil; demokratik ilkeler, siyasi etik ve halk iradesinin anlamı açısından da kaygı vericidir.

Bu süreçte iktidarın uzun süredir birlikte hareket ettiği Milliyetçi Hareket Partisi'nin desteği dikkat çekicidir. Adına ittifak denilen yapının zaman zaman anayasa mühendisliğine dönüşmesi, demokratik süreçlerin doğallığına gölge düşürmektedir. Bu durum, “ittifak”tan çok “koşulsuz refakat”i çağrıştırmaktadır. "Yandaş parti" tanımı bu yüzden halk arasında daha sık duyulmakta.

Muhalefet partilerinin anayasa sürecine mesafeli yaklaşmasının ardında temel bir ilke yatıyor: Mevcut Anayasa'ya uymayanlarla yeni anayasa müzakeresi yapılmaz. Bu görüş, siyasi bir polemik değil; anayasal sadakat açısından oldukça yerindedir. Zira, bir yandan anayasal kurumların işlevi tartışmalı hale gelirken –örneğin Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması– diğer yandan “yeni anayasa” başlığı, bir tür toplumsal meşruiyet mühendisliği olarak görülmektedir.

Bu sürecin belki de en çok ses getiren yansıması, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun cezaevinde tutulmasıdır. Muhalefet çevreleri, bu kararı bir “siyasi yasaklama, ” hamlesi olarak değerlendirirken, İmamoğlu'nun şu sözü gündeme oturmuştur:

“Erdoğan benimle yarışmak istemediği için hapisteyim.”

Bu söz, bir ithamdan çok bir siyasal tablonun özetidir. Zira yalnızca İmamoğlu değil, pek çok genç muhalif, aktivist ve öğrenci, sosyal medya paylaşımları ya da demokratik eylemlere katıldıkları için tutukludur. Hatta bazıları, halen hangi suçtan yargılandıklarını dahi bilmeden cezaevindedir. Bu durum, yargının bağımsızlığı kadar, “hukukun üstünlüğü” yerine “üstünlerin hukuku” algısını da tartışmaya açmaktadır.

İktidar cephesi, anayasa değişikliği taleplerini dillendirirken 1982 Anayasası'nın darbe koşullarında yapıldığını sıkça vurgulamakta. Bu, elbette doğrudur. Ancak bugünkü anayasanın özellikle 2017 değişiklikleriyle bir “Erdoğan Anayasası”na dönüştüğü gerçeği de göz ardı edilemez. Bu sistemde, yürütme yetkisi tek kişiye verilmiş, Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun yapısı yürütmeye bağlanmış, denetim mekanizmaları büyük ölçüde işlevsizleştirilmiştir.

Bu sebeple bir anayasa değişikliği gerekiyorsa, bu; kişisel siyasi hedefler için değil, güçler ayrılığını sağlamak, yargı bağımsızlığını teminat altına almak ve parlamenter dengeyi yeniden kurmak için yapılmalıdır.

 

Bugün Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu şey, anayasa teknikleriyle sınırlı bir düzenleme değil; halkın her kesiminin güven duyacağı, siyasal partilerin eşit yarışacağı, yargının siyasallaşmayacağı bir demokratik zemin inşasıdır. Bunun yolu da, sadece bir metin değişikliği değil, zihniyet değişikliğidir.

Yeni bir anayasa, eğer bu zihniyetle hazırlanmayacaksa; sadece “eskiyi cilalayan” bir makyaj çalışmasından ibaret kalacaktır. Ve Türkiye, bir kez daha, hukuki değil ama siyasi mühendislik ürünü bir sistemin yükünü taşımak zorunda kalacaktır.

 

 


Bu yazı 144 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans