Balıkesir'den İzmir'e giderdik. Tren ile de gitsek, otobüs ile de gitsek yolculuğumuz dört saat sürerdi. Şimdi yolculuk süresi otobüs ile iki saate indi, yollar çok güzel oldu, hem de otoyol. İlk gördüğümde İzmir beni çok etkiledi, İzmir bana şiir gibi geldi, İzmir'i sevdim ve adeta İzmir'e âşık oldum.
Her sene, 20 Ağustos - 20 Eylül tarihlerinde Kültür Park da Başbakan tarafından “İzmir Enternasyonal Fuarı” açılır ve çok güzel etkinlikler olurdu. Stantlarda sergilenen ürünler, hayvanat bahçesi, sirk gösterileri, müzikli gazinolar, dönme dolap, fırıldak ve salıncaklar… macuncu, dondurmacı, pamuk ve kağıt helvacılar, baloncu ve simitçiler, buzlu gazoz ve su satanlar. Bu sayılanların hepsinin bulunduğu İzmir fuarında geçirdiğimiz 5-6 günlük tatil bizim için yeterli olurdu. Anlattıklarım 1970-1975'li yıllar yani 50 yıl önce yaşadıklarımızdır. Şimdi de İzmir'de fuar açılıyor ama İzmir'in merkezinden çok uzaktadır. Oraya halkımız gidemiyor, şimdiki fuarda büyük sanayici şirketler ve onların stantları var.
Gündüzleri İzmir'in çarşı, cadde ve sokaklarında gezer yorulurduk, güneşin batmasını, akşamın gelmesini beklerdik. Akşam olunca, önceden aldığımız biletlerle konserlere gider müzik dinler ve gösteri izlerdik. Fuarda bizzat izlediğimiz sanatçılar; Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Emel Sayın, Selami Şahin, Ajda Pekkan, Erol Evgin, Gönül Yazar, Ersan Erdura, Huysuz Virjin (Seyfi Dursunoğlu),Tanju Okan, Neşe Karaböcek, Müşerref Tezcan, Serpil Örümcer ve İmamın Karısı…
Aşağıda isimleri yazılı sanatçılar da fuar gazinolarının solist ve assolistleri olarak revaçta olanlardı.
İbrahim Tatlıses, Adnan Şenses, Muazzez Abacı, Ateş Böcekleri, Zeki Alasya - Metin Akpınar, Öztürk Serengil, Sadri Alışık... gibi sanatçıların sahneye çıktıkları anlaşmalı gazinolar ayrı ayrı idi. Adile Naşit, Nejat Uygur, Levent Kırca ve ekiplerinin oyunları sahnelenirdi fuarın açık hava tiyatrolarında. Levent Kırca kendi tiyatrosunun kapısında müşteri çekmek için bizzat davul çalardı…
Başlıca fuar gazinoları Manolya, Luna, Çamlık, Ada, Kübana, Ekici Över, Göl gazinoları idi.
Bu gazinolarda kimler sahneye çıkmadı ki; Ahmet Sezgin, Nuri Sesigüzel, Mualla Mukadder, Ayla Dikmen, Gönül Akkor, Müşerref Tezcan, Neşe Can, Ziya Taşkent, Bülent Ersoy, Şükran Ay, Selçuk Ural, Sevda Ferdağ, Hakkı Bulut, Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur, Ferdi Özbeğen, Sezen Aksu, Ümit Besen, Barış Manço, Selda Alkor, Selma Güneri, Semiramis Pekkan , Erol Büyükburç...
Delikanlılık çağıma gelince İzmir'in güzelliklerini daha iyi anladım ve öğrendim. Kordonboyu'nu ve İkinci Kordon'u, Konak Meydanı, Basmane Garı ve Kahramanlar ile İki çeşmelik, Tepecik, Çankaya'yı ve Hilton'u, Santana ile Tantana'yı, Sedef Pastanesini, Çankaya ve Kordon'daki gazino ve gece kulüpleri ile Karşıyaka'nın diğer eğlence yerlerini, Kemeraltı'nda on dokuz han ve fuarda beş kapının var olduğunu, iskeleleri, Karşıyaka'yı, Karşıyaka'ya gidip gelen gemilerin yolculuk sefasını, İzmir'in daha başka gizli güzel yerlerini öğrendim. Her geçen güzel gün gibi, İzmir'in her şeyi çok güzeldi...
Kordonboyu'nda bir arkadaş ile yürümek, saat kulesi önünde durup, 9 EYLÜL 1922 tarihinde hiç inmeyecekmiş gibi Hükümet Konağındaki göndere yeniden çekilen ve özgürce Dalgalanan Şanlı Bayrağımızı seyretmek, oralarda oturmak ve birkaç fotoğraf çekmek ve çektirmek ne güzeldir. İlk kurşunu atan Hasan Tahsin'in heykelini görünce… tarihe dalıp gitmek ve işgal günlerinde yaşanan acıların Türk'ün nice cesur ve büyük kahramanlar yetiştirdiğini hatırlamak…
İşgali ve esareti kabul etmeyen milletimizin ATATÜRK'ün önderliğinde verdiği bağımsızlık mücadelesini adeta yaşamak. 9 Eylül Benim Kurtuluş Günümdür Aziz ATATÜRK 'üm demek, Atatürk ve arkadaşları ile Hasan Tahsin'i anmak ve ruhlarına dualar okumak beni rahatlatırdı. Bir yere oturup bir şeyler yiyip-içmek, gezip - tozmak, çok güzeldi. Sevmiştim, derken İzmir'in meltem ve imbatına âşık oldum. İzmir geceleri de çok güzeldir, İzmir'in gündüz ve gecelerine şiirler yazdım…
“Söze Başlarken” İzmir İncileri, ya da İzmir Sevdası adı ile yayınlanacak olan şiir kitabımın önsözünden bir bölümdür. Şiirlerimi siz değerli okuyucularımla paylaşırken, İzmir Destanı ile Harmandalı Oynuyorum şiirlerimi de sizlere armağan ediyorum. Okunuyor olmak umut ve dileklerimle… Sağlıcakla kalın. 13 TEMMUZ 2025 Muharrem KAYNAK
İZMİR DESTANI
İzmirli bir efeyim, efedir benim atalarım
Şahin gibidir bakışlarım, harmandalı oynarım
Hiç çıkarmasam, hep üstümde dursa o'mor cepkenim
İzmir'i çok seviyorum, İzmir'e doyamıyorum
İzmir'in kavakları de... , ben sonunu getiririm
Gel güzelim, İzmir Marşı'nı birlikte söyleyelim
Bir yerde bir zeybek çalsa ben hemen duygulanırım
İzmir'i çok seviyorum, İzmir'e doyamıyorum
Efelerin değerleri kutsaldır, namustur, ardır
Meşrebi geniş değildir, efenin edebi vardır
Onda bir yürek vardır, öyle ağırdır ki yerinde
Mangal kadardır, ondaki yürek, altın değerinde
Gâvur İzmir diyenler Allah'tan çok tokat yediler
Dün vardılar, bu gün de çıkar ortaya o aymazlar
Her nedense onlar İzmir'i bir türlü sevemezler
Onlar asla bu dünyada muradına eremezler
Zeybek oynarken mert efeler, hem diz kırar, hem fındık
Düşmana kimsin diye parolayı biz burda sorduk
Hain ve zalim düşmana ilk kurşunu burda attık
Dokuz Eylül günü düşmanı burda denize döktük
Her gün seni bekliyorum güzelim, gözlerim Çeşme
Urla'dan gel, Menteş'ten gel, ne olur gel, beni üzme
Konak'ta buluşup, Kordon'a uzanalım yavaşça
El ele gezelim İkinci Kordon'da arkadaşça
Efelenip de çakır keyif meyhaneden çıkınca…
Karşıyaka'ya, gemi ile hem gider, hem döneriz
Dönünce sabah olur, Basmane'de çorba içeriz
Her gün gelsen, gezip tozsak, böyle geçse günlerimiz
Kadifekale'ye, Göztepe'ye gideriz ikimiz
Beraber alışveriş de ederiz Kemeraltı'nda
Selamlaşırız Buca'lı ve Eşrefpaşa'lılarla
Narlıdere'li, Güzelyalı, Güzelbahçe'lilerle
Güzelim, istersen taksiyle Balçova'ya gidelim
Basmane'de trenden inelim de, metroya binelim
İste, Fuar'a girelim kapıların birisinden
Sonra dönelim gelelim, Alsancak'tan, Bornova'dan
Övün, güzel İzmir övün, senindir bu destan senin
Adını an Yörük Ali Efe'nin, Çakırcalı'nın
İzmir Efeleri'nin türküleriyle zeybek oyna
Ben nasıl övünmem İzmirli bir Efe olduğuma
13 TEMMUZ 2025 Muharrem KAYNAK
İZMİR DESTANI:16'lı hece ölçüsü ile yazılmış, 4'erli 10 Kıta'dan oluşan (40 Mısralık) bir şiirdir. İzmir'in EFE, ZEYBEK ve KIZANLARI ile onların zevkle oynadığı Zeybek ve Harmandalı'nın unutulmaması dilek ve temennilerimle. ..
HARMANDALI OYNUYORUM
Daha erken erken efem
Cepken olur bana kefen
Diz üstünde eğilirken
Harmandalı oynuyorum
Bekle İzmir sarı gelin
Yere değiyor dizlerim
Meltem diye eser yelin
Harmandalı oynuyorum
Tatlı tatlı şakır dilber
Hey! dedi mi mert efeler
Şakır şakır alkış eller
Harmandalı oynuyorum
Güneş doğunca giderim
Ben dağlarda gecelerim
Hey! İzmir'im efelerim
Harmandalı oynuyorum
Muharrem KAYNAK
13 TEMMUZ 2025
NOT: 8'li hece ölçüsü ile yazdığım bu dört dörtlük şiir 1999 yılında ses sanatçımız Süleyman AYDAN tarafından oyun havası olarak bestelenmiş ve seslendirilmiştir. Müzik Adam Şirketince kayda alınan bir kaset ve CD ile piyasaya sürülmüştür. Eser MESAM'ın kayıtları arasında yer almaktadır.