Pandemi bütün Dünya gündemini, bütün alışkanlıkları değiştirdi. Korona öncesi korona sonrası olarak; hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı iddiaları oldukça yaygın.
Uzun süredir hayatın birçok alanı ertelenmiş, işyerleri uzun süre kapalı kalmış, yeni yeni hayat normale dönmeye başlamış. Toplantılar, düğünler, toplu açılışlar, iş seyahatleri, toplu görüşmeler iptal edilmiş. Toplantılar, görüşmeler, çalışmalar online-zom olarak yapılıyor. Okullar kapalı. Eğitim online üzerinden yapılma kararı alınmış.
Siyasi partilerin bazıları grup toplantısı yapmıyor, yapanlarda izleyici almıyor.
Siyasi partiler MYK toplantılarını online olarak yapıyor.
Yetkililer sürekli uyarı halinde bir araya gelmekten kaçının, temastan uzak durun, sosyal mesafeyi (en az bir metre) koruyun uyarılarında bulunuyor.
CHP'de iktidarı bu konu ile ilgili bazı uygulamaları nedeniyle eleştiriyor…
Siyasi partiler kongrelerini 2 yılda bir, bir yıl uzatmayla en geç üç yılda bir yapmak zorundalar. CHP 36. Olağan Kurultayını 3-4 Şubat 2018'de yaptığına göre uzatmayla birlikte 2021 Şubata kadar yapabilir. Yani pandemi-mücbir sebep şartları dikkate alınmasa bile Kurultayın zamanı var, bu olumsuz şartlarda sıkıştırılmayabilir!
Ama CHP yönetimi pandeminin bütün olumsuz şartlarına rağmen Kurultayı yapmaya kararlı. Kapalı salonlar sıkıntı yaratacağından Bilkent'in 4 bin seyirci kapasiteli Odeon açık salonuna karar verilmiş. Salon normalde 4 bin kişilik ama Bilkent Üniversitesi mezuniyet törenlerini her yıl olduğu gibi topluca yapmak yerine, farklı günlere yayarak günde üçer ayrı seans olarak yapmaya karar vermiş. Öğrencilerin yakınlarını 4 kişi ile sınırlamış.
Ve tabi bu olağanüstü pandemi koşullarında kurultayın yapılamayacağı yönünde Manisa Milletvekili Şahin Mengü ve eski YDK üyesi Meral Çil kurultayın ertelenmesi yönünde mahkemeye dava açmış durumda. Yani iktidara yürüyüş kurultayı mahkemelik, mahkemeler ne karar verir, her an durdurabilir mi…
Pandemi şartları nedeniyle CHP Kadın Kolları Kurultayı Genel Başkan kararıyla ertelenmiş!
CHP'nin doğal delegeler hariç (Milletvekilleri, PM ve YDK üyeleri) 1375 delegesi var. Doğal delegeler ile birlikte yaklaşık bin 500'ün üzerinde katılımcı olacak.
Delege olmayan parti üyeleri, kurultay heyecanı yaşamak isteyen, partinin geleceğe dair ne diyeceğini merak eden seyirci istenmiyor.
Geçmişte MYK, PM, YDK üyeliği ve milletvekilliği yapmış bizimde içinde yer aldığımız ‘onur üyelerinin' katılıp katılmayacağı henüz belli değil. Henüz bir davet gelmedi. Ama basına yansıdığı kadarıyla alınmayabileceği, lütfedilip çağrılsa bile içeriye alınmayacağı, dışarıda bir yerde oturtulacağı bilgileri var.
Bilgimiz yok, bilgiyi dağıtanların dağıttığı kadarını biliyoruz.
Temas kuranların dediğine ve basına yansıdığı kadarıyla örgütlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı'nın hukukçulardan aldıkları görüş çerçevesinde ‘Onur Kurulu üyelerinin' kurultaya alınmayacağı yönünde karırın verildiği bilgisi var.
Oysa CHP Kurultay üyelerinin kimler olduğu, kimin katılıp katılamayacağı CHP Tüzüğünün 46. Maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır. 46/C ONUR ÜYELERİ; Eski Genel Başkanlar, eski MYK, PM, YDK üyeleri, eski milletvekilleri, kurultay delegesi olmayan il başkanları, kadın ve gençlik kolları genel başkanları katılırlar, oy kullanma hakları yok, söz haklarını kullanabilirler.
Onur üyelerinin kurultaya alınıp alınmayacağı henüz belli değil. Düşünün CHP'ye geçmişte büyük emek verenler… Şu anda il başkanı ama kurultay delegesi olmayanlar… kadın ve gençlik kolları başkanı ama kurultay delegesi değiller; ve bunların pandemi nedeni ve salonun yetersizliği nedeniyle kurultaya alınmayacaklar-alınmayabilir.
Ve bu CHP'nin iktidara yürüyüş kurultayı olacak…
Halk yok, partililer yok, onur üyeleri yok, misafir yok; seçecekler ve seçilecekler bir araya gelip CHP'yi iktidara taşıyacak kadroları seçiverecekler.
Halkın, partililerin, onur üyelerinin katkısına ihtiyaç yok… Kurultayın Türkiye geneline yayacağı heyecana gerek yok… seçilecekler seçecekleri seçti şimdi seçilenler seçenleri seçecek!
Türkiye kurumsal yönetim anlayışını kaybetmiş. Kurumlar-organlar çalışmıyor, tek bir kişinin izni olmadan hiçbir karar alınamıyor. Sermaye çıkışı hızla devam ediyor, doğrudan yatırım yapacak yatırımcının güveni hepten kaybolmuş. Türkiye ekonomik olarak ciddi sıkıntılar içinde. Sanayici, esnaf, üretici, küçük işletmeler zor durumda; çoğu işletme batışını ötelemiş.
Çalışanlar işini, kıdem tazminatını kaybetme korkusu içinde. İşsizler umudunu yitirmiş, iş aramaktan vazgeçmiş.
18 yıllık AKP iktidarı doğal ömrünü tamamlamış, sorunları çözmek yerine yeni sorunlar üretiyor, çözümün değil sorunun parçası haline gelmiş. Cumhuriyetin kurucu değerleriyle çatışıyor, kendi rejimini inşa ediyor…
Türkiye yanıyor… Türkiye yeni bir çıkış, yeni bir siyasi arayış içinde…
İktidar alternatifi olması gereken CHP'ye tabandan, toplumdan, sorunlu kesimlerden CHP üzerinde hemen acil kurultayını yap baskısı isteği yok. Ama CHP, hızlıca, baskın bir anlayışla, kimseler olmadan pandemi şartlarında kurultayını yapıvermek istiyor.
CHP en geniş katılımlarla, sadece CHP'lilerle değil Türkiye'de sorunu olan her kesimle bir araya gelerek bugünün ve geleceğin sorunlarını çözmeye yönelik çözüm önerileri, siyasi iddialarıyla topluma; CHP olarak ülkeyi huzura ve refaha biz ulaştırırız mesajlarını verecek, toplumda heyecan dalgası yaratacak kurultayı yapmak yerine.
Abdullah Gül, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ile olası işbirliklerine ses çıkarmayıp olur verecek kadrolarını oluşturmak için alelacele kurultayını yapmak istiyor.
Devam edeceğiz…
