Önce bir foto…
Neresi dersiniz?..
Maalesef Balıkesir değil.
Yani Avlu'muz var, dilimizde tüy bitti, tüm yıl da demiyoruz, sadece bahar ve yaz aylarında şu Avlu'ya bir renk getirin diyoruz…
Daha ilk açıldığında yazdık, önceki dönem yönetiminde yazdık, bu dönem yazdık…
Yok olmuyor…
Sönük kalsın, renksiz olsun tercih herhalde….
Ara sıra 2.etapta konser monser olunca biraz orada bir şeyler oluyor gibi, ilk etap asıl kafe ve restoranların olduğu havuz ve su; karanlığa gark.
Tokat'tan fotoğraf…
Görsel bir güzelliğin o şehre neler kattığını söylemeye gerek var mı?..
Ama Balıkesir'de maalesef vatandaşın sesini duyurmak için Tarzan gibi nara atsan nafile.
Sönük şehir…
Türkiye'nin en karanlık, sönük şehirlerinden biri.
Ana arterlere bakın… Prestij caddelere bakın…
Bir iki cadde mavilendi falan… Bandırma Caddesi, Vasıfçınar Caddesi'nden tutun Savaştepe Caddesi, Beyoğlu Caddesi, Mehmetçik Caddesi uzatın dilediğinizce insanın canını sıkan bir sönüklük…
Maliyet getirmeyen işlerde nedense üzerine gitmiyoruz ama ayranımız yok içmeye deyip pek çok etkinlikten de vazgeçmiyoruz…
Çelişkiler diyarıyız.
İlçeler kitap fuarı yapıyor…
Balıkesir Merkez'in neden Bursa, Eskişehir gibi bir kitap fuarı yok misal?..
Burhaniye yapıyor, Edremit yapıyor…
Geçen dönem Altıeylül yapıyordu da ona kitap fuarı denmezdi çünkü tek taraflı ve siyasi görüşler paralelinde sergilenen kitaplardı ziyadesiyle…
Bizim dediğimiz kitap kurtlarının bildiği tarzdan fuar.... 10 Burda'da yapıyorlar falan demeyin, onların fuarla alakası yok…
Velhasıl para yok belediyelerde… Edremit, kitap fuarı yaptı diye çok eleştiri de almadı değil; ne işiniz var hizmet için malzeme alamıyorsunuz, maaşları zor ödüyorsunuz, iş makinelerini yaptıramıyorsunuz, Halk TV'ye program yaptırıyorsunuz falan diye…
Öncelikler önemli…
Ama kitap fuarlarının belediyelere öyle ahım şahım bir maliyet getireceğini düşünmüyoruz, çünkü bunları geleneksel hale getirebilirsek ve kitap satış rakamları iyi olursa koşa koşa gelmek ister yayınevleri buraya…
Koca kentte kitap satan kaç dükkan var, böyle büyükşehir olur mu yav?..
Sinema tek, AVM tek!
Dağıtmayalım konuyu; keşke belediyelerde para olsa da her şeye yetebilseler…
Ama belediyeler muhalefete geçti diye öyle bir sıkıntı yaşatılıyor ki hepsine.
Herkes her şeyi görüyor.. Sonra belediye başkanları parti rozeti çıkartıyor ya hani, e belediye devlete muhtaç, devlet olmuş hükümet, hükümet çıkarmıyor ki parti rozetini, Cumhurbaşkanı bile partili, neyin objektifliği kaldı ki memlekette?..
Velhasıl…
Sosyal belediyecilik iyi de örneğin caddelerin asfalt durumu bizce daha önemli…
Fedakarlıksa fedakarlık..
Elbette fakirlere yardım, kent lokantalarına, meslek edindirme kursları ve sair vatandaş faydasına, topluma dokunur, insan odaklı etkinlik ve çalışmalara değil sözümüz…
Lakin öncelikleri iyi tespit etmek gerek.
Kıt kaynakları ihtiyaç doğrultusunda değerlendirmek gerek.
Kırsala yol yaparken merkezin yollarına da ivedi bir bakmak lazım.
Tokat'taki şu fotoğraf pek çok ilde karşınıza çıkabilecek basit bir görsel aslında…
Ama bizde var mı şu kadarcığı bile?
Avlu'ya bakın allasen, bu kadar mı kara olur. Edremit Novada'yı da mı görmezsiniz?
Gar Meydanı olarak tanımlanan Cumhuriyet Meydanı'ndaki palmiyeler kaldı kente özel…
Bari onların altına bir aydınlatma koyun da palmiyeler çıksın gün ışığına! Kentin simge meydanı değil mi ora?
Küçük küçük hareketler bunlar…
Gidip köprü altına üç günde kuruyan çiçek koymayın yeter!
Bu yazı 71 defa okundu.