ANASAYFA GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR KURULUŞ KÜNYE İLETİŞİM

28.08.2025

TRUVA EFSANESİ (1)

Balıkesir ilinin komşusu Çanakkale sınırları içindeki Truva kenti ve onunla ilgili efsane Homer'in Ilyada ve Odyssey destanlarıyla ölümsüzlüğe ulaşmıştır. 3200 yıl önce gerçekleşen olaylar ve onların çevresinde yaratılan söylenceler çesitli antik dönem  ve modern çağların yazarlarının eserleriyle hala tazeliğini koruyabilmiştir. Bu yazı serisi bu efsaneyi kolay anlaşılır bir dille anlatmak için hazırlanmıştır. Kaynak olarak Jenny March ; Classical Myths ; Penguin Books; London 2008 ve Bettany Hughes; Helen of Troy; Jonathan Cape; London 2005 kullanılmıştır.

Troy – Truva- prensi Paris, Sparta -İsparta – Kıralı Menelaos'un karısı dünyalar güzeli Helen'i kaçırmış ve onu Truva'ya getirmişti. Onu geri almak için Mycenae kıralı, Menelaos'un kardeşi Agamemnon büyük bir Yunan donanma ve ordusuyla Truva'ya geldi ve kenti kuşattı. On yıl kent kuşatma altında kaldı. Sonunda kent devleti Truva işgal edildi ve yerle bir edildi. Osmanlı Devleti'nin yıkılışının son işareti olan Mondros mütarekesi  İngilizlerin Agamemnon gemisinde imzalanmıştı. Çanakkale deniz ve kara savaşları kazanıldığında Mustafa Kemal Truva'nın intikamını aldık demişti . Truva'yı kuran kişi İtalya'da Floransa şehrine yakın Arezzo iline bağlı, dağ yamacına milattan yüzyıllar önce kurulmuş Cortona kasabası doğumlu , Türk kökenli Truvalılar ve Sakalar'ın karışımı bir ırk olan Etrüsklerin bir kahramanı idi.

Helen, Tanrıların tanrısı Zeus'un kızı idi. Annesi  güzeller güzeli Leda , Sparta kıralı Tyndareus'un karısıydı. Zeus, Leda'ya aşık oldu ve kuğu kiyafetine girerek ona yaklaştı ve ona zorla sahip oldu. Tyndareus Helen'in, bu nedenle , manevi babası sayılır. Helen  evlenme çağına gelince, Tyndareus'a  kıymetli hediyeler getirerek Helen'e  talip olan bir çok ünlü kişi çıktı.  Helen, içlerinden en zengin olan Agamemnon'un kardeşi Menealos'ti seçti ve onunlu evlendi.  Damat Menelaos , Tyndareus tarafından daha sonra Sparta kıralı yapıldı. Helen daima kendisinin Spartalı olduğunu, babasının Tyndareos olduğunu ve gerçek babasının ise kuğu kuşuna dönüşmüş ve annesi Leda ile birleşmiş olan Zeus olduğunu söylerdi. Helen daha yedi sekiz yaşlarında iken Atina'nın  tanrı - kıralı Theseus ve arkadaşı Peirithoos tarafından kaçırılmıştı. Theseus  Tanrılar tanrısı Zeus'ın kızı ile evlenmeyi çok istiyordu. Helen,  ikiz kardeşleri Castor ve Polydeukes tarafından hiç bir zarar görmeden kurtarılmış ve Sparta'ya geri getirilmişti. Helen'in kız kardeşi Clytemnestra Agamemnon'un karısı idi. İphigeneia da onların kızı idi. Başka bir söylentiye  göre ise o , Helen ve Theseus'un kızıydı.

Truva kıralı, atlara büyük sevgisi olan, zamanın en zengin  kıralı,  Priam bir çok kadınla evliydi. Fakat en muteber hanımı Hecuba'ydı. Oğlu Hektor Truva'nın en kuvvetli silahşörü idi. Bir oğlu Troilos genç yaşta ölmüştü. Kızları Polyxena, Laodike  ve Kreousa'tan başka ikiz iki kızı daha vardı. Onlar kehanet sahibi, gaipten haber veren Kassandra ve Deiphobos'du. Oğlu Paris'e hamile kaldığında  Hecuba Truva'nın ateşe verildiğini içeren bir rüya görmüştü. Bu rüyadan dolayı  kocası   Priam,   oğlu Paris doğar doğmaz onu,  Agelaos isimli bir çobana,  Ida Dağı'nın (Edremit yakınlarındaki) eteklerine  terketmesi için verdi.  Dişi bir ayı  terkedilmiş çocuğu buldu ve onu sütüyle besledi. 

 Agelaos bir süre sonra, çocuğu hala canlı görünce evine götürdü ve onu kendi çocuğu gibi büyüttü.Bir çoban olarak büyüyen Paris Truva'daki bir boğa güreşi yarışmasına katıldı ve yarışmayı kazandı. Kardeşi Deiphobos kazanmayı beklerken bir yabancının kazanmasını kabul edemedi , kılıcını çekerek Paris'in üstüne yürüdu. Paris Zeus tapınağına kaçtı, oraya sığındı. Orada tesadüfen bulunan kızkardeşi Kassandra  onu farketti.                     

Kassandra, onun, ölü olduğunu sandığı kardeşi Paris olduğunu anlayınca telaşlandı. Çünkü Paris'in Truva'ya gitmesi halinde, kente büyük bir felaket geleceğini öngörüyordu, böyle bir kehanetde bulunmaya duyguları onu zorluyordu. Bu öngörüsünü çevresindekilere anlatmaya çalıştı. Fakat kimse  buna inanmadı.  Apollo ile yaptığı bir anlaşmada ona verdiği sözü tutmamıştı. Apollo  da onu,  onun öngörülerine hiç kimsenin inanmamasına mahkum etmişti.  Priam ve Hecuba da Kassandra'yı dinlemediler. Paris'i sevgi ile aileye geri kabul ettiler.

Denizlerler Yaşlı Tanrısı Nereus'un kızlarından biri, Denizler Tanrıçası  Thetis'in  ve Aigina kıralı Aiakos'un oğlu Peleus'un ölümsüzlerle ölümlülerin düğününe Çatışmalar Tanrıçası Eris davetli olmamasına rağmen gelmiş, düğünün ortasında “Uzlaşmazlık Elması”  olan altın topu en hak edene verilmek üzere ortaya fırlatmıştı. Üç tanrıça onu hak ettiği iddiasında bulundu. Zeus'un karısı Cennet  Kraliçesi Hera, Savaş Tanrıçası Athene, Aşk Tanrıçası Aphrodite. Hiç biri uzlaşmaya yanaşmayınca Zeus Hermes'in onları Ida dağına götürüp koyunlarını gütmekte olan Paris'e sormalarını sağlamasını istedi. Üçü de, kendisini dünyanın en güzeli seçmesi için Paris'e rüşvet teklif etti . Aphrodite, dünyanın en güzel kadını Spartalı Helen'i, onun aşkını Paris'e rüşvet olarak önerdi. Paris Aphrodite'i seçti. Bundan sonra Hera ve Athene Truvalılara hep karşıt oldu. Aphrodite ise sürekli olarak Truvalılara ve Paris ile Helen'e yardımcı oldu.

Aşk tanrısının artık yanında olması nedeniyle Helen'i kazanacağından emin Paris, Kasandra ve Helenos'un bu yolun felaket getireceği kehanetlerine aldırmadı. Paris, yeni inşa ettirdiği gemilerle Sparta'ya, yıllardır evli olan  ve Hermione isimli dokuz yaşlarında kızları bulunan Menelaos ve Helen'i ziyarete gitti. Menelaos ona büyük konukseverlik gösterdi. Ziyaretin onuncu günü Menelaos Girit'e büyükbabası  Katreos'un cenazesine gitmek zorunda kaldığından, evden ayrıldı. Onları yalnız bıraktı. Helen'e misafirine iyi bakmasını söyledi

Onun yokluğunda Helen ve Paris biribirlerine aşık oldular, geceyi beraber geçirdiler.  Tanrıça Afrodit de Paris'i kanatları altına aldığından, onlara yardımda geri kalmıyordu. Aşk dolu bir gecenin ertesi günü Paris ve Helen, saraydan kaçırdıkları hazineyi bir gemiye yükleyerek Truva'ya doğru yola çıktılar. Truva halkı onları sevinçle karşıladı ve evlenmelerine tanıklık yaptı, onları kutsadı.

Menelaos, babasının cenazesinden dönüşünde Helen'in kaçtığını görünce kardeşi Agamemnon'a gitti. Yardım istedi. Agamemnon, daha önce Helen'e talip olan fakat onunla evlenemeyen diğer kıral ve ünlülere , Helen'i koruyacaklarına dair verdikleri sözü hatırlattı ve Yunanistan'dan Truva'ya doğru  Helen'I kurtarmaya gidecek büyük bir donanma  toplamayı başardı. Yüz gemi ile konvoya katılan Agamemnon donanmanın  baş komutanı oldu. Ithaca kıralı, Penelope ile evli ve Telemachos isimli kundakta erkek çocuğu bulunan Odysseus savaşa gitmeye istekli değildi. Hele kahinden Truva'ya gitmesi halinde yirmi yıldan önce geri dönemeyeceğini ve çok sıkıntılar çekeceğini öğrendiğinden gitmekten tamamen vazgeçmisti. Fakat Agamemnon'un temsilcisi Palamedes çok ısrar etti. 

 Odysseus savaşa gitmemek için kendisinin deli olduğu  algısını yaratmaya çalıştı. Fakat Palamedes, oğlu Telemachos'u kaçırmakla onu tehdit edince savaşa katılmak zorunda kaldı. Odysseus başkalarını da bu arada  kendisi ile beraber gitmeye teşvik etti. Gitmemek için genç kız kiyafetine girmiş Achilles'i  ikna etti. Arkadaşları Patroklos , Myrmidon ve   Salamis kıralı  Salemon'un oğlu Ajax  da gidenlere, donanmaya katıldı. Ajax , Achilles'den  sonra zamanın en güçlü, kuvvetli adamıydı. Ajax oniki gemi ve kardeşiyle ve, Telamon'un ve odalığı Hesione'un oğlu  çok iyi bir okçu olan Teukros ‘la beraber konvoya dahil oldu.                                                  2

                                                                           


Bu yazı 33 defa okundu.


Yorumlar


Ad Soyad E-Mail
GÜNDEMSİYASETMANŞET HABEREKONOMİSPORRÖPORTAJLAR YAZARLAR ARŞİV

KONUMUMUZ

Altıeylül / Balıkesir

ADRES

Altıeylül Mah. Çiğdem Sok. İnaler İş Mrk.No: 8 1/1 Altıeylül / Balıkesir
MND Ajans
©2020 | Tüm Hakları Saklıdır
MND Ajans