Bugünkü yazımda, “yaşarken yaşamak”tan söz edeceğim.
Kültür ve sanatın, insana yaşama mutluluğu verdiği bir gerçek.
Sözü uzatmaya gerek yok.
İşte “Alarko” şirketinin kurucusu İshak Alaton'un anlattıkları:
“76 yaşındayım. 8 yıl sonra, 84 yaşında ceviz kıracağım.
Üniversitelerimizde yaptığım söyleşilerde bana en çok ‘para' hakkında soru yöneltilir. Herhalde iş insanı olduğum için…
Ben, ‘Paranın iki kişiliği vardır' derim.
Birincisi, para bir değiş-tokuş aracıdır. Para verip yiyecek, giyecek, ev, bark, hatta sağlık satın alabilirsiniz.
İkincisi ile gelecek korkusunu yenersiniz.
‘Yaşlılığımda çaresiz, muhtaç, perişan kalmam, çünkü kötü günler için paramı bir kenara ayırdım' dersiniz. Ama para ötesi, yani para üstü bir konu daha vardır. Bunu parayla satın alamazsınız. Bunun adı zevk ve keyiftir.
Zevk almak, keyif duymak ancak KÜLTÜR ile mümkündür.
Resimde zevk almak için sergiler bedava, müzik, kaset ve diskler, otuz para…Ayrıca konserler de pahalı değil…
Tiyatrolar, hamburger fiyatına…
Aşk ve sevgi zaten bedelsizdir.
Güneşin batışından, denizin hışırtısından, ya da bir satranç oyunundan zevk alabiliyorsanız, ‘kale'nizle bedavaya ‘şah' çekebilirsiniz.
Güneşi kaç paraya batırabilirsiniz?
Denizi hışırdatmanın fiyatı nedir?
Yaşlılığınız için biriktireceğiniz kötü gün parası kadar, belki ondan önemli olan bu zevkler ve mutluluklardır.
Bunlara sahip olmak ancak kültürle mümkündür.
Para kazanmaya emek verdiğiniz kadar kültür edinmeye de emek verin!
İster genç olsun, ister yaşlı, yaşınızla barışık değilseniz, ihtiyarsınız demektir. Çok genç ölen yaşlılar olduğu gibi, ihtiyar doğanlar da vardır.
‘Yaşlılar, ölüme daha yakın' derler. Ama ölüm, nüfus kağıdı sormuyor.
Şimdiki tutkulu projem, bir ceviz ormanı yetiştirmektir. Fidanları dikmeye başladım bile…Ceviz fidanı, 8 yıl sonra ağaç olup, ceviz verirmiş.
Şimdi 78 yaşındayım. Yani 84 yaşımda ceviz kıracağım. Bu kez kendi cevizlerimi!”
NOT: İshak Alaton, 89 yaşında vefat etti.