02.08.2020
DÖRDÜNCÜ HAÇLI SEFERİ-3
Kiliseler,kutsal yerler, evler, saraylar ve işyerleri büyük zarar gördü , talan edildi. Kadınlara tecavüz
edildi. 400.000 civarında olan kent nüfusunun binde 5'i, 2000 kişi öldürüldü. 15 Nisan'dan sonra
yağmalama durdurulduğunda üç merkez kilisede toplanan ganimetler 300.000 markı ve 10.000 atı
geçiyordu ve yağmacı askerlerde kalan servet ise 500.000 marktan fazlaydı. Bu değer bir Avrupa
devletini on yıl geçindirebilecek bir servetti. Bu talanda Istanbul'dan, Bishop Nivelo of Soissons ve
Abbot Martin of Pairis isimli iki din adamının, gemiler dolusu, kiliseler ve kutsal yerlerden kaçırdığı
kutsal eşyalar, kemikler, resim ve heykeller ve dinsel sanat ürünleri en büyük kayıptı. 1203 Temmuz
ve Ağustos'undaki, 1204 Nisan'ındaki yangınlar ve 1203-4 ayaklanmaları ve nihayet bu talan sonucu,
Istanbul'un- Bizans'ın- kütüphaneleri ,sanat ve mimarlık eserleri onarılamaz bir yıkıma uğradı .
Doğulu Hıristiyan devletin serveti, Batılı Hıristiyanlarca darmadağın edildi.
1204 Mayıs'ı ortalarında Avrupa'nın en zengin adamı ve Dördüncü Haçlı Seferi'nin ana destekçisi
Baldwin of Flanders Ortodoks Bizans'a Latin Imparatoru oldu.Venedikli Thomas Morosini de en üst
din liderliğine, patriyarklığa getirildi. Bizans bir anlamda Haçlı seferi liderleri tarafından paylaşıldı.
Fakat sonuçta Bizans Latin Imparatorluğu politik, mali ve kültürel bir başarısızlıkla sonuçlandı.
Istanbul fethinden bir yıl sonra, 14 Nisan 1205'de Baldwin Edirne'de karşıt Bizans ve Bulgar kralı
Joannitza'nın kuvvetlerine yenildi.Yakalandı. Sefer liderlerden Louis of Blois öldürüldü. 1204
olaylarından sonra Bizans merkeze bağlı ufak devletçiklere ayrılmaya ve Istanbul merkez gücünü
kaybetmeye başladı. Böylece Bizans'ın kaderi değişmeye , ileriki yıllarda Osmanlıların Bizans'ı fethi
için ortam kendiliğinden hazırlanmaya başladı. Bu olaylar Bizans'ın yıkılış sürecinin başlangıcı oldu.
Avrupa'da Istanbul'dan kaçırılan kutsal eşyalar için büyük bir pazar oluştu. Bizans'tan kaçırılan kutsal
eşyaların satışı, Avrupa'nın bazı bölgelerinde ekonomik refahın artmasına neden oldu. Istanbul'da
Hipodrom'dan kaçırılan Dört At Heykeli bugün Venedik'te St.Mark's meydanında yeni emperyalizmin
simgesi olarak bulunmaktadır (Tyerman, 558).
Dördüncü Haçlı Seferi Kutsal Topraklarda Hıristiyan- Latin - egemenliğini sağlamak için yola
çıkmışken , onun yerine Yunanca konuşan Bizans'ın başkenti Istanbul'u - Constantinople ‘u-,
tarihinde görülmeyen bir şekilde, 13 Nisan 1204'de yağmalamaya başlamakla sonuçlandı. Nedeni
Bizans'ın Batıya olan aşırı derecede borçlanması ve Batı'nın bu alacakları tahsil etme kaygısı idi.
Oxford Universitesi Bizans Araştırmaları Merkezi Direktörü Peter Frankopan 26-27 Mayıs 2012 tarihli
International Herald Tribune gazetesinde yayınlanan “Here come the crusaders again” başlıklı
yazısında Yunanistan'dan borçlarını tahsil için Avrupa Birliği'nin o tarihlerde , Yunanistan'ın üzerine
çullanmasını , 821 yıl önce Haçlı Seferiyle Istanbul'un işgal edilmesine benzetti
1200'lerde Istanbul, Doğu'dan gelen baharat,ipek ve lüks eşyanın geçiş noktasıydı. Bu ticaret bir çok
insanı zengin yaptı. Tıpkı son yirmi yılda Yunanistan'ın, Portekiz , Ispanya ve Italya ile yaptığı ticaret
gibi. Genç fon yöneticilerinin Yunanistan'da yaptığı gibi, 12.yüzyılda Venedikli , Cenevizli ve Pisalı
tüccarlar Istanbul'da özel imtiyazlarla ticaret yapıyor ve yasa boşluklarından yararlanıyordu.
Elde ettikleri imtiyazlarla vergi ödemiyor, yerli tüccarlardan daha üstün durumda bulunuyorlardı.
Yerliler onlarla rekabet edemez duruma gelmişti. Tıpkı o günlerde Yunanistan'a giren ucuz yabancı
sermaye gibi.
Bizans Imparatorluğunda keskin bir şekilde ticaretin daralması ve Avrupa'nın Merkez Bankası
durumundaki Venedik'teki aşırı harcamaları , kısa bir süre içinde, para kaynaklarını ve kredileri
kuruttu. Alacakların tahsilatı ön plana çıktı.
Iyimser senaryolara dayanarak , günümüzde Yunanistan'a verilen kredileri verenlerin sorumluğu hiç
yokmuş gibi, 1200'lerde Venedik sorumluluk yüklenmedi Bizans'tan alacaklarını tahsilde direndi .
Bizanslılar borçlarını ödemeliydi. Istanbul'a -Constantinople'a – gelen Batılı delegeler borçların açıkça
hemen ödenmesini talep ediyorlardı. Sonunda Venediklilerin kontrolunda Haçlılar Istanbul'u işgal etti
ve ülkenin kültürel ve tarihi varlıklarını ve halkını hiç dikkate almayarak kenti ve sonra da Bizans'ı
talan ettiler.
Fahişeler Ayasofya kilisesinde dans ettiler. Kiliseler darmadağın edildi. Kutsal eserler , eşyalar
Avrupa'ya kaçırıldı. Haçlılar ve Venedikliler , o günkü Bizans yönetiminin beceriksizliği ve iç kavgaları
nedeniyle , alacak tahsilinde kendi adamları Baldwin of Flanders'i imparator yaptılar. Frankopan'a
göre bu, bugün Yunanistan'ın maliyesine IMF'in klasik el koymasına benzemektedir.
Osmanlı Imparatorluğu da benzer olayları 1854 aldığı ve sonra almaya devam ettiği borçlarını
1874'de ödeyemeyerek ve moratoryum ilan ederek yaşamıştır. 1881 ‘de alacakların tahsili için
Batılıların kontrolunda Düyun-u Umumiye – Alacak Tahsili Idaresi - ve ardından Osmanlı Bankası
kurulmuştur. Osmanlı Imparatorluğunun parçalanma nedenleri arasında dışa borçlanması ve
borcunu ödeyememesi önemli rol oynamıştır.
Bu yazı 455 defa okundu.